Mısır nüfusunun yüzde 10'luk bir bölümünü oluşturan Mısırlı Hristiyanlar (Kıptiler) iş dünyasından, spora kadar pek çok alanda negatif ayrımcılığa uğradıklarını düşünüyorlar.
REKLAMMısır nüfusunun yüzde 10'luk bölümünü oluşturan Mısırlı Hristiyanlar (Kıptiler) iş dünyasından, spora kadar pek çok alanda negatif ayrımcılığa uğradıklarını öne sürüyorlar. Özellikle gençler oyuncular, üst düzey takımların kendilerini almamasını ve milli takımda da Hristiyan oyuncu olmamasını iddialarına delil olarak gösteriyor.
Mısır Futbol Federasyonu ise ortaya atılan iddiaların temelsiz olduğunu ve herkesin aynı haklara sahip olduğunu savunuyor.
23 yaşındaki Kıpti futbolcu Mina Bindari, televizyonda izlediği yıldızlar gibi üst düzey futbol oynamak istediğini ancak Mısır'da Kıpti Hristiyanlara karşı olan negatif ayrımcılığın yolunu kestiğini söylüyor:
"Neden sadece kilisede oynayarak büyüdüm? Neden televizyonda izlediğim oyuncular gibi olamıyorum veya arkadaşlarım gibi istediğim kulüplerde oynayamıyorum" diyor.
Mina, "Bu problem 50 yılı aşkın bir süredir devam ediyor" diyerek yaşanan sıkıntıyı anlatıyor.
Futbol Federasyonu ayrımcılık iddiasını reddediyor
Mısır Futbol Federasyonu üyesi Karam Kordy, Mısır futbolunda ayrımcılık olduğunu reddediyor:
"Hiçbir zaman Müslüman mı, Hristiyan mı olduklarını veya hangi dinden olduklarını sormadık. Bu tarz iddialar gerçeği yansıtmıyor. Her zaman milli takımda oynayan Hristiyan oyuncular oldu. Her zaman onları alkışladık."
Kordy, Mısır Milli Takımı yardımcı koçu Hany Ramzy'inin Kıpti olduğuna işaret ederek, futbolda Hristiyanların üst düzey noktalara ulaşabildiğine bir örnek olduğunu söylüyor.
Kıptiler, iş bulmakta dahil olmak üzere çeşitli alanlarda ayrımcılığa uğradıklarını iddia ediyorlar ancak Cumhurbaşkanı Abdülfettah el Sisi, Kıptilerin de tüm Mısırlılarla aynı haklara ve fırsatlara sahip olduğunu kaydediyor.
Ayrımcılıkla mücadele için Je Suis'yi kurdular
Bindari, sporda uzmanlaşmalarına katkı sağlamak için Kıptilere kapısını açan bir futbol akademisi Je Suis'yi kurdu.
Kordy, böyle bir projeye ihtiyaç olmadığını söylüyor ancak akademideki oyuncular ayrımcılığa uğradıklarına yönelik örnekler anlatıyor.
15 yaşındaki Je Suis üyesi Philopater Khairy, diğer büyük kulüplerdeki ırkçılıktan dolayı bu akademiyi tercih ettiğini söylüyor:
"Bir oyuncu büyük kulüplerden birine girmek için denemelere gittiğinde reddedilirse hayallerini tamamen kaybediyor. Bu akademinin arkasındaki fikir çok hoş"
Je Suis'de oynayan 18 yaşındaki Mina ise "İsimlerimizin kullanılmadığı, beni Messi diye çağırdıkları bir kulüp vardı. İsmimin Mina (yaygın bir Kıpti ismi) olduğunu fark ettiklerinde, kulüpten ayrılmamı istediler ve bir daha aramadılar, diyor.