Türkiye ekosistemi ve canlı çeşitliliğini korumak için ne yapıyor?

Türkiye ekosistemi ve canlı çeşitliliğini korumak için ne yapıyor?
© Reuters
© Reuters
By Esra Olcaycan
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Türkiye ekosistemi ve canlı çeşitliliğini korumak için ne yapıyor?

REKLAM

Fransız Çevre Bakanı Nicolas Hulot salı günü ülkesinde ekosistemin korunması için yeterli adım atılmadığı ve hükümetin liberal politikalarının çevre yanlısı projelere ters düştüğü gerekçesiyle devlet radyosu France Inter'de konuk olduğu canlı yayın programında istifa etti.

Hulot görevden ayrılmasına gerekçe olarak ayrıca lobilerin iktidardaki varlığını ve küresel ısınmayla mücadele için alınması önlemler konusunda yetersiz kalınmasını gösterdi.

Peki Türkiye karbon gazı salınımını düşürüp iklim değişikliğiyle mücadele etmek, ekosistemi ve canlı çeşitliliğini korumak, Anayasanın 56. maddesinde tanınan sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkını vatandaşlarına sunmak için ne gibi önlemler alıyor?

Doğa ve yaban hayatı korumada son 10 ülkeden biri Türkiye

Türkiye Yale Üniversitesi'nin hazırladığı Dünya Çevre Performansı Endeksi genel kategorisinde 2016 yılında 33 basamak birden düşerek 99. olurken, 2018'de 108. sıraya kadar geriledi.

Türkiye Dünya Çevre Performansı Endeksi'nin Doğa ve Yaban Hayatı Koruma kategorisinde ise 180 ülke arasında 172 sırada.

Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı TEMA, 2/B uygulamaları ile Orman Kanunu'nun 16.,17. ve 18. maddeleri ile verilen izinlerin orman alanlarının tahribine yol açtığını belirtiyor.

2/B uygulaması orman vasfını kaybetmiş alanları kapsarken, Orman Kanunu'nun 16.,17. ve 18. maddeleri ormanlık alanlarda madencilik, ulaşım, enerji, haberleşme ve atık yönetimi gibi nedenlerle tesislerin kurulmasının önünü açıyor.

TEMA Vakfı, 2/B uygulaması ile yaklaşık 475 bin hektar alanın orman rejimi dışına çıkarıldığına, Orman Kanunu'nun 16.,17. ve 18. maddeleri ile ise 190 bin hektarlık orman alanı üzerinde 30 binin üzerinde tesis kurulduğuna dikkat çekiyor.

Türkiye Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın resmi sitesinde Dünya Tabiatı Koruma Birliği (IUCN) verilerine göre, dünya yüzeyinin % 5' inden fazlasının korunan alan olarak ayrıldığı ve çevre bilinci gelişmiş ülkelerde bu oranın %20'lere kadar çıktığı belirtiliyor.

TEMA Vakfı ise, biyolojik çeşitlilik açısından oldukça zengin bir ülke olan ve çok sayıda endemik türe (soyu tükenmekte olan canlı türü) sahip Türkiye'de korunan alanların ülke yüzölçümünün sadece yüzde 9'unu oluşturduğunu bildiriyor. Bu oranla dünya ve Avrupa Birliği ortalamalarının oldukça gerisinde olduğumuza dikkat çeken vakıf, dünya ölçeğinde korunan alanlar sıralamasında 177 ülke arasında 133. sırada kaldığımızı ifade ediyor.

Ülkede gıda ihtiyacı artarken tarım toprakları ve meralar hızla azalıyor

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre Türkiye'de tarım alanları ve meralar da hızla azalıyor.

1992 yılında 27,6 milyon hektar olan tarım arazisi, 2017'ye gelindiğinde yaklaşık yüzde 15 küçülerek 23,4 milyon hektara geriledi.

Cumhuriyet'in ilk yıllarında ülke yüzölçümünün yüzde 56'sını oluşturan meralar bugün toplam yüzölçümünün yüzde 19'unu oluşturuyor. TEMA Vakfı'nın verilerine göre bu mera alanlarının yüzde 70'inde bitki örtüsü zayıf ve verimsiz.

Türkiye sera gazı salınımını en hızlı arttıran ülkelerden biri

Türkiye, 2012 yılında, enerji üretiminde yerli kömürün payını iki katına çıkarmayı hedefleyen yasa tasarısını onayladı. Buna göre 60 yeni termik santralin kurulması için çalışma yürütülüyor.

Ancak uzmanlar bu enerji politikasının 2013 İklim Değişikliği Stratejisi ve Eylem Planı'yla ya da imzacısı olunan Paris Anlaşması'yla uyumlu olmadığı konusunda uyarıyor.

COP 21 İklim Zirvesi'nin ardından imzalanan Paris Anlaşması yenilenebilir enerjiye geçişi öngörürken Türkiye kömürle çalışan yeni termik santraller açma ısrarını sürdürüyor.

Bu termik santraller hem çok yüksek karbon salınımına neden oluyor hem de her yıl milyonlarca ton zehirli atık üretiyor. TÜİK'in son Termik Santral Su, Atıksu ve Atık İstatistikleri termik santrallerde oluşan atıkların hızla arttığını gözler önüne seriyor.

Öte yandan yeni termik santral projelerinin Trakya, Eskişehir Alpu, Konya ve Karaman ovaları gibi tarımsal bölgelerde yapılmak istenmesi ise, artan gıda ihtiyacı göz önüne alındığında endişe veriyor.

REKLAM

Yenilenebilir enerji üretimi konusunda kıpırdanma var

Son zamanlarda yenilenebilir enerji üretimini teşvik etmek amacıyla bir takım yeni politikalar hayata geçirilmeye başlandı. Bunlardan biri çatısına güneş paneli kurarak kişisel üretiminden fazla enerji üreten kişilerin yılda 10 bin lira para kazanmasına fırsat tanıyan yasa tasarısı.

Mart 2018'de meclisten geçen yeni düzenleme, çatısında 21 metrekare yeri olan ve yatırım yaparak 14 bin dolarlık güneş sistemi kuran kişilerin esnaf kategorisine geçmesini öngörüyor. Devlet bu kişilerden elektriği yılda yaklaşık 10 bin TL karşılığında satın almaya hazırlanıyor.

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Katil robotlar artık bilim kurgu değil

İnternet en çok hangi ülkelerde yasaklanıyor?

REKLAM

Türkiye'den 3 yıl aradan sonra 'AB açılımı'

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Arjantin'den IMF'ye krediyi hızlandırma talebi

2017'de 15 milyon hektar ormanlık alan yok edildi

Çanakkale'deki orman yangını kontrol altına alındı