Diyarbakır'daki ailelerin eylemlerinde taraflar ne diyor?

Diyarbakır'daki ailelerin eylemlerinde taraflar ne diyor?
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

Diyarbakır'daki ailelerin eylemlerinde taraflar ne diyor?

REKLAM

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır İl Başkanlığı önünde dağa kaçırıldığını iddia ettikleri çocuklarının geri getirilmesi için eylem yapan 3 aileye, PKK tarafından kaçırılan 4 polis ve askerin aileleri de katıldı.

22 Ağustos'ta HDP İl Başkanlığı önünde çocuğunun dağa kaçırıldığını ileri sürerek oturma eylemi başlatan Hacire Akar üç gün sonra oğluna kavuştu. Bunun üzerine kendi çocuklarının da dağa kaçırıldığını belirten Akkoyun, Çetinkaya ve Biçer aileleri de eylem yapmaya başladı. Eylemin üçüncü gününde Mardin, Gaziantep, Malatya ve Mersin'den gelen polis ve asker aileleri de kaçırılan çocuklarını geri getirilmesi talebiyle Diyarbakır İl Başkanlığı önüne geldi.

Rauf Biçer: 'Ne emniyetten ne HDP'den bilgi alabildik'

Euronews'e konuşan Rauf Biçer geçen yıl 16 yaşındaki oğlunun HDP'nin adalet mitinginde göz altına alındıktan sonra 2 gün nezarethanede kaldığını ve burada PKK militanları ile arkadaşlık etmeye başladığını belirtti.

Serbest kaldıktan sonra 1 ay kadar babasıyla birlikte inşaatlarda çalışmaya devam eden Mustafa daha sonra Rauf Biçer'in ifadesine göre HDP binasına girdikten sonra 37 kişi ile birlikte Kobani'ye götürülüyor. Rauf Biçer güvenlik kameralarında oğlunun HDP binasına girdiğinin görüldüğünü vurguladı.

Bu hadisenin hemen ardından Terörle Mücadele birimlerine başvurduklarını ve grubun tespit ettikleri yerini bildirdiklerini belirten Rauf Biçer sınırı geçmeden müdahale edilip durdurulabileceğini ama emniyet yetkililerinin bunu yapmadığını ifade etti.

Mustafa'nın kaybolmasından iki gün sonra kendilerini telefonla aradığını belirten Rauf Biçer o tarihten bu yana haber alamadıklarını ve yerini bilmediklerini vurguladı. Biçer, Bu süreçte ne HDP'den ne de emniyet yetkililerinden bir bilgi alamadıklarını belirtti.

HDP'nin 'AK Parti yönlendiriyor' iddialarına cevap veren Rauf Biçer, AK Parti'nin kendilerine bir faydası olmadığını 10 aydır girişimlerinden sonuç alamadıklarını bu eyleme katılmaya kendilerinin karar verdiklerini ifade etti.

HDP il eşbaşkanı: Ailelerin acısına saygı duyuyoruz ama muhatapları biz değiliz

Konuyla ilgili Euronews'e açıklamalarda bulunan HDP İl Eşbaşkanı Zeyyat Ceylan insani olarak ailelerin acılarına saygı duyduklarını ama çocuklarına kavuşma talepleri ile ilgili muhataplarının kendileri olmadığını belirtti.

Oturma eylemlerinin kayyum atamalarına sonrasına denk gelmesinin tesadüfi olmadığını belirten Ceylan bunun kayyum atamalarına karşı mücadele ederken 'HDP'yi kriminalize ederek siyaset yapmasını engellemek' için malzeme olarak kullanıldığını belirtti.

Diyarbakır'da yarım milyona yakın oy aldıklarını, HDP binasına her gün yüzlerce kişinin girip çıktığını belirten Ceylan, bu ailelerin çocuklarının da HDP'ye gelip gitmiş olabileceğini ama HDP'nin gençleri dağa gönderdiğini buna destek olduğunu söylemenin yalan ve iftira olduğunu savundu.

Dağ sorunun barışçıl yollarla çözülmesini istediklerini belirten Ceylan, gençlerin dağa çıkması ile ilgili sosyolojik toplumsal çalışma yapılması gerektiğini ve bir kişinin dağa çıkmasına ne anne babasının engel olabileceğini ne de HDP'nin yönlendirebileceğini belirtti.

AK Parti grup başkanvekili: Devlet olarak mücadelemiz milletimiz desteğiyle sonuca ulaşacak

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu bölge halkının terör örgütünün derdinin halk olmadığı gerçeğini yüksek sesle dillendirdiğini belirterek, "Allah onlardan razı olsun. Devlet olarak verdiğimiz mücadele aziz milletimizin de desteği ile mutlaka sonuca ulaşacak." sözlerini kullandı.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Tunceli'de HDP'li 8 parti yöneticisine gözaltı

Kulp saldırısının ardından HDP'li belediye başkanı tutuklandı

Süleyman Soylu'dan Diyarbakır ziyaretinde bulunan İmamoğlu'na: Seni pejmürde ederiz