Filipinler’de bir adadaki mağarada bilinmeyen bir insan türüne ait fosiller bulundu. Fosillerden birisi bu insanların 67 bin yıl önce yaşadığını gösteriyor. 13 kemik ve bir diş kalıntısının en az 3 farklı kişiye ait olduğu düşünülüyor.
REKLAMFilipinler’de bir adadaki mağarada bilinmeyen insan türüne ait fosiller bulundu. Fosillerden birisi bu insanların 67 bin yıl önce yaşadığını gösteriyor. 13 kemik ve bir diş kalıntısının en az 3 farklı kişiye ait olduğu düşünülüyor.
Bilim insanları Filipinler’e ait Luzon adasındai Callao mağarısında en az 67 bin yıl önce yaşayan insan türleri keşfetti. "Homo luzonensis" adı verilen yeni insan türünün yakın zamanda yaşamış insanlara benzediği belirtiliyor.
Nature dergisinde yer alan araştırmaya göre bulunan fosiller arasında dişlerin yanı sıra el ve ayak kemikleriyle birlikte kırık bir kalça kemiği de var.
Bilim insanlarının değerlendirmesine göre bulunan kemik ve dişlerin bölgedeki evrim sürecinin sanılandan çok daha karmaşık olduğunu gösteriyor. Ayrıca ilk insanların geldiği dönemde burada üç-dört türün daha olduğuna işaret ediyor. Bunlardan birisi “Hobbit” adı verilen ve 50 bin yıl öncesine kadar Endonezya'nın Flores adasında yaşayan Homo floresiensis türü. Flores adası Luzon’a 3 bin km mesafe bulunuyor. Ancak iki türün birbiriyle örtüştüğü veya arasında bağlantı olduğuna dair bir işaret bulunmuyor.
Kemikler 67 bin yıl öncesine ait
Araştırmacılar bulunan fosillerin en az 3 farklı kişiye ait olduğunu belirtirken bunlardan birisinin 67 bin yıl önce, diğerinin de 50 bin yıl önce yaşadığı tespit edildi. Araştırmacılar bu keşfi, ilk insanların Afrika'dan Güney Doğu Asya'ya doğru yolculuğa çıktığının işareti olarak da yorumluyor.
Bulunan fosillerdeki el ayak ve ayak parmaklarının kavisli olması tırmanmanın Homo Luzonensis türü için önemli özellik olduğunu gösteriyor.
Uzmanlara göre “Homo luzonensis” türü ile Afrika'da 2-4 milyon yıl önce yaşayan ve iki ayağı üzerinde yürüyen maymun benzeri Australopithecus'lar ve Homo türü ile de benzerlik bulunuyor.
Öte yandan, Fosillerin adada bulunması insanların sadece deniz yoluyla ulaşılabilen bu bölgeye nasıl geldiği sorusunu da gündeme getirdi.