Barış bildirisine imza attığı için yargılanan akademisyen Prof. Dr. Füsun Üstel cezaevine girdi. Birleşmiş Milletler özel raportörleri Türkiye hükümetine "Barış için akademisyenler"in yargılanması ve hapis cezası almasına yönelik eleştirilerini dile getirdikleri rapor yayımlamıştı.
REKLAM"Bu suça ortak olmayacağız" başlıklı barış bildirisi imzacısı Prof. Dr. Füsun Üstel, Eskişehir'de Kadın Kapalı Cezaevi'ne teslim oldu. 1 yıl 3 aylık hapis cezası onanan Üstel, 11 ay cezaevinde kalacak.
Galatasaray Üniversitesinde akademisyen olan Prof. Dr. Füsun Üstel, Eskişehir'de ihraç edilen "Barış Akademisyenler"i tarafından karşılandı.
Üstel'e barış bildirisine imza attığı için 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'na göre “örgüt propogandası” suçundan dava açılmış, hapis cezası verilmişti. İstinaf mahkemesinin kararı onamasının ardından Üstel cezaevine teslim oldu.
BM'den "Barış Akademisyenleri"nin yargılanmasıyla ilgili Türkiye'den 5 talep
Birleşmiş Milletler (BM) özel raportörleri, geçtiğimiz hafta "Bu suça ortak olmayacağız" başlıklı barış bildirisine imza atan "Barış için Akademisyenler"e yönelik hapis cezalarından dolayı kaygılarını Türkiye'ye açık bir mektupla sunmuştu.
Özel raportörler, bildiriye imza atan akademisyenlere yönelik cezalar hakkında Türkiye'den detaylı bilgi talebinde bulundu.
BM düşünce ve ifade özgürlüğü hakkının korunması ve geliştirilmesine yönelik özel raportör; barışçıl toplanma ve örgütlenme özgürlüğü hakkı özel raportörü ve insan hakları savunucuların durumu konusunda özel raportörler, Türkiye'ye "Barış için Akademisyenler" bildirisi imzacısı akademisyenlere yönelik hazırladığı raporu yayımladı.
Raportörler, hapis cezası verilen insan hakları savunucusu ve akademisyen Şebnem Korur Fincancı ve İnsan Hakları Derneği kurucularından ve akademisyen Gençay Gürsoy ve yargılanan diğer "Barış için Akademisyenler"in durumunun yarattığı "ciddi endişelerini" paylaştı.
Raporda, Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi'nin 19. maddesiyle güvence altına alınan ifade özgürlüğü hakkını meşru biçimde kullanan akademisyenlerin "terör örgütü propagandası yapmak" suçlamasıyla yargılandığının altı çizildi. Özel raportörler kanunda suç olarak tanınan bu eylemin, akademisyenlerin meşru eylemlerini yasa dışı hale getirmek için kullanıldığına yönelik endişe duyduklarını ifade etti.
"Fiziksel ve adli taciz için hangi adımlar atılıyor?"
Özel Raportörler David Kaye, Clement Nyaletsossi Voule ve Michel Forst, Türkiye'den söz konusu yargılamalarla ilgili şu taleplerde bulundu:
- Akademisyenlerin insan hakları sözleşmelerine aykırı şekilde yargılanması iddiaları hakkında bilgi ve yorum;
- Barış için akademisyenlerin yargılanmasının uluslararası insan hakları standartlarıyla nasıl bağdaştığına dair Türk tarafının görüşü;
- Türkiye'nin ulusal güvenlik mevzuatının uluslararası insan hakları standartlarına uygunluğunu sağlamak için ne gibi önlemler aldığı konusunda görüş;
- Bir barış bildirisi imzalayanların kavuşturmaya tabi tutulması ve mahkum edilmesinin Türk hükümetinin barışçıl toplanma ve ifade özgürlüğü haklarının meşru şekilde uygulanmasına saygı duyma ve bu hakları koruma yükümlülüğüyle nasıl bağdaştığına dair detaylı görüş;
- Türkiye'de insan Hakları savunucusu ve gazetecilerin barışçıl ve meşru çalışmalarını herhangi fiziksel ve adli tacize maruz kalmadan yürütmelerini garanti almak için ne gibi adımlar attığı hakkında görüş;
Raportörler bu beş talebi ilettikleri Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ve hükümetten gelecek yanıtın 60 gün içinde kamuoyu ile paylaşılacağını duyurdu.