Rusya ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki füze krizi derinleşiyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ülkesinin askeri olarak 'yeni Küba füze krizi' tarzı bir duruma hazır olduğunu söyledi.
REKLAMRusya ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) arasındaki füze krizi derinleşiyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ülkesinin askeri olarak 'yeni Küba füze krizi' tarzı bir duruma hazır olduğunu söyledi.
Putin, Amerika'nın bu noktada 'yeterince aptal olması durumunda' ülkesinin ilk nükleer saldırı için sınırda olduğunu kaydetti.
1962'de yaşanan Küba füze krizinde ABD'nin Türkiye'ye füze konuşlandırması üzerine Rusya da Küba'ya balistik füze göndermiş ve bu durum dünyayı nükleer savaşın eşiğine getirmişti.
ABD'nin Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması'ndan (INF) çekilme kararı sonrası Moskova ve Washinton hattında tansiyon yükseldi.
Putin dünkü ulusa sesleniş konuşmasında ABD'nin Avrupa'ya orta menzilli füzeler konuşlandırması halinde Rusya'nın ABD'yi de hedef alarak karşılığı vereceğini söyledi.
Putin, Soğuk Savaş döneminde yaşanan Küba Füze krizine gönderme yaparak ABD'ye karşı sert söylemine devam etti.
1960'lı yıllardaki Küba füze krizi seviyesinde bir gerilim istemediklerini belirten Putin, "Eğer biri bunu isterse, tamam buyursunlar. Bugün bunun ne anlama geldiğini belirledim. Bırakalım onlar hesaplasın" diye konuştu.
Küba füze krizi nedir ?
ABD ve o dönemki adıyla Sovyetler Birliği (SSCB) arasında yaşanan nükleer füze gerilimi. Washington yönetiminin Türkiye’ye Jüpiter isimli uzun menzilli nükleer başlık taşıyabilen füzeler konuşlandırması üzerine SSCB de ABD topraklarına yakın olan ve Fidel Castro yönetimindeki Küba’ya nükleer başlıklı füzeler yerleştirme kararı aldı.
Kriz, ABD'nin başarısızlıkla sonuçlanan Domuzlar Körfezi Çıkartması sonrasında yaşandı. Füzeleri ateşleme için gereken bazı parçalar Sovyet gemileri tarafından Küba’ya ulaştırılmak üzere yola çıktı. Dönemin ABD Başkanı John F. Kennedy, Küba'nın denizden abluka altına alınması emrini verdi.
SSCB lideri Nikita Kruşçev, 27 Ekim 1962'de Kennedy'e mektup gönderdi ve Türkiye'deki füzeleri sökmesi halinde ülkesinin de Küba'dakileri geri çekeceğini kaydetti. Mektup ve ‘kırmızı telefon diplomasisi’ sonunda ABD'nin ve SSCB’nin karşılıklı talepleri kabul edildi.
Nükleer savaşın eşiğinden dönülen kriz, ‘yumuşama dönemi’ne örnek teşkil eden olaylardan biri olarak da tarihe geçti.