Ankara: Fransa Dışişleri Bakanının Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ithamı terbiyesizce

REKLAM

Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğunda işlenen gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin kendilerinde ses kaydı olmadığını ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "oynayacak politik bir oyunu" olduğunu iddia eden Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian'a Ankara'dan sert tepki geldi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Fransa Dışişleri Bakanının Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik sözleriyle ilgili, "Fransa Dışişleri Bakanı, haddini aşmıştır, bir cumhurbaşkanı ile nasıl konuşacağını bilmelidir. İkincisi, kendi liderleriyle Sayın Erdoğan'ı karıştırmasın." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun da, Le Drian'ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik ithamlarının kabul edilemez olduğunu belirtti. Altun, "Türkiye'nin kararlı çabaları olmasaydı bu olayın üzerinin çoktan örtülmüş olacağı unutulmamalıdır." ifadelerini kullandı.

Le Drian'ın Kaşıkçı cinayeti ile ilgili sözlerine karşılık yazılı bir açıklama yapan Altun şu ifadeleri kaydetti:

"24 Ekim 2018'de Fransız istihbaratının bir temsilcisine ilgili ses kayıtları dinletilmiş ve kendisiyle, aralarında kayıtların deşifresinin de bulunduğu detaylı bilgiler paylaşılmıştır. Eğer Fransız devletinin muhtelif kurumları arasında bir iletişim kopukluğu varsa, bu sorunu çözecek olan Türkiye Cumhuriyeti değil, Fransız makamlarıdır. Türkiye, Kaşıkçı cinayetinin tüm detaylarının ortaya çıkarılması için çalışmaya devam etmektedir. Buna cinayet emrini kimin verdiği de dahildir. Bu vesileyle Fransa başta olmak üzere uluslararası toplumun tüm üyelerini bu amaca matuf adımları atmaya davet ediyoruz."

Çavuşoğlu: Fransa Dışişleri Bakanının ithamı terbiyesizce

Fransa Dışişleri Bakanı ile mevkidaşı olarak her zaman görüştüklerini dile getiren Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Fransız bakanının doğruları söylemediğini dile getirdi.

Bir dışişleri bakanı ile istihbari konularla ilgili bilgi paylaşımı konusunda farklı ülkelerde farklı sistemler olabildiğini, Fransız bakanın da konudan haberi olmayabileceğini ifade eden Mevlüt Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Diyebilir ki 'Benim bundan haberim yok'. Fakat ben biliyorum ki 24 Ekim'de bizim istihbaratımız ve arkadaşlarımız elimizdeki bilgileri, yani dinleme dahil, tapeler dahil tüm bilgiler Fransız istihbaratına, onların talebi üzerine verilmiştir. Yine diğer ülkelerin istihbaratları ya da ilgilileri, Kaşıkçı cinayetiyle ilgili delilleri, topladığımız bilgileri görmek istediği zaman şeffaf bir şekilde biz bunu paylaşmışızdır. Hal böyleyken 'Haberim yok' diyebilir, fakat Sayın Cumhurbaşkanımızı siyasi bir oyun oynamakla itham etmesi son derece terbiyesizliktir. Yani bir dışişleri bakanı ciddiyetine yakışmıyor. Ama ben şunu söylemek isterim; dert o da değil. Bunlar yakında, altını çizerek söylüyorum; Suudi Arabistan'ın bile kabul ettiği Kaşıkçı cinayetini inkar ederlerse hiç şaşırmayın. Paranın da gözü kör olsun. Son zamanlarda kim ne anlaşması yapıyor bunlar iyi takip edilsin. Yakında bu tür siyasetçiler ve ülkeler bu cinayeti bile inkar edebilirler, maalesef durum budur."

Türkiye Cumhuriyeti olarak Kaşıkçı cinayetinin tüm yönleriyle aydınlatılması için ne gerekiyorsa yapacaklarını kaydeden Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "Sonuna kadar gideceğiz. Uluslararası alanda da herkesle de iş birliği yapıyoruz ve Türkiye'nin bu tutumunu tüm dünya takdir ederken Fransa Dışişleri Bakanının böyle bir ithamda bulunması ve terbiyesizce bunu yapması son derece düşündürücüdür. Bunun arkasında ne var? Acaba bu cinayeti kapatmaya mı çalışıyorlar? Bunun da peşinde olacağız. Çünkü bildiğimiz başka şeyler var. Ne anlaşmalar yapıyorlar, ne yapıyorlar, bunun da yakından takipçisiyiz." diye konuştu.

Fransız Bakan Le Drian ne demişti?

Bir televizyon kanalına konuşan Fransız Bakan Le Drian'a Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ses kayıtlarının Fransa, Almanya ve İngiltere'ye verildiği sözleri hatırlatıldı. Bakan Le Drian, kayıtların Fransa'ya verildiğine dair bir bilgisi olmadığını söyleyerek, "Eğer Türkiye Cumhurbaşkanı'nın bize vereceği bilgiler varsa bunları vermeli." ifadelerini kullandı.

Sunucunun "Bunun anlamı Erdoğan yalan mı söylüyor?" şeklindeki sorusunu yanıtlayan Bakan Le Drian, "Bunun anlamı Erdoğan'ın bu şartlar altında oynayacak politik bir oyunu var." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'daki Suudi başkonsolosluk binasında öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın cinayetine ilişkin ses kayıtlarının Almanya, Fransa, İngiltere, ABD ve Suudi Arabistan'a dinletildiğini açıklamıştı.

Cinayet nasıl işlenmişti?

Suudi Arabistan yönetimine muhalif yazılarıyla adı öne çıkan Washington Post gazetesi yazarı Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'dan, 2 Ekim'de Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na girdikten sonra haber alınamadı.

Türk yetkililerin inceleme başlatarak olayın üzerine gitmesiyle, Kaşıkçı'yı öldürmek üzere Suudi Arabistan'dan konsolosluğa özel bir infaz timi geldiği, cesedin yok edilmesi için ormanlık alanda keşif yapıldığı ve binadaki delillerin karartılmaya çalışıldığı detayları ortaya çıktı.

Dünya gündeminin ön sıralarına yerleşen bu gelişmeler üzerine, Suudi Arabistan yönetimi 18 gün sonra gazetecinin konsoloslukta öldürüldüğünü kabul etmek zorunda kaldı. Suudi tarafının olayın planlı bir cinayet olmadığı iddiası ise uluslararası kamuoyunda kabul görmedi. Çok sayıda ülkeden tepkiler devam etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'planlı cinayet'in talimatı veren kişiye kadar tüm ayrıntılarının açıklığa kavuşturulması gerektiğini vurguladı.

ABD Başkanı Trump ise bir taraftan Suudi Arabistan'a yaptırım uygulanabileceğini dile getirirken diğer taraftan ikili ilişkilerini bozmak istemediği sinyali verdi.

Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı arayarak gerekli iş birliğini yapma sözü verdi.

Suudi Başsavcı daha sonra cinayetin planlı olduğunu açıkladı.

REKLAM

Bu haberler de ilginizi çekebilir:

İsrail önce suikast düzenledi ardından havadan bombaladı: 7 ölü

'Kanlı-canlı bir kadınla olmazdı' diyen Japon, hologram sevgilisiyle evlendi

Kaşif Kristof Kolomb'un heykeli 'lekeli bir geçmişi hatırlatıyor' denilerek kaldırıldı