İstanbul'un kentsel dönüşümü mercek altında

REKLAM

Coğrafi konumu ve mimari tarihiyle dünyanın güzide şehirleri arasında gösterilen İstanbul zaman zaman çarpık kentleşme ve yeşil alanların yok olmasıyla gündeme geliyor. Mahalle kültürünün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalması İstanbullularda hayal kırıklığına yol açıyor.

İstanbul'da 1960’lı yıllarda imar izniyle birlikte hızla artan apartmanlaşma özellikle Anadolu yakasında yerini son yıllarda kentsel dönüşüm sürecine bıraktı. Dev konut projeleriyle birlikte yerel mahalle kimlikleri oluştu ve sanayi ekonomisiyle İstanbul küresel bir oyuncu haline geldi.

İmar planları ve arazi tahsisatları milyonları kısa süre içinde organize etmeyi başardı. Bu dönüşüm sürecinde tüketicilerin yaşam tarzlarına hitap eden, altlarında alışveriş merkezleri ve sosyal imkanları olan projeler öne çıktı.

Mahalle kimlikleri risk altında mı?

İstanbul'da yaşanan hızlı dönüşüm, piyasadaki müşteriler için geniş ve bağımsız projeler sunuyor; ancak kentsel dönüşüm yıllar boyunca üretilmiş köklü mahalle kimliklerinin birçoğunun kaybolmasına veya yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmasına sebep oluyor.

Hayal Edilebilir Tasarım Kılavuzu ile şehir sakinlerine ve yeni nesillere İstanbul’un şehir tasarımını tartışabileceği bir platform sunan mimar Alexis Şanal, İstanbul’da pek çok boş alanın yeşillendirilmiş mahalle parklarına dönüştürülebileceğine dikkat çekiyor.

İstanbul’un kendine özgü yenilikçi ve çağdaş tasarımını koruması gerektiğini düşünenler şimdi şehre sahip çıkmaya bir adım daha yakın.

21. yüzyıl şehirlerini tasarlamak için yeni tasarım araçlarının geliştirilmesi ve bunlarla kamu alanlarının tasarım seçeneklerinin ortaya konularak tartışılması gerektiğinin altını çizen Şanal, İstanbul’un ekolojik yönünü sürdürerek paylaşılan deneyimleri arttırmaya yoğunlaşıyor.

STK’lar ve aktivistlerle 101 başlık altında tasarlanan proje, vatandaşların fikirleriyle şehir tasarımına katkısını da göz önünde bulundurarak şehirlerin yeniden cazibe merkezi olması için yol gösteriyor.

İstanbul'da yeşil alan eksikliğine dikkat çeken mimar Şanal, örnek aldığı Melbourne, Seul ve Berlin’in kültür-sanat, kütüphaneler ve eğlence merkezlerine yatırım yaparak sivil mimariye öncülük ettiğini belirtiyor.

Kamusal alanları zenginleştirilen bir İstanbul'a sahip olmak uzun sürse de mimar Şanal geleceğe dönük adımlar konusunda umutlu.

• Ekrem İmamoğlu Özel: İstanbul, Yaklaşan Deprem ve Ekonomik Kriz Arasında Uçuruma Yuvarlanıyor