İstanbul'a yerleşen Belçika doğumlu 24 yaşındaki modacı ve stilist Filiz Çamur başarı basamaklarını hızla tırmanıyor.
REKLAMBelçika'nın Liege kentine bağlı Retinne adlı küçük bir kasabadayız. Burada doğup büyümüş modacı ve stilist Filiz Çamur evinin kapılarını euronews Türkçe'ye açtı. Başarı basamaklarını hızla tırmanan 24 yaşındaki stilist, iki yıldır İstanbul'da çalışmalarını sürdürüyor. Belçika'dan ayrılma nedeni ise eğitim hayatında yaşadığı zorluklar ve iş bulamama korkusu. Bu sebeple cesaretini de toplayarak İstanbul'a yerleşen Çamur'dan kumaşlarla olan macerasını dinledik.
“Kalan kumaşları kullanıyorum”
Filiz Çamur oldukça kalabalık bir şehir olan İstanbul'a alışma konusunda zorlandığını ancak hayallerinin peşinden koşmaya devam edeceğini belirtiyor: “Genel olarak kumaşlar çok pahalı, fazla para harcamamak için, kendimi kurtarabilmek için, tasarımlarımı yapabilmek için kalan kumaşları kullanmaya başladım. Anneannemin, annemin kalan kumaşlarını birbirine karıştırarak yeni tasarımlar ortaya çıkardım. Eski kıyafetlerin düğmelerini kesip yola atıldım. Ve bu hep böyle devam etti. Kıyafetlere ikinci bir hayat vermek istiyorum.”
Filiz Çamur ilk defilesini Mart 2018 tarihinde İstanbul'da gerçekleştirdi. Defileye yardımcı olan tasarımcılar arasında Mert Yemenicioğlu ve ünlü modacı Özlem Süer de vardı.
“Kendi kumaşımı yaratabileceğimi farkettim”
Hayvan haklarına yönelik duyarlılığını dile getiren Filiz Çamur “Dünyada gereğinden fazla hayvanın derisini kullanıyorlar. Ben buna karşıyım. Araştırmalarım sonucu kendi kumaşımı yaratabileceğimi fark ettim. Ben de mikroorganizmalar ile bir şeyler yapmaya çalıştım. Sonuçta başarabildim. Defilenin özelliği de buydu. Kendi kumaşımı yapabileceğimi gördüm. Bu yolda devam etmeyi düşünüyorum. Sürekli organik ürünleri kullanmak istiyorum, kimseye zarar vermeden çok fazla para harcamadan bunu yapmak istiyorum.”dedi.
“Amacım ileride kendi butiğimi açmak”
Yeni bir çevre edindiğini belirten Filiz Çamur, “Amacım ileride kendi butiğimi açmak, butiğimde sergileyebileceğim farklı tasarımlar olsun istiyorum. Hem sanatı hem de modayı birleştirip butiğimin bazı yerlerinde sanatsal kıyafetler sergilemek istiyorum. Hem butik hem sergi yeri gibi bir şey. Moda dünyasında hiç bir zaman yeterince bilgi sahibi olamıyoruz. Kendimizi sürekli geliştirmek durumundayız. Sürekli yeni bilgiler öğreniyoruz.” şeklinde konuştu.
“Barbie bebeklerimin kıyafetlerini beğenmiyordum”
İstanbul'da modanın hep bir adım ileride olduğunu belirten Filiz Çamur “Barbie bebeklerimle oyun oynarken bile kıyafetlerini beğenmeyip onları üstünden çıkarıp annemin fularlarını veya peçeteyle bebeklerime kıyafet yapıp giydiriyordum. Sonradan bunları çizmek istedim. Odama geçer çizim yapardım, elbise çizerdim, bir şeyler çizerdim. O an modanın ne olduğunu kendim de bilmiyordum. Moda nedir bilmiyordum sadece içimden geldiği için ve çok sevdiğim için çiziyordum. Sonradan bunun moda olduğunu ve bundan çok zevk aldığımı anladım. Büyüdükçe bu mesleği yapmak istedim.” diyor.
Hem Belçika'da hem İstanbul'da moda eğitimi alan Filiz Çamur “Belçika'da gençlerin en büyük sıkıntısı cesaret eksikliği. Akıllarında bir şey varken bunu aileleri ile paylaşamıyorlar. Türkiye'ye gitmek istediğimde birçok kişi bu fikirden vazgeçmemi istedi. İnsan korkmamalı ve cesaret etmeli.”
Moda konusunda kendini sürekli geliştirmeye hazır olan Filiz Çamur İstanbul'a olan bağlılığını ve özlemini her fırsatta dile getiriyor.