Gelin adı altında Çin'e satılan Pakistanlı genç ve yoksul kızlar eve dönmek istiyor. İnsan hakları aktivistleri yüzlerce Pakistanlı kızın birkaç bin dolar karşılığında Çinli erkeklere satıldığını belirtiyor. Kaçabilen kızlar ise geride kalanların çaresizlik içerisinde beklediğini dile getiriyor
REKLAMPakistanlı Mukaddes Eşref henüz 16 yaşındayken ailesi onu 34 yaşında Çinli bir adamla evlendirdi.
Ancak aradan 5 ay geçmeden Mukaddes evine döndü. Üstelik 3 aylık hamileydi ve kendisini istismar ettiğini söylediği adamdan boşanmak istiyordu.
İnsan hakları eylemcileri Mukaddes'in, son yıllarda Pakistanlı kızların artan şekilde Çin'e 'gelin olarak satılması' furyasında o ülkeye giden çok sayıda Hristiyan kızdan sadece birisi olduğunu belirtiyor.
Pakistanlı Hristiyan din adamlarının da para karşılığı gizli yardımıyla, insan avcılarının özellikle yoksul aileleri gözüne kestirdiği ve maddi imkanı kısıtlı ebeveynleri, kızlarının evlendirilmesi karşılığında büyük servetle buluşturmayı vadettikleri dile getiriliyor. Hatta bu kişilerin kiliselerin önüne gelerek Çinli damatlar için Paki gelin aramaları da sıkça rastlanan bir durum.
Pakistanlı yoksul ailelere Çinli yeni damatlarının Hristiyanlığı kabul etmiş varlıklı kişiler olduğu söyleniyor ve birkaç bin dolar karşılığında kızlar kendi istekleri dışında ailelerinden alınıyor.
Associated Press, kendi isteği dışında Çin'e 'gelin' olarak satılan Hristiyan kadınların bazılarıyla konuştu. Ancak ne Hristiyanlığa geçtiği iddia edilen adamlar Hristiyan, ne de 'evlilik' öncesi verilen sözler gerçek.
Ülkesinden zorla alınıp götürülen kızlar, kendilerini Çin'in kırsal bölgelerde izole halde buluyor. Uğradıkları suistimallere karşı koyabilecek durumda olmayan bu kızlar hiç kimse ile iletişim kuramıyor. Hatta bir bardak su bile içmek istese tercümana ihtiyaç duyuyor, zira dil bilmiyorlar.
Pakistanlı bakan: İnsan kaçakçılığı
Pencap Eyaleti İnsan Hakları ve Azınlıklar Bakanı İjaz Alam Augustine, "Bu insan kaçakçılığı" ifadesini kullandı.
"Bu kızlardan bazılarıyla görüştüm, gerçekten çok yoksullar ve bu evliliklerin asıl nedeni de ailelerinin aç gözlülüğü." diyen Augustine, Çin hükümetine ve Çin'in Pakistan'daki büyükelçiliğine de söz konusu kaçakçılara göz yumduğu, hatta alelacele vize verdiği için de sert tepki gösterdi.
Çin Dışişleri Bakanlığı ise söz konusu haberleri yalanlayarak, Pekin'in'in yasa dışı uluslararası evlilikler için sıfır tolerans gösterdiğini belirtti.
İnsan Hakları İzleme Örgütü uyardı
İnsan Hakları İzleme Örgütü ise, 26 Nisan'da yaptığı açıklamada "Pakistanlı kadınların ve kızların Çin'de cinsel kölelik riski altında olduklarına dair kanıtların arttığını" bildirerek Pakistan'a uyarıda bulunmuş ve 'gelin kaçakçılığına' son verilmesi için İslamabad ve Pekin'i harekete geçmeye çağırmıştı.
Mukaddes: Hepsi yalan ve hile
Hristiyan kızlar evlilik gecesinde İslamabad ya da Lahor'a götürülüyor. Kendileri için ayin düzenleniyor ve ilk gecelerini burada geçiriyorlar.
Mukaddes Eşref, “Hepsi sahtekarlık ve hile. Verdikleri tüm sözler sahte" diye konuştu.
Diğer Asya ülkelerinin ardından Çinli insan kaçakçılarının gözünü Pakistan'a diktiği ve bu ülkeden 'evlilik' bahanesiyle kadın alındığını belirtiliyor.
Pakistanlı insan hakları aktivisti Salim İkbal, ekim ayından itibaren 'evlilik' hadiselerinin arttığını ve o tarihten bu yana 750 ile bin arasında kızın 'evlendirildiğini' dile getirdi.
Yerel bir Hristiyan kanal olan Isaac TV'de muhabir olan İkbal, "Ebeveynler, papazlar ve komisyoncular dahil, Çinli damatlar ortalama 3 bin 500 ile 5 bin dolar ödüyorlar." dedi.
Mukaddes'in ailesine düğün masrafları ve gelin kıyafeti dahil 5 bin dolar söz verilmiş. Ancak Mukaddes'in annesi Nesrin Hanım, söz verilen hiçbir şeyin yerine getirilmediğini ve para da verilmediğini söyledi.
Nesrin, "Kızıma gerçekten daha iyi bir yaşam için bir şans verdiğime inanıyordum ve bizim için de daha iyi bir hayat." diye konuştum.
REKLAM"İslamabad'da pansiyona götürüldük"
Mukaddes ve Mahek Liyakat isimli 19 yaşındaki bir başka kadına, çöpçatanlar vasıtasıyla müstakbel Çinli eşlerinin fotoğrafları gösterilmiş.
Ardından başkent İslamabad'daki çok katlı binaya götürülmüşler. Yatak odaları olan pansiyon şeklindeki evde, 'eşleriyle' tanıştırılıp geceyi onlarla birlikte geçirmeleri sağlanmış.
Mahek, orada 1 ay boyunca Çinli 'eşiyle' birlikte kalmış. Bu süre zarfında çok sayıda Pakistanlı kızın aynı eve getirilerek bodrum katında yapılan göstermelik 'düğününe' tanıklık etmiş.
Benzeri lüks evlerdeki organizasyonlar Lahor'da da düzenleniyor
Lahor kentinde 18 yaşındaki Simbal Ekmel, lüks bir eve anne babasının kendisini alıp götürdüğünü söyledi.
Diğer iki kızla aynı anda eve getirilen Simbal, "Gittiğimiz evin salonunda iki Pakistanlı kız ve 3 de Çinli erkek vardı. Kızlara Çinli erkeklerden birini seçmelerini söylüyorlardı. Sonra bana da 3 Çinli erkek gösterdiler ve babam, bunlardan birini seç dedi, Ben 'evlenmek istemiyorum' dedim ama bu durumun bizim için onur meselesi olduğunu söyleyerek ısrarcı oldu." diye konuştu.
REKLAM"Babam onlardan biriyle evlenmem için çoktan söz vermişti." diyen Simbal, "tek istediği paraydı" sözleri ile ailesine olan tepkisini dile getirdi.
Simbal evlendikten kısa süre sonra kaçmayı başarmış. Kaçarken babasının Çinli damatla evlenme teklifini reddeden kız kardeşi de kendisiyle gelmiş. Şimdi bir kadın sığınma evinde kalıyorlar.
Çin'de yaşam
Mukaddes, kocasının paralı bir adam olduğu yönünde kandırıldığını, ancak aralık ayında Çin'e gittiğinde adamın tek odalı bir evde yaşadığını gördüğünü söyledi.
"Evden nadiren çıkabiliyordum." diyen Mukaddes, "Noel'de beni kiliseye götürmesini istedim ama beni önce tokatladı sonra da telefonumu kırdı. Sürekli hamile olup olmadığımı anlamak için muayeneye götürmek istiyordu. Orada geçen zamanımın benim için ne kadar zor olduğunu anlatabilecek durumda değilim. Beni sürekli tehdit ediyordu." ifadeleriyle Çin'de yaşadıklarını anlattı.
Polise gideceğini söyledikten sonra kocası ailesini ziyarete gitmesine nihayet izin vermiş.
REKLAMMahek Liyakat da evlenmek istemediğini ancak ailesinin ısrarı sonucu evlenmek zorunda kaldığını dile getirdi.
Çinli eşinin kendisini sürekli kontrol altında tuttuğunu ve evden dışarı dahi çıkmasına izin vermediğini söyleyen Mahek, "O günler tek kelime ile korkunçtu" dedi.
Li Tao, Mahek'le birlikte geçen kış Jiangsu eyaletinde bulunan Chenlou köyüne dönmüş.
Kendisi için asıl zor zamanların bu andan itibaren başladığını belirten Mahek'in evden dışarı çıkmasına müsaade edilmemiş.
Hükümetin devreye girmesi sonucu polis, Li Tao'nun evine baskın düzenlemiş ve bir kadını yasa dışı şekilde alıkoymakla suçlanmış. Li Tao ise onu istismar ettiğini yalanlıyor.
REKLAMAileler kızlarını almak istemiyor
Mahek'in büyük babası İdris Mesih, torununun Çin'de bulunduğu süre içerisinde Pakistanlı zorla evlendirilen diğer bazı kızlarla tanıştığını ve o kızların da umutsuzluk içerisinde eve geri dönmeyi beklediklerini söylediğini dile getirdi.
Ancak her ne kadar Mahek, eve dönmeyi bekleyen o kızların ailelerini arayıp onları ikna etmeye çalışsa da bu çabaları sonuçsuz kalmış.
Zira yoksul ebeveynler kızlarını geri almaya ikna etme girişimlerini reddetmiş.
Kızların aileleri Mahek'e "O şimdi evli ve bu onun hayatı." cevabını vermiş.