The Global Conversation'ın bu bölümünde euronews'ın konuğu Sosyalistler ve Demokratlar İlerici İttifakı'ndan Avrupa Parlamentosu başkanlığına seçilen David Sassoli
REKLAMThe Global Conversation'ın bu bölümünde euronews'ın konuğu Temmuz 2019'da Avrupa Parlamentosu başkanlığına seçilen David Sassoli. Siyasi kariyerine 2009'da start veren eski İtalyan gazeteci, Sosyalistler ve Demokratlar İlerici İttifakı'ndan Avrupa Parlamentosu'na seçildi. Kendisi ile Brüksel'de görüştük.
'NATO'nun gerekli olduğunu düşünüyorum'
Kısa süre önce Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron Türkiye'nin Suriye'ye askeri operasyonunun NATO'nun "beyin ölümü" anlamına geldiği yönündeki açıklamasını yeni parlamento başkanının ne şekilde değerlendirdiği sorusunu yönelttik. Bu açıklamanın Avrupa Birliği'nin savunma politikasını yeniden gündeme getirdiğini belirten Sassoli, 1953'ten beri ortak savunma politikası konusunda görüşmelerin yapıldığını belirtti:
"Şu ana kadar çok az sayıda karar alınabildi. Avrupa Birliği çatısı altında caydırıcı bir güce sahip ortak bir savunma politikasına sahip olunmasını ve bu boşluğu doldurması için hükümetlerin daha fazla sorumluluk almasını isterim. Şu anda, elimizde olmayan bir şeyi isteyerek sahip olduklarımızın değerini düşürmek riskli bir şey. An itibariyle NATO'nun gerekli olduğunu düşünüyorum."
Fransa Cumhurbaşkanı Macron: NATO'nun beyin ölümü gerçekleşti
'Türkiye tek başına hareket ettiğine göre NATO öldü'
Pompeo: NATO'nun büyümesi ve değişmesi gerek, yoksa eskime riski var
'Avrupa Erdoğan'ın tutsağı değil'
Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine düzenlediği askeri operasyona Avrupa Birliği'nin sert tepkisinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kapıları açma tehdidi hakkında da düşüncelerini belirten Sassoli, Avrupa'nın Erdoğan'ın rehinesi olmadığını belirtti.
"Türkiye Orta Doğu'dan Avrupa'ya bir geçiş noktası. Çok sayıda ülkede çok fazla şey yaşanıyor. Örneğin 3 milyon nüfuslu Lübnan'da bir buçuk milyon göçmen var. Suriye sınırındaki sığınmacı kamplarının finansmanı konusunda bence Avrupa bir rol oynadı. Bu para milliyetçi propagandanın söylediğinin aksine Erdoğan'a verilmedi. Paralar kampları yöneten organizasyonlara gönderildi. Ama bu para azalıyor ve Erdoğan da 'Bunun için para harcamayacağım' diyor. Eğer Avrupa ödeme yaparsa bu kamplar kişileri korumayı sürdürecek. Bence savaştan kaçan ve evlerine dönmek isteyen bu kişilere karşı Avrupa yükümlülüklerini yerine getirmeyi sürdürmeli."
- Cumhurbaşkanı Erdoğan: Olmadı kapıları açarız, AB düşünsün
- Erdoğan'ın 'kapıları açarız' çıkışına AB'den yanıt: Mülteciler şantaj amaçlı kullanılamaz
Sığınmacılar konusunda Avrupa'nın Türkiye üzerinde baskı kurmak için birçok yola sahip olduğunu düşünen Avrupa Parlamentosu Başkanı, ekonomik yaptırımlara ağırlık verilmesi gerektiği kanısında.
'Macaristan denetim altında'
Macaristan'ın takındığı tavra da değinen Sassoli, Avrupa Birliği'nin çok sayıda eksiği olduğunu ama önceliklerinin hukuk devleti ve demokratik yapı olduğunu belirtti. "Macaristan'ı kontrol altında tutuyoruz. Avrupa Birliği aynı zamanda ülkelerin içişlerinde yaşananları da denetleyebilir. Bunu Macaristan'da gördük. Polonya'da ise farklı direniş yolları ile ortaya çıktığını gözlemledik. Bunun Avrupa Birliği'nin önemli bir görevi olduğunu düşünüyorum.