Vefatının 18'inci yılında sosyal medyada Ahmet Kaya: "Olmasaydı sonumuz böyle"

REKLAM

Protest müziğin Türkiye'deki en önemli ismi Ahmet Kaya'nın Kürtçe şarkı yapacağını açıklayınca saldırıya uğradıktan sonra gittiği Paris'te Hoşçakalın Gözüm isimli albümünün kayıtlarını yaparken yaşamını yitirmesinin üzerinden 18 yıl geçti.

Porte de Versailles semtindeki evinde 43 yaşında bir kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Ahmet Kaya'nın hayranları sosyal medyada açtıkları #AhmetKaya, #OlmasaydıSonumuzBöyle #18yıl etiketleriyle usta sanatçıyı ölüm yıl dönümünde andılar.

Solcu, sosyalist kimliğini öne çıkarmaktan, şarkılarında sınıfsal, etnik, siyasal ve dinsel baskılarla dışlanmış ve ezilmiş kitlelerin sesi olduğunu dillendirmekten çekinmeyen Ahmet Kaya'nın, buna rağmen eserlerini toplumun geniş kesimleriyle buluşturabilmesi, müziğinin ve sanat yaşamının en önemli niteliklerinden biri olarak görülüyor.

2013 yılında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri’nde müzik ödülü Ahmet Kaya'ya verilmiş, Ahmet Kaya’nın eşi Gülten Kaya sahneye çıkmış ve şu konuşmayı yapmıştı:

"Ahmet Kaya bu ülkenin itirazlarını cesurca dillendiren bir sanat adamıydı. Bu ödülün en şaşırtıcı yanı da bu oldu. Eşim Paris’te yaşadığı fiili sürgün zamanlarında sesini ülkesine duyurmak istemiş ve şöyle demişti: 'Dünyanın bütün dillerine ve ırklarına eşit mesafede duran ama bir kimlik belirtmek istediğinde Kürt asıllı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Ben kendisine sadakat göstermesini isteyecek tüm sistemleri reddedecek kadar özgür biriyim. Hukuk tarihi beni yargılayan ve bana ceza verenleri kendi gurur tablosuna tabii ki eklemeyecektir.'

Ben bu ödülü onun değerlerini ve onun gibi bu topraklarda incitilmiş, kırılmış tüm kadim kültürlerine eşim şahsında bir selam olarak algılayıp “aleykümselam” demeye geldim."

Hayranları geçen 28 Ekim'de de Ahmet Kaya'nın 61'inci doğum gününü sosyal medyada #iyiki doğdunikigözüm etiketine yağdırdıkları on binlerce mesajla kutlamışlardı.

Ahmet Kaya 17 Kasım 2000'de 30 binin üzerinde sevininin katıldığı törenle sinemanın büyük ustalarından yönemen ve oyuncu Yılmaz Güney'in yanı sıra Jim Morrison, Edith Piaf, Marcel Proust, Oscar Wilde gibi edebiyat ve sanat dünyasının pek çok isminin kabrinin de bulunduğu Paris'teki Cimetiere du Pere-Lachaise mezarlığına defnedilmişti.