Türkiye'de Şarbon: İlk nerede görüldü ? Riski ve belirtileri nedir? Nasıl tedavi edilir ?

Türkiye'de Şarbon: İlk nerede görüldü ? Riski ve belirtileri nedir? Nasıl tedavi edilir ?
© 
By Beraat GokkusAA
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Türkiye'de Şarbon: İlk nerede görüldü ? Riski ve belirtileri nedir? Nasıl tedavi edilir ?

REKLAM

Türkiye yurtdışından ithal edilen büyük baş hayvanlarda görülen şarbon hastalığıyla çalkalanıyor. Şarbon iddiaları ilk olarak Et ve Süt Genel Müdürlüğünce Brezilya ve İrlanda'dan ithal edilen 6 bin 968 baş kesimlik hayvandan bir kısmının aktarıldığı Ankara Gölbaşı'nda görüldü.

Gölbaşındaki özel bir tesise aktarılan 3 bin 959 hayvanla temas eden kişilerde şarbon hastalığının belirtilerinin görülmesi üzerine bu tesis, 27 Ağustos tarihinde karantinaya alındı. Et ve Süt Genel Müdürlüğünce yapılan açıklamada kesilen hayvanlardan alınan numunelerin veterinerler tarafından incelenmesi sonrası şarbon hastalığı ile karşılaşıldığı duyuruldu.

Bakan "gerekli muayeneler yapıldı" dedi

Brezilya ve İrlanda'dan Türkiye'ye şarbon hastalığı taşıyan ithal büyük baş hayvanlarla ilgili Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, getirildikleri İzmir Veteriner Sınır Kontrol Noktası'nda gerekli muayenelerinin yapıldığını kaydetti. Ancak Gölbaşı'nda yapılan muayenelerde hayvanlardan şarbon çıktı.

Pakdemirli, Gölbaşı'ndaki hayvanlardan 146'sının da Dünya Sağlık Örgütü kriterlerine göre itlaf edildiğini belirtti. Bakan, "İthal edilen hayvanlar, canlı veya et olarak hiçbir şekilde piyasaya verilmedi."dedi.

İrlanda ve Brezilya'dan gelen hayvanların 3 bin 9'u da Konya'ya gönderildi.

'79 noktada şarbon hastalığı görüldü'

Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli, şarbon hastalığının bu yıl Romanya, Fransa, İtalya, Rusya ve Macaristan gibi ülkelerde de görüldüğüne söyledi. Pakdemirli, "Türkiye'de, 2018'de 79 noktada şarbon hastalığı görüldü. Medyada kaçı yer aldı? Çoğu yer almadı. Bugün medyada yer almayan Bitlis'te de bir şarbon vakamız var, orada da 42 hayvanımız telef oldu." diye konuştu.

Sivas'ta şarbon şüphesi

31 Ağustos tarihinde bir şarbon vakıası da Sivas'ta kayıtlara geçti. Sivas'ın Gürün ilçesinde, telef olmak üzereyken kestikleri büyükbaş hayvanın etinden tüketen ve kanına temas eden aileden 3 kişi, "şarbon" şüphesiyle tedavi altına alındı. Murat Büyükpınar ile oğlu İbrahim (20) ve kızı İkra (8) Büyükpınar, hayvanın kanıyla temas etti. Hayvanın etinin büyük kısmı pişirilerek, aile üyeleri tarafından tüketildikten 3 gün sonra baba ile oğlu ve kızının vücudunun çeşitli yerlerinde yaralar çıktı.

Köy karantinaya alındı

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne başvuran baba ve çocukları, şarbon şüphesiyle enfeksiyon hastalıkları servisinde tedavi altına alındı. Hastanedeki işlemleri tamamlanan baba ve çocukları, tedavileri evde sürdürülmek üzere taburcu edildi.Ailenin bir diğer hayvanı da telef olunca köy, şarbon şüphesiyle karantinaya alındı, köydeki hayvanlar ise aşılandı.

Şarbon İstanbul Silivri'de

Sağlık Bakanlığı'ndan 31 Ağustos'da yapılan açıklamada İstanbul Silivri'de Kurban Bayramı sebebiyle kesilen bir hayvanda şarbon hastalığı görüldüğü açıklandı. Daha sonra Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İstanbul Silivri'deki şarbon vakasına ilişkin, "Şarbon olduğu bildirilen hayvanla temas ettiği şu ana kadar tespit edilen 48 kişi muayene ve tetkik amacıyla hastanelerimize davet edilmişlerdir. Bu kişilerde gerekli tetkikler yapılmış ve sadece altı vakada deri lezyonları görülmüştür." bilgisini paylaştı.

Şarbon nedir ? Nasıl Bulaşır ?

Şarbon, sığır, koyun, keçi, deve gibi ot yiyen hayvanlarda görülen bir hastalıktır. Antraks olarak da bilinen şarbon hayvanlardan insanlara doğrudan veya dolaylı temas yoluyla bulaşabilir. Bakteriyel hastalık olan şarbon, insanlarda ölüme yol açabilir.

Hastalık, şarbon olan bir hayvanın etinin yenmesi, hayvanın kesilmesi sırasında kanına temas edilmesi, şarbonlu hayvanın yünü, derileri ve kılları kullanılan ürünlerden de yayılabilir.

Şarbon hastalığına sebep olan bakteriler solunum yolu ile de bulaşabilir. Şarbon insandan insana geçmez. Hastalığın kuluçka süresi ise 5 ila 7 gün arasında değişiyor. Şarbona sebep olan bakteri  Bacillus anthracis toprakta bulunuyor.

Akciğer şarbonu

İnsanlarda akciğer, deri ve sindirim sistemi şarbonu olmak üzere 3 tip şarbon hastalığı vardır.

Akciğer şarbonu hastalığı solunum yoluyla bulaşır ve erken tedavi edilmezse ölümle sonuçlanabilir. Bu hastalıkta akciğere yerleşen bakteriler zamanla hastanın nefes almasını engeller. İlk olarak soğuk algınlığı belirtileri gösteren hastalık şok ve komaya sebep olur. Hastanın ateşi yükselir ve lenf bezleri şişer.

Deri şarbonunda hasta hayvanla temas eden kişinin vücudundaki bir yaradan mikrop vücuda girer. Hayvanın derisinden bulaşan hastalık bulaştığı kişilerin derisinde yaralar oluşturur. Bu yaraların ortasında siyahlık oluşur. Hastalarda yüksek ateş ve kusma görülür. Tedavi edilmezse ölümle sonuçlanabilir. Deri şarbonuna halk arasında 'çoban çıbanı' da deniyor.

Sindirim sistemi şarbonu

Hasta hayvanların etlerinin yenmesi sonucu bulaşır. Sindirim sisteminde kanamalara yol açar. Kan kusma ve kanlı dışkı gibi belirtileri vardır. Şarbonun bulaştığı hasta hızlı bir şekilde şoka girebilir. Bu durumda ölüm riski oldukça yüksektir. Hastalığa bağırsak şarbonu da denir.

Şarbon nasıl tedavi edilir ?

Şarbon tedavisinde antibiyotikler kullanılır. Erken tanı ve tedavi hastalığın atlatılmasında çok önemlidir. Akciğer şarbonunda ağır antibiyotikler alınırken deri şarbonunda yaralara pansuman yapılır.

Hastalığın yayılmasını engellemek için şarbondan ölen hayvanlar yakılır ya da derin çukurlar kazılarak üzerine kireç dökülüp gömülür. Hastalığın hayvanlara bulaşmasını engellemek için aşı yapılır. Şarbon görülen yerler karantinaya alınır.

REKLAM

Bu haberler de ilginizi çekebilir:

Pentagon Pakistan'a 300 milyon dolarlık yardımı kesti

Tansiyonun dinmediği Chemnitz'de karşıt görüşler sokağa indi

Suriye'de hava üssünde patlama: İsrail mi elektrik arızası mı?

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

'Şarbon paniği’ beyaz ete rağbeti artırdı

Türkiye ve Avrupa'da şarbon vakaları

Çin'de salgın: En az 38 bin domuz itlaf edildi