Kaçak yollarla girdiği Suriye'de 2015 yılında silahlı militanlarca kaçırılan ve 40 ay rehin kalan Japon gazeteci Jumpei Yasuda, düzenlediği basın toplantısında yaşadıklarını anlattı. Japon gazeteci, hareket edebilmek için Müslüman olduğunu söyledi
REKLAMKaçak yollarla girdiği Suriye'de 2015 yılında silahlı militanlarca kaçırılan ve 40 ay rehin kalan Japon gazeteci Jumpei Yasuda, düzenlediği basın toplantısında yaşadıklarını anlattı.
Türkiye'nin girişimleriyle serbest kalan ve 25 Ekim'de ülkesine dönen 44 yaşındaki Yasuda, rehine olarak yaşadığı 3 yılı aşkın süreyi, 'fiziki ve psikolojik cehennem' olarak tanımladı.
Gözaltında tutulduğu süre içerisinde kaçıranların kendisine çok acımasız davrandığını dile getiren Japon gazeteci, "Beni rehin tutanlara, eğer sizi gizlice dinlediğimi düşünüyorsanız, bana inanmıyorsanız ya da benden şüpheleniyorsanız kulak zarımı sağır edin, gerekirse kulaklarımı kesin dedim" diye konuştu.
Suriye'ye gittiği için yaptıklarının sorumluluğunun tümüyle kendisine ait olduğunu belirten Jumpei Yasuda, "Özürlerimi sunmak, serbest bırakılmam için uğraşı veren herkese minnettarlığımı ifade etmek ve benim için endişelenenlere teşekkür etmek istiyorum." ifadelerini kullandı.
Türkiye üzerinden kaçak yollarla Suriye'ye girdikten hemen sonra kaçırılan ve 40 ay boyunca sürekli yerinin değiştirildiğini belirten Japon gazeteci, "Bazı yerlerde ses çıkarmama bile müsaade edilmiyordu. Hatta nefes almama ve parmaklarımın çıtlamasına dahi izin vermiyorlardı." diyen Jumpei Yasuda konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Onların mantığına göre benim ses çıkarıyor olmam onları gizlice dinlediğim anlamına geliyormuş. Hafif hareket etsem işkence etmeye başlıyorlar ve ışığı kapatıyorlardı"
Hareket edebilmek için Müslüman oldum
Herhangi bir medya kuruluşuna bağlı olmadan serbest çalışan gazeteci Jumpei Yasuda, bir noktada hareket etmemek için 20 gün boyunca yemek yiyemediğini, zayıfladığını ve mide bulantısı geçirdiğini anlattı.
Daha sonra hareket edebilme adına İslam dinine geçtiğini belirten Yasuda, "Bir Müslüman olarak günde 5 defa ibadet etmek durumundasınız. Ben de Müslüman oldum. Günde yemek için 2 defa yerinden kımıldamaya 5 vakit de eklenince en azından kalkmak için ilave fırsat oluyordu" ifadelerini kullandı.
Suriye'de kaçırılması Yasuda'nın Ortadoğu'daki ilk kötü tecrübesi değil.
Zira 2004 yılında Irak'ta da kaçırılan Japon gazeteci, kimilerine göre pervasız maceracı kimilerine göre de cesur bir gazeteci.
Davranışının Japon hükümetini zor durumda bıraktığını ve eleştirilere açık olduğunu kabul eden Yasuda, ancak bununla birlikte savaş bölgelerinden haber geçilmesinin de şart olduğunu savundu.
Yasuda, "Savaş çıktığında devletler sivilleri öldürüyor. Hükümetlerin böylesi eylemlerinin kabul edilebilir olup olmadığına insanların karar vermesi için bağımsız haber verilmesi kesinlikle gerekli. Bu minvaldeki bilgiler de yalnızca ilgili devletlerden değil, aynı zamanda üçüncü taraflardan da gelmeli." diye konuştu.
Japon medyasına göre Nusra Cephesi tarafından rehin alınan Yasuda, kendisini kimlerin esir aldığını bilmediğini dile getirdi.
Japonya Başbakanı Şinzo Abe, gazetecinin serbest kalması için çaba harcayan Türkiye ve Katar'a teşekkür etmişti.
Bu arada basın toplantısının sonunda yeniden savaş bölgelerine gidip gitmeyeceği yönündeki soruyu yanıtlayan Yasuda, "Anne babama karşı iyi bir evlat olmalıyım. Bundan böyle haber yapsam bile artık çok daha ihtiyatlı olmam gerekiyor." diye konuştu.
Bu haberler de ilginizi çekebilir
7 yıllık Suriye Savaşı Suriyelilerde izi silinmeyecek yaralar bıraktı
Endonezya'da kaza yapan uçak bir önceki uçuşta da arıza yapmış