AB'nin müstakbel genişleme komiseri Macar Varhelyi'n Orban'a sadakati Türkiye'ye olumlu yansır mı?

 Olivér Várhelyi ve Victor Orban
Olivér Várhelyi ve Victor Orban © Reuters
© Reuters
By Sertaç Aktan
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Geçtiğimiz Perşembe günü Avrupa Birliği'nin yeni Komisyon Başkanı olacak olan Ursula von der Leyen ekibinin genişlemeden sorumlu komiser adayının Macaristan AB Büyükelçisi Oliver Varhelyi olacağını doğruladı. Avrupa Parlamento da onaylarsa Ankara'nın müzakerelerdeki muhatabı Varhelyi olacak.

REKLAM

Geçtiğimiz Perşembe günü Avrupa Birliği'nin (AB) yeni Komisyon Başkanı olacak olan Ursula von der Leyen ekibinin genişlemeden sorumlu komiser adayının Macaristan AB Büyükelçisi Oliver Varhelyi olacağını doğruladı.

Varhelyi'nin görev mektubunda Arnavutluk'un ve Kuzey Makedonya'nın AB hedefinden vazgeçmesine müsaade edilmeyeceği ve Avrupa'nın radarında tutulacağı açıkça belirtildi.

Balkan ülkelerini radarda tutma çabası devam edecek

Ekim ayında gerçekleşen AB zirvesinde bu iki Balkan ülkesine üyelik müzakereleri yolunu açmayan devlet liderlerinin kararı nedeniyle von der Leyen hayal kırıklığını Berlin'de Merkel ile birlikte yaptığı bir basın toplantısında dile getirmiş ve Balkan ülkelerinin birlikten uzaklaşmamaları için çabalamaya devam edeceğini duyurmuştu.

Arnavutluk ve Kuzey Makedonya uzun bir bekleyişin ardından AB müzakerelerine başlamak için gün sayıyordu ancak Fransa, Danimarka ve Hollanda bu süreci bloke ederek beklentileri suya düşürdü.

Şimdi soru Varheyli'nin genişleme komiseri olması halinde tam olarak nasıl bir yol izleyeceği ve Balkan ülkeleri ile birlikte Türkiye'ye karşı nasıl bir yaklaşım sergileyeceği.

Orban'ın teknokrat seçimi

Ülkesi adına belirlediği ilk aday Avrupa Parlamentosu komitesi tarafından reddedilen Macaristan Devlet Başkanı Viktor Orban bu nedenle ikinci tercihini bir siyasetçiden ziyade bir teknokrattan yana yaptığını açıkladı.

Adaylığı netleşen Varhelyi, "Macaristan'ın Komisyon adayı olmak benim için büyük bir onur ve ayrıcalık" şeklinde ilk açıklamasını yaptı. 1990'lardan bu yana ülkesinde bürokrat olarak görev yapan Varhelyi'nin herhangi bir siyasi parti ile organik ilişkisi bulunmamakla birlikte Orban'a son derece sadık olmasıyla biliniyor.

Kariyerine Macaristan Endüstri ve Ticaret Bakanlığı'nda başlayan Varhelyi 1996'da Dışişleri Bakanlığı'na geçti. Macaristan'ın AB'ye üyelik süreci boyunca basamakları tırmanan Varhelyi bakanlığın AB misyonunda hukuk departmanının başına geçti. Üyelikle birlikte AB Büyükelçi Yardımcısı olan Varhelyi daha sonra da ülkesinin AB Büyükelçisi oldu.

Zeki, sert ve acımasız

Avrupa Birliği yanlısı görüşlere sahip olan Varhelyi yüksek entelektüel kapasitesi ve AB konularına hakimiyeti ile öne çıksa da altında çalışanlara sert davranması ve kırıcı tavırlarıyla da tanınıyor.

Özellikle büyükelçiler düzeyinde gerçekleşen COREPER toplantılarında mevkidaşlarına karşı rekabetçi ve yer yer saldırgan tutumlar sergilediği ifade ediliyor.

AB koridorlarında Varhelyi'nin "zeki ve bir o kadar acımasız" olduğu konuşulurken adaylığı ile ilgili en önemli tartışma konusu bu tarzının von der Leyen'in takım uyumunu ve verimliliğini olumsuz etkileyip etkilemeyeceği.

Komiser olduğu takdirde bu yapısının müzakere eden ülkelere nasıl yansıyacağı da bir sonraki önemli soru olacak.

Türkiye'yi nasıl bir komiser bekliyor?

Euronews'a konuşan Macaristan Dışişleri Bakanı Péter Szijjártó'na göre Varhelyi "Macaristan'ın değil AB'nin politikalarını önceleyen ve AB çıkarlarını gözeten" bir pozisyonda duracak.

Buna göre Varhelyi'nin Türkiye'ye karşı AB genelinde varolan şüpheci ve olumsuz bakışı sürdüreceği düşünülebilirdi ancak Euronews Türkçe'ye konuşan Macar kaynaklar Verhelyi'nin Orban'a olan bağlılığı bu noktada farklı sonuçlar ortaya çıkarabileceğini ileri sürüyor.

En son Azerbaycan'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya gelen Orban, AB ile ilişkiler ve girişimler konusunda Türkiye'ye destek vereceklerini söylemiş, "Her türlü konuda Ankara'ya yardımcı olmaya hazırız" ifadelerini kullanmıştı.

Orban ayrıca Barış Pınarı Harekatı sırasında da Brüksel'de Türkiye'nin sert ifadelerle kınanmasını zorlaştırmış ve veto kullanarak sonuç bildirgesindeki ifadelerin yumuşatılmasını sağlamıştı.

Macar ve Türk hükümetleri arasındaki bu yakınlaşma Türkiye'nin AB müzakereleri ve fasılların ilerlemesi sürecinde yeni bir ivme oluşmasını sağlayabilir.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

AB Komisyonu, yeni üyelerin katılımıyla ilgili daha katı bir süreç belirlenmesini tavsiye etti

AB Komisyonu'nun genişleme adayı sorgulama aşamasını geçti, nihai oylama önümüzdeki hafta

Kuzey Makedonya Başbakanı Zaev'den AB üyelik yorumu: Muhtemelen Don Kişot’un mücadelesini veriyoruz