Türkiye dördüncü gemiyi de Doğu Akdeniz'e gönderiyor

Oruç Reis gemisi
Oruç Reis gemisi © AA
© AA
By Mustafa Bag
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Doğu Akdeniz'deki faaliyetleri nedeniyle Avrupa Birliği'nin yaptırım kararı aldığı Ankara, bölgeye bir gemi daha gönderiyor. Böylece Doğu Akdeniz'deki arama ve sondaj faaliyetlerine dördüncü Türk gemisi de dahil edilmiş olacak

REKLAM

Doğu Akdeniz'deki faaliyetleri nedeniyle Avrupa Birliği'nin yaptırım kararı aldığı Ankara, bölgeye bir gemi daha gönderiyor.

Böylece Doğu Akdeniz'deki arama ve sondaj faaliyetlerine dördüncü Türk gemisi de dahil edilmiş olacak.

Açıklamayı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Twitter hesabından duyurdu.

Bakan Dönmez, Türkiye'nin Doğu Akdeniz’deki arama ve sondaj faaliyetlerine aynı kararlılıkla devam ettiğini belirterek, "Fatih ve Yavuz Sondaj gemilerimiz ve Barbaros Hayreddin Paşa sismik arama gemimizle bölgede sürdürdüğümüz faaliyetlerimize şimdi dördüncü gemimizi de dahil ediyoruz. Ağustos 2017’den bu yana Karadeniz ve Marmara’da sismik araştırmalarını sürdüren MTA Oruç Reis sismik araştırma gemimiz de Marmara'daki çalışmalarının hemen ardından, Akdeniz’deki sismik araştırmalarını yapmak üzere bölgeye gönderilecek." ifadelerini kullandı.

Bakan Dönmez, Türkiye'nin hem kendi kıta sahanlığında hem de KKTC'nin Türkiye Petrolleri'ne verdiği ruhsat alanlarında çalışmalarını aralıksız sürdüreceğini vurguladı.

Doğu Akdeniz'deki arama ve sondaj gemilerinin bütün operasyonlarını planlandığı şekilde yürüttüğünü ve yürütmeye devam edeceğini aktaran Dönmez, şunları kaydetti:

"Türkiye bölgedeki kaynakları arama, üretme ve uluslararası pazarlara iletme kabiliyet ve gücüne sahiptir. Türkiye'nin bölgedeki egemenlik haklarını yok sayacak her türlü girişim karşısında ilgili bakanlıklarımızla beraber koordinasyon içerisinde gerekli tedbirleri almaya devam edeceğiz."

Ak Parti Sözcüsü Çelik: AB sözünü tutmayan bir kurum haline gelmiştir

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik de parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye yönelik aldığı yaptırım kararını değerlendirdi. Çelik, AB'nin sözünü tutmayan bir kurum haline geldiğini söyledi.

Çelik şöyle konuştu:

"Avrupa Birliği bir takım yaptırımlar açıkladı. Şimdiye kadar güya Ada'daki iki tarafın birleşmesi şeklinde bir tutum sergilediklerini söylüyorlardı. Fakat ortaya koydukları tavrın Ada'daki bölünmüşlüğü derinleştirmekten başka bir işe yaramayacağı açıktır. Bu yaptırımların Türkiye için hiçbir etkisi olmayacaktır. Yüzümüze karşı Türkiye ve Kıbrıs Türk kesimi üzerine düşeni yapmıştır derken yine Rum tarafını desteklemeye devam etmişlerdir. Avrupa Birliği sözünü tutmayan bir kurum haline gelmiştir. Mülteci anlaşmasıyla ilgili anlaşma sadece 3 + 3 milyar euro değildir. Üst düzey diyalog toplantıları gerçekleşecekti, fasıllar açılacaktı, başka başka hususlar hayata geçecekti. O arada bir ay içerisinde Türkiye'yi dört, beş defa ziyaret edenler sonra verdikleri sözlerin hiçbirini tutmadılar. Kıbrıs konusunda da artık Avrupa Birliği, herhangi bir şekilde tarafsız ya da gözlemci statüsü olan bir odak noktası olma vasfını kaybetmiştir. Burada Rum kesimiyle ortaya koydukları dayanışma bir demokratik ya da siyasi ilkeler dayanışması değildir. Maalesef tipik bir mahalle dayanışmasıdır. Bu tipik mahalle dayanışmasıyla Türkiye'yi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin çıkarlarını korumaktan ya da Türkiye Cumhuriyeti'nin çıkarlarını korumaktan herhangi bir şekilde alıkoyamayacaklarını bilmeleri gerekir."

"Gemilerimiz görev yapacak, silahlı kuvvetlerimiz onları koruyacak"

Çelik, Türk gemilerinin bölgedeki faaliyetlerine devam edeceğini kaydetti: "Fatih gemimiz görev yapmaya devam edecek, Yavuz gemimiz görev yapmaya devam edecek. Orada kıta sahanlığımız içerisindeki egemenlik haklarımızı korumaya devam edeceğiz." diyen Çelik, "KKTC'nin ruhsat verdiği alanlarda bunları korumaya devam edeceğiz. Silahlı kuvvetlerimiz, deniz kuvvetlerimiz koruma görevini yerine getirecek. Avrupa Birliği bu yaptırımı ortaya koyduğu zaman, Türkiye'nin yapacağı şey kendi haklarını ve çıkarlarını koruma konusunda, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin hak ve çıkarlarını koruma konusunda vites yükseltmekten ibarettir. Dolayısıyla sözünü tutmayan, bir mahalle dayanışması içerisinde olan demokratik ilkelerden giderek uzaklaşan Avrupa Birliği'nin ortaya koyduğu bu yaptırımlar bize sadece samimiyetsizliğin tek taraflı dayanışmanın, demokratik ilkeler konusundaki, siyasi ilkeler konusundaki ilkesizliğin yeni bir göstergesi olarak görülmektedir."

Ek kaynaklar • AA

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Erdoğan: Örtülü veya açık hiçbir yaptırım tehdidi Türkiye'yi haklı davasından vazgeçiremeyecek

Dünya Bankası, Türkiye'ye ilave 18 milyar dolar finansman sağlayacak

HRW'den Ankara'ya suçlama: Suriye'de Türkiye'nin kontrolündeki bölgelerde hak ihlalleri yaşanıyor