Suriye konulu Üçlü Zirve'de öne çıkan 4 madde

Suriye konulu Üçlü Zirve'de öne çıkan 4 madde
© REUTERS/Umit Bektas
© REUTERS/Umit Bektas
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Türkiye'nin ev sahipliğinde düzenlenen, Suriye'deki savaşın ele alındığı Üçlü Zirve'de ülkenin toprak bütünlüğünün altı çizildi. Zirvede, İdlib'deki son durum, mülteciler, siyasi çözüm ve ABD'nin Suriye'deki varlığı öne çıkan diğer maddeler arasındaydı.

REKLAM

Türkiye'nin ev sahipliğinde düzenlenen, Suriye'deki savaşın ele alındığı Üçlü Zirve'de ülkenin toprak bütünlüğünün altı çizilerek, nihai hedefin Suriye'nin bölünmesini engellemek olduğu vurgulandı. Zirvede, İdlib'deki son durum, mülteciler, siyasi çözüm ve ABD'nin Suriye'deki varlığı öne çıkan diğer maddeler arasındaydı.

Çankaya Köşkü'nde bir araya gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Suriye krizinin askeri değil ancak siyasi yollarla çözülebileceği hususunda ortak görüşlerini aktardı.

Zirvenin ortak bildirgesinde, Suriye'nin kuzeydoğusundaki güvenlik ile istikrarın ancak ülkenin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı temelinde sağlanabileceği vurgulanarak, bu çabaları koordine etme konusunda anlaşıldığına işaret edildi.

Anayasa Komitesi oluşturuldu

Şam yönetimi ve muhaliflerin yeni bir sivil anayasa üzerinde çalıştığını hatırlatan liderler, Anayasa Komitesi'nin tamamen oluştuğunu açıkladı.

Erdoğan konuyla ilgili, "Pürüz kalmadı yorumunu yaparken, Rus lider Putin, "Anayasa Komitesi oluşturdu ve usul çalışmaları yapıldı. Liste onaylanmıştır." dedi.

Ruhani ise, "(Komisyonun) Bir an önce çalışmalarına başlamasını ve anayasayı revize etmesini umut ediyoruz." ifadesini kullandı.

İdlib'de terörle mücadele

İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'ndeki durumu ayrıntılı şekilde gözden geçiren liderler, 17 Eylül 2018 tarihli muhtıra başta olmak üzere, İdlib ile ilgili bütün anlaşmaların tüm unsurlarıyla hayata geçirilmesiyle sahada sükunetin sağlanması gerekliliğine dair kararlılıklarını vurguladı.

Putin, "İdlib'de çatışmasızlık bölgesinde durum endişe verici. Son dönemde aşırı grupların faaliyetleri burada aktif hale geldi. Burası teröristlere sığınak olmamalıdır. Buradan gelen terörist tehditleri tamamen yok etmek için ilave adım atmamız gerekiyor." dedi. Ruhani ise İdlib mutabakatının planlandığı gibi ilerlemediğini savundu.

ABD'nin Suriye'deki askeri varlığı

Zirvede gündeme gelen diğer bir konu ise Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) Suriye'deki varlığı oldu.

ABD'nin Suriye'yi bölmeye çalıştığını ifade eden İranlı lider Ruhani, "ABD, Suriye'nin bir bölümünü Golan Tepeleri'ni bir ülkeye bağışlamıştır. Bu tarihte bir ilktir. Bunu yapmaya hakkı olmamasına rağmen ABD bunu yapıyor." diye konuştu.

İranlı lider, "ABD'nin Suriye'de asker bulundurması meşru değildir, ABD güçleri bir an önce bölgeyi terk etmelidir" dedi.

Suriyeli göçmenler

Suriye'de 2011 yılından bu yana süren iç savaş tarihin en büyük mülteci krizini de beraberinde getirdi.

"Artık Suriyelilerin ülkelerine güvenli ve gönüllü bir şekilde geri dönüşlerine yoğunlaşmamız gerekiyor." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'deki Suriyelilerden en az 2 milyonunun, Fırat'ın doğusundaki barış koridoruna yerleştirilebileceğini söyledi. Erdoğan, bu hattın Deyrizor, Rakka taraflarına kadar uzanması halinde, geri dönecek sığınmacı sayısının 3 milyonu aşabileceğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı, geri dönecek Suriyeliler için yeni yerleşim alanlarının inşa edilmesiyle ilgili uluslararası topluma çağrıda bulundu. Erdoğan, "Hem Rusya ve İran ile hem de uluslararası toplumun diğer üyeleriyle Suriyeli mültecilerin gönüllü geri dönüşü için çalışmak istiyoruz." ifadelerini kullandı.

Erdoğan ayrıca, Suriyeli mültecilere 250-300 metrekarelik kapalı alana sahip toplamda 500 metrekarelik bahçeli evler inşa etmek istediklerini dile getirdi.

Ek kaynaklar • AA

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

BM Genel Sekteri Guterres: Suriye'de Anayasa Komitesi oluşturuldu

Türkiye’de siyaseti kuşatan sorun: Suriyeli göçmenler

ABD'nin yeni yaptırım tehdidi Türk-Rus ticaretini nasıl etkiledi?