BM: Türkiye işkence tanımını değiştirmeli, işkence yapanlar cezasız kalmamalı

BM: Türkiye işkence tanımını değiştirmeli, işkence yapanlar cezasız kalmamalı
© Master Sgt. Andy Dunaway, U.S. Air Force
By Enis Günaydın
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Komite, Türkiye'de yaşandığı raporlanan işkence vakaları ve diğer sorunlara ilişkin listesini Ankara'ya ileterek, beşinci dönemsel raporda bu konuların açıklığa kavuşturulmasını istedi

REKLAM

Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Komite, Türkiye'de yaşandığı raporlanan işkence vakaları ve diğer sorunlara ilişkin listesini Ankara'ya ileterek, beşinci dönemsel raporda bu konuların açıklığa kavuşturulmasını istedi.

Listede öne çıkarılan konulardan biri, Türk Ceza Kanunu'ndaki işkence tanımı oldu. Komite, İşkenceye Karşı Sözleşme'nin 1'inci maddesi uyarınca TCK'nin 94'üncü maddesinin değiştirilmesini ve "bir kişiden bilgi veya itiraf elde edebilmek için uygulanan eylem ve zorlamalar" tanımının da madde kapsamına alınmasını talep etti.

'İşkence yapanlar cezasız kalmamalı'

Komite'nin yayımladığı sorunlar listesinde altı çizilen bir diğer mevzu da Olağanüstü Hal (OHAL) döneminde yapıldığı raporlanan işkencelerin cezasız kalması oldu.

667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (KHK) 9'uncu maddesinde geçen "Bu KHK kapsamında karar alan ve görevleri yerine getiren kişilerin bu görevleri nedeniyle hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluğu doğmaz." hükmünün, işkence uygulayanlara cezasızlık hakkı tanıyabileceği endişesi dile getirildi.

Komite, bu kapsamda Türkiye'nin darbe teşebbüsüne ilişkin yürüttüğü soruşturmalar hakkında daha fazla bilgi vermesini de istedi.

BM özel raportörü Nils Melzer, 2 Aralık 2016'da yayımladığı raporunda, "Darbe teşebbüsünü takip eden gün ve haftalarda işkence ve diğer kötü muamelelerin yaygın olduğuna, özellikle gözaltı sırasında nezarethanelerde ve diğer gayrı-resmi gözaltı yerlerinde polis, jandarma veya askerler tarafından işkence yapıldığına dair bilgiler edinilmiştir." ifadelerini kullanmış, daha sonra yaptığı bir açıklamada da sorumluların cezadan muaf tutulması gerektiğini ifade etmişti.

Dayaktan tecavüze kadar birçok çeşit işkence

Diğer yandan yayımlanan listede Türkiye'de kullanıldığı iddia edilen işkence yöntemlerine de yer verildi.

Buna göre gözaltının ilk sürelerinde ve özellikle ifade alınırken zanlılara dayak, tekme, yumruk, sözlü saldırı, cinsel şiddet tehditleri, uzun süreli rahatsız edici pozisyonlarda tutulma, kelepçeleme, su, yemek ve uykudan mahrum bırakma ve tecavüzün de uygulandığı belirtildi.

Komite ayrıca, sorgulanan kişilerin işkence altında başka isimler vermeye zorlandığını, bu ifadeler dayanak alınarak terör örgütü üyesi olduğu iddia edilen başka kişilerin gözaltına alındığını ifade etti.

Hapishanelerin aşırı kalabalık olduğuna da dikkat çekilen yazıda Türkiye'nin tüm bu iddialara ilişkin cevap vermesi istendi.

Dönemsel rapor nedir?

Birleşmiş Milletler nezdinde imzalanan birçok sözleşme kapsamında ülkelerin dönemsel olarak rapor sunması gerekiyor. Raporda sözleşmeden doğan yükümlülüklerin yerine getirildiğini gösteren uygulamalar ve daha önceki ihlallerin giderilmesine dair çalışmalara yer veriliyor.

Türkiye'nin de taraf olduğu BM İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Küçültücü Muamele veya Cezaya Karşı Sözleşme kapsamında Ankara'nın her dört yılda bir komiteye rapor sunması bekleniyor. Dördüncü dönemsel rapor 22 Ekim 2014 tarihinde iletilmişti.

Türkiye bu ve diğer sözleşmeler için raporlarını genellikle aksatmasa da, Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme ve Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme kapsamında 3 sene önce sunulması gereken raporlar hala BM tarafından bekleniyor.

WhatsApp'ta ücretsiz bültenimize abone olun, Türkiye ve dünya gündeminden seçtiğimiz haberler her gün telefonunuza gelsin! Abone olmak için tıklayın

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Erdoğan İşcan, BM İşkenceye Karşı Komite üyeliğine seçildi

'Eski Dışişleri Bakanlığı çalışanlarına gözaltında işkence' iddiası TBMM gündeminde

AİHM’de bekleyen 100 davadan 35’i Türk vatandaşlarının başvuruları; Türkiye açık ara zirvede