Türkiye'nin ve dünyanın birçok yerinde göç olgusu devam ederken, 2018 yılında göçmenler ve hikayelerinden öne çıkan başlıkları derledik
18 Aralık dünya genelinde Uluslararası Göçmenler Günü olarak kutlanıyor. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Fas’ta yapılan bir konferansta, gelişmiş ülkelerin doğum oranlarındaki düşüşten ve yaşlı nüfusun artışından dolayı daha fazla göçmen kabul etmeleri gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin ve dünyanın birçok yerinde göç olgusu devam ederken, bu yıl içerisinde göçmenler ve hikayelerinden öne çıkan başlıkları derledik.
Dünya genelinde 2018’e damgasını vuran göç ve göçmenlere dair olaylar şöyle:
Meriç nehrinde alabora olan botlar
Meriç nehri üzerinden Avrupa’ya geçmek isteyen 8 kişilik bir bot, şubat ayında alabora oldu. AFAD ekipleri bir kadın ve iki çocuğun cesedine ulaştı. Kaybolan 5 kişiden birinin Yunanistan sınırına ulaştığı öğrenildi.
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği, sadece nisan ayında Meriç nehri üzerinden Yunanistan’a geçen Suriyeli göçmen sayısının 2 bin 900 olduğunu açıklamıştı.
Temmuz ayında, Ayvalık’tan Yunanistan’ın Midilli Adası’na geçmek isteyen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı 16 kişinin bulunduğu bot alabora oldu. Yaşanan kazada 3’ü bebek 6 kişi hayatını kaybetti.
Myanmar’daki kriz
Myanmar’dan kaçan binlerce Arakanlı Müslüman, Bangladeş’teki göçmen kamplarına sığındı. Soykırımdan kaçtığını dile getiren Arakanlı Müslümanlar, Myanmar hükümetinin baskılarından kaçarak hayat mücadelesi veriyor.
Bangladeş ve Myanmar, binlerce Arakanlı Müslüman sığınmacıyı ülkelerine geri göndermeleri için anlaşma yapmıştı.
BM bu anlaşmayı eleştirmiş ve daha sonra Bangladeş varılan anlaşmadan vazgeçtiklerini dile getirmişti.
ABD-Meksika arasındaki göçmen kafilesi
Merkez Amerika ülkelerinden göç eden yüz binlerce kişi Meksika-ABD sınırına yolculuk etti. Nehirleri ve engebeli yolları aşarak binlerce kilometre yolu kat ettiler. Honduras, Guatemala ve El Salvador gibi ülkelerdeki evlerini terk eden göçmenler, “yoksulluktan, şiddet olaylarından ve zulümden” kaçtıklarını söylüyor.
Diğer yandan ABD Başkanı Donald Trump ise, göçmen kafilesinin bir ‘istila’ olduğunu açıkladı.
Merkez Amerika ülkelerinden Meksika-ABD sınırına varan göçmenler, sınır şehirleri olan Tijuana ve Mexicali gibi bölgelerde kamplarda tutuluyor.
Amerikalı güvenlik güçleri, sınıra varan göçmenlere biber gazı ile müdahale etmişti.
Merkez Amerika’dan hareket eden göçmenlerin çoğu, ABD’ye varıp sığınma talebinde bulunmak istiyor. Mülteci statüsünü alabilmeleri için ise, terk ettikleri ülkelerinde zulüm ve baskı gördüklerini kanıtlamaları gerekiyor. ABD sınırını geçememeleri durumunda seçenekleri ise Meksika’da kalmak ya da kaçtıkları ülkelerine geri dönmek.
Donald Trump, uzun süre ‘sıfır tolerans’ politikasıyla göçmen çocukları ebeveynlerinden ayırarak farklı alıkoyma merkezlerine göndermesiyle eleştirilerin hedefindeydi.
- ABD: 450'nin üzerinde ebeveyn çocuklarından koparılarak sınır dışı edildi
- Trump'ın ebeveynlerinden ayırdığı göçmen çocuklar ailelerine kavuşuyor
Kayıtsız şekilde 2 binden fazla çocuğun ailelerinden uzaklaştırılarak, haberleşme imkanı tanınmadan alıkoyma merkezlerine gönderilmesi uluslararası ve ulusal kamuoyunun tepkisini çekti. Bunun ardından Trump, haziran ayında ‘sıfır tolerans’ politikasından vazgeçmek zorunda kaldı.
Göçmen botları
2015’te Kobani’den göç eden 3 yaşındaki Suriyeli Aylan (Alan) Kurdi’nin cansız bedeninin Bodrum açıklarında görüntülenmesiyle birlikte botlarla Avrupa’ya geçmeye çalışan göçmenlerin hikayeleri kamuoyunda daha çok duyulmaya başladı.
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği 2018 yılı raporuna göre, Avrupa’ya ulaşmaya çalışırken bin 600’ün üzerinde göçmen sularda boğularak hayatını kaybetti. Resmi olmayan raporlar ise bu sayının daha fazla olduğunu gösteriyor.
İtalya haziran ayında, göçmenleri taşıyan kurtarma gemisi Aquarius’a limanlarını kapattığında Avrupa ülkeleri arasında göç konusunun nasıl düzenleneceği üzerine anlaşmazlıklar başlamıştı. İtalya’nın kabul etmediği göçmen gemisiyle başlayan gerginlik, İspanya’nın limanını açmasıyla sonlanmıştı.
Yine haziran ayında Almanya’ya ait Lifeline adlı bir dernek gemisi, İtalya’ya ve Malta’ya giriş izni verilmediği için 5 gün boyunca denizde bekledi. Uzun bekleyişin ardından ise geminin Malta’ya girişine izin verildi.
Avrupa’da göç karşıtı eylemler
Avusturya hükümeti, göçmenlere karşı sınırlarında güvenlik önlemlerini ve kontrolleri artırdı.
Diğer yandan, Almanya’nın Chemnitz kentinde aşırı sağcıların düzenlediği eylemlerde, göç karşıtı sloganlar eşliğinde şiddet olayları yaşandı.
Avrupa’nın genelinde göç karşıtı eylemler düzenlendi. Geçtiğimiz hafta Marakeş’te imzalanan BM göç paktına karşı binlerce kişi Brüksel’de eylem yaptı. Göçmen karşıtı grupların eylemleri şiddet olaylarına dönüştü, polis biber gazıyla müdahale etti.