Bu yıl henüz 3'ncüsü düzenlenmesine rağmen Orta Doğu'nun Cannes'ı olarak adlandırılmayı başaran El Gouna Film Festivali'nde perde açıldı. Mısır'ın Kızıl Deniz kıyısındaki sahil kenti El Gouna, bir hafta sürecek festival boyunca uluslararası sinema sektöründen tanınmış isimleri ağırlıyor.
REKLAMBu yıl henüz 3'üncüsü düzenlenmesine rağmen Orta Doğu'nun Cannes'ı olarak adlandırılmayı başaran El Gouna Film Festivali'nde perde açıldı.
Mısır'ın Kızıl Deniz kıyısındaki sahil kenti El Gouna, 9 gün sürecek festival boyunca uluslararası sinema sektöründen tanınmış isimleri ağırlıyor.
Yerel sorunlara odaklı filmleriyle tanınan Filistinli yönetmen Mai Masri'ye "Ömür Boyu Başarı Özel Ödülü"nün verildiği gala, başrolünü Brad Pitt'in üstlendiği, James Gray imzalı 'Ad Astra' filmiyle yapıldı.
Festival boyunca beyaz perdeye, aralarında prestijli ödüllere layık görülen filmlerin olduğu, 41 ülkeden uzun ve kısa metraj en az 80 eser yansıyacak. En az 14 yapıt da ilk kez dünya seyircisi ile buluşacak.
"Arap sinemasının başarısının göstergesi"
19 Eylül'deki açılış töreninde, kırmızı halıda boy gösterenler arasında en çok ilgiyi 'Aladdin' adlı filmin başrol oyuncusu Mena Massoud topladı. Mısır kökenli Kanadalı genç aktör, etkinliğin Orta Doğu'nun da 7'nci sanatta ne kadar yol katettiğinin bir göstergesi olduğu görüşünde.
Uzun, kısa metraj ve belgesel kategorilerinde dağıtılan ödüllerin yanı sıra 'İnsanlık İçin Sinema' başlığında, insani konuları ele alan yapıtlardan biri de onurlandırılıyor.
Her kategoride, altın, gümüş ve bronz ödüllerinin yanında 'En İyi Arap yapımı ödülleri dağıtılırken, uzun metrajda ayrıca en iyi kadın ve en iyi erkek oyuncu ödülleri ve veriliyor. Festivalde dağıtılan para ödüllerin toplamı ise 224 bin dolar.
Uzun metraj film kategorisinde 15, kısa metraj kategorisinde 24, belgesel kategorisinde 12 film ödüller için yarışıyor. Filmlerin çoğunun yönetmeni Arap ülkelerinden geliyor.
"Batı ile Orta Doğu arasında sinema köprüsü"
Festivali takip eden Euronews muhabiri Daleen Hassan, El Gouna'nın sadece Arap kökenli genç sinema emekçilerinin eserlerini dünyaya tanıtmayı hedeflemediğini, ayrıca Hollywood gibi Batı sineması ile Orta Doğu arasında kültürleri birleştiren bir köprü olduğunu aktarıyor.