ABD Başkanı Donald Trump’ın Rusya soruşturmasına savcılık ile işbirliği yapan eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn Türkiye ile gizli işbirliği ve Fethullah Gülen konusunda yalan beyanda bulunduğunu kabul etti
REKLAMABD Başkanı Donald Trump’ın Rusya soruşturmasında savcılık ile işbirliği yapan eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn, Fethullah Gülen konusunda Türk hükümeti ile gizli işbirliği konusunda yalan beyanda bulunduğunu kabul etti. Savcılık, Flynn'ın yaptığı yanlış beyanlar Türkiye'nin 15 Temmuz sonrası kamuoyunun görüşlerini etkileme çabaları hakkında halkın bilgi sahibi olma hakkını engellediğini bildirdi.
Rusya soruşturmasını yürüten Özel Yetkili Savcı Robert S. Mueller’in mahkemeye sunduğu belgede Flynn'ın, Başkan Trump’ın seçim kampanyasını yürüten ekip ile Rusya arasında gizli anlaşma iddiaları ve Türk hükümetine sunduğu hizmetler hakkında soruşturmaya kayda değer katkıda bulunduğu açıkladı. Mueller yalan beyanda bulunmanın ciddi suç olduğunu, ancak Flynn’ın savcılıkla işbirliği yaptığı için hapis cezasına çarptırılmamasını istedi.
• İstifa edenler, görevden alınanlar: Trump'ın çalkantılı ekibi
Türkiye tarafından yönlendirildiğini gizledi
Savcılık, Flynn’ın Fethullah Gülen'in iadesi konusunda lobi faaliyetlerinde bulunmak üzere Türk hükümeti ile anlaşmasına dair yaptığı resmi bildirimlerde yanlış beyanda bulunduğunu kabul ettiğini bildirdi.
Savcılık mahkemeye sunduğu mütalaada Flynn ve şirketinin Türkiye’deki (15 Temmuz) darbe girişiminden hemen sonra Ağustos ayında Türkiye Cumhuriyeti’nin menfaatleri doğrultusunda Türkiye projesi üzerinde çalışmaya başladığı ve üç aylık proje için 530 bin Amerikan doları ödeme aldığı belirtiliyor.
Amerikan vatandaşları yabancı bir devletin çıkarlarını temsil etmeye başladığı zaman ABD yasaları gereği Adalet Bakanlığı’na bildirimde bulunarak kendisini “yabancı ülke lobicisi” olarak kaydettirmesi gerekiyor. Flynn’ın şirketi kendisini Inovo’nun lobicisi olarak Eylül 2016'da bildirmesine rağmen Türkiye ile ilgili herhangi bir bilgi vermediği ortaya çıkmıştı.
Savcılığın yeni sunduğu belgede Flyn için “Yabancı Temsilciler Kayıt Yasası (FARA) kapsamındaki beyanlarda Türkiye ile ilgili projenin Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri tarafından denetlendiği ve yönlendirildiği bilgisi dahil edilmiyor. O dönemde sanık; ulusal güvenlik danışmanı idi ve Trump kampanyasının dış politika ve ulusal güvenlik konularında (kamuoyunun şekillenmesinde) görüş belirten birisiydi.” deniliyor.
‘Vaizin (darbe girişimindeki) rolü çok tartışmalı bir konu’
Mahkemeye yollanan 7 sayfalık mütalaada Flynn’ın ABD başkanlık seçimlerinin gerçekleştiği 8 Kasım 2016’da yayımlanan makalesinde Türkiye'nin 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin sorumlusu olarak suçladığı Fethullah Gülen'in iade edilmesi gerektiğini yazdığı hatırlatılıyor. Belgede Gülen ismi hiç geçmezken bunun yerine “ABD’de yaşayan bir vaiz” ifadesi kullanılıyor.
Flynn'ın makalesi Türkiye için değerliydi
Belgede şu ifadelere yer veriliyor:
“Vaizin darbe girişimindeki sorumluluğu çok tartışmalı bir konu. Sanığın (Gülen’in darbe girişimindeki) rolüyle ilgili kaleme aldığı makale Türkiye Cumhuriyeti'nin, kamuoyunun fikirlerini etkileme çabaları için değerliydi.”
Savcılık Flynn’ın FARA beyanlarında bu makaleyi kendi inisiyatifiyle yazdığını söyleyerek yanlış beyanda bulunduğunu kaydetti:
“Sanığın yaptığı yanlış beyanlar, kamuoyunun Türkiye Cumhuriyeti'nin ABD'de yasal olarak ikamet eden bir kişinin sınır dışı edilmesini sağlama çalışmaları da dahil olmak üzere darbe girişimiyle ilgili kamuoyunun görüşlerini etkileme çabaları hakkında bilgi sahibi olma hakkını engelledi.”
Amerikan Wall Street Journal gazetesi Türk yetkililerin Gülen'i İmralı'ya kaçırmak için Flynn ile pazarlık yaptığını ve 15 milyon dolar teklif ettiğini yazmıştı. Flynn'in avukatları ise bu haberi yalanlamıştı. Flynn'in avukatları Robert Kelner, Stephen Anthony ve Brian Smith, "Son iddia çok ileri gittiği ve zarar verici olduğu için bu (konuşmama) kuralımıza bir istisna getiriyoruz: iddialar asılsızdır" demişti.
Flynn, The Hill’de 8 Kasım 2016’da yayımlanan “Müttefikimiz Türkiye krizde ve desteğimize ihtiyacı var” başlıklı görüş yazısında Gülen'in aslında “radikal bir İslamcı” olduğunu savunmuş; Amerikan yönetiminin dış politikasını Türkiye'ye öncelik verecek şekilde yeniden gözden geçirmesi gerektiğini yorumunda bulunmuştu.
Rusya soruşturmasına ciddi katkı sağladı
Savcı Mueller, eski Güvenlik Danışmanı Flynn’ın “Trump’ın kampanyasıyla ilgili kişiler ve Rusya hükümeti arasındaki koordinasyon ve bağlantılar hakkındaki” soruşturmaya çok yardım ettiğini kaydetti.
Trump’ın en yakın adamlarından Flynn, Rus yetkililerle yaptığı görüşmelere dair Başkan Yardımcısı Mike Pence'i yanlış bilgilendirdiği iddiaları üzerine 25 günlük koltuğunu bırakmak zorunda kalmıştı. Washington bölge mahkemesinde ifade veren Flynn, Rusya’nın eski ABD büyükelçisiyle yaptığı görüşmeleri Federal Soruşturma Bürosu'na (FBI) yanlış aktardığını söylemişti
Mayıs 2017'de bu soruşturmaya özel savcı olarak atanan eski FBI Başkanı Robert Mueller'in mahkemeye gönderdiği iddianamede, ''Flynn, isteyerek ve bilerek yanlış bilgi vermiş, uydurma ve yalan açıklamalar yapmıştır." denilmişti.
FBI, Rusya'nın geçtiğimiz yıl Kasım ayındaki Amerikan Başkanlık seçimine Trump lehine müdahale ettiğine dair iddialarla ilgili soruşturma başlatmıştı. ABD Başkanı ise Flynn'ın savcılık ile işbirliği yapması üzerine seçim kampanyası ve Rusya arasında gizli bir anlaşmanın olmadığını söylüyor. Trump "Kaygılı değilim. Gizli anlaşma yok. Kesinlikle işbirliği yapmadık." demişti.