Türkiye'de kömürlü termik santraller nerelerde var?

Türkiye'de kömürlü termik santraller nerelerde var?
© Anadolu Ajansı
© Anadolu Ajansı
By Menekse Tokyay
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Kömürlü termik santrallere bir süre daha havayı kirletme izni veren yasal düzenleme bir torba yasa içinde meclisten geçti. Peki şimdi ne olacak?

REKLAM

Kömürlü termik santrallere havayı kirletme izni veren ve meclisteki tüm partilerin 14 Şubat 2019’da aldıkları ortak kararla geri çekilen yasal düzenleme perşembe günü yeniden Meclis gündemine geldi ve bir torba yasa içinde AK Parti ve MHP oylarıyla kabul edildi. Ancak yasa Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından veto edildi.

Söz konusu yasa Türkiye’nin farklı illerindeki toplamda en az 15 adet kömürlü termik santrale 4. kez baca filtresi takılmasını erteleme izni öngörüyordu. 

Halk sağlığını tehdit eden termik santraller Türkiye’nin en eski ve kirli santralleri olarak biliniyor.

Türkiye'nin dört bir yanında

Santraller, ağırlıklı olarak Çanakkale, Kahramanmaraş, Karabük, Kütahya, Manisa, Zonguldak, Sivas ve Şırnak’ta yer alıyor.

Filtresi olmayan ve 2021 yılı sonuna kadar havaya kirletici salacak olan kamu ve özel sektöre ait santrallerden bazıları şu şekilde: Çanakkale / Çan 18 Mart Termik Santrali, Afşin-Elbistan A Termik Santrali, Kütahya / Seyitömer Termik Santrali, Kütahya / Tunçbilek Termik Santrali, Sivas / Kangal Termik Santrali, Manisa / Soma A ve Soma B Termik Santralleri, Muğla / Kemerköy Termik Santrali, Yeniköy Termik Santrali, Zonguldak / Çatalağzı Termik Santrali, Muğla / Yatağan Termik Santrali.

Altı yıldır havayı kirletmeyi sürdüren söz konusu şirketlerin altı ay içerisinde termik planı sunması bekleniyor.

Temiz Hava Hakkı Platformu ne talep ediyor?

2015 yılında sağlık ve çevre alanında çalışan 17 meslek odası ve sivil toplum kuruluşu tarafından kurulan Temiz Hava Hakkı Platformu Koordinatörü Buket Atlı, “Şubat ayında TBMM vatandaşlara temiz hava hakkını koruyacak bir söz vermişti. Dün ise imza vererek, telefonla arayarak ve sosyal medya üzerinden sesini vekillere ulaştıran yüz binlerce vatandaşa rağmen bu sözünü tutmadı,” diyor.

Euronews Türkçe’ye konuşan Atlı, “Anne karnında bile etkisi görülen hava kirliliğinin halk sağlığını tehdit etmeye devam etmesi Anayasa’nın 56. Maddesi’nde tanımlanan ‘sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı’ ile çelişiyor,” diyor.

Çevre örgütleri, bu yasa maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından daha önce olduğu gibi bir kez daha iptal edilmesini bekliyor.

“Kömürlü santraller çalıştıkları sürece her gün hepimizin hayatından çalmaya devam edecek. Vatandaşlar ve sivil toplum kuruluşları olarak şimdi çok daha büyük önem kazanan bu sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz,” diyor Atlı.

Türk Tabipleri Birliği’nin de bileşenlerinden biri olduğu Temiz Hava Hakkı Platformu Türkiye genelinde 2016 – 2018 yılları arasını kapsayan bir raporla hava kalitesi durumunu ve sağlığa etkilerini incelemiş ve Mayıs ayında raporunu yayımlamıştı.

Rapora göre, 2018 yılında Türkiye’de hava kalitesi en kötü olan il, Afşin - Elbistan ilçesinde 2 tane kömürlü termik santralin işletildiği ve yeni santral planları ile de gündeme gelen Kahramanmaraş olarak belirlenmişti. Aynı rapora göre, geçtiğimiz yıl ulusal sınır değerlerine göre değerlendirildiğinde, 81 ilin yarısından fazlasında (%56) insanlar kirli hava soludu.

Elektrik İletişim A.Ş (TEİDAŞ) 2019 Eylül verilerine göre; Türkiye’deki doğalgaz kaynaklı 329, kömür ve linyit yakıtlı 68 santralin yanı sıra, inşa halinde veya lisans alma ve planlama sürecinde de çok fazla termik santral kurulacak. Söz konusu santraller ayrıca her ay kapasite mekanizması teşvik ödemesi de alıyorlar.

Çevre yatırımlarını tamamlamaları gerekiyordu

Normal şartlarda termik santraller, ürettikleri elektriğin bir kısmıyla filtrelerini çalıştırarak zehirli gazların havaya yayılmasını önlemek zorunda. Şubat ayında söz konusu yasa maddesi geri çekildiğinde, bu santrallere Aralık 2019’a kadar baca gazı arıtma tesisi gibi kritik çevre yatırımlarını tamamlama zorunluluğu getirilmişti.

Ancak TMMOB’nin son Hava Kirliliği Raporu’na göre ülke çapında sadece altı ildeki havanın “daha az kirli” olduğu gerçeğine bakıldığında bu santrallere filtre takılmaması neticesinde zehirli gazların havaya yayılması, öncelikli olarak çevre bölgelerde halk sağlığı açısından ciddi riskler doğurabilir. Zira santrallerin bulunduğu bölgelerde partikül maddeler de yüksek seviyelerde olup, bu partiküllerden bazıları akciğerlerden kana karışıyor, solunum yoluyla yutulabiliyor.

Türk Toraks Derneği Çevre Sorunları ve Akciğer Sağlığı Çalışma Grubu Başkanı Dr. Nilüfer Aykaç, “TBMM çatısı altında kabul edilen hükme göre, insan sağlığına ve çevreye zarar verdiği halde bugüne kadar gerekli yatırımları yapıp önlemleri almadığı için önümüzdeki yıl başında kapatılması gereken termik santrallere 2,5 yıl daha ek süre verilmiş oldu,” diyor.

Euronews Türkçe’ye konuşan Dr. Aykaç, söz konusu santrallerin 2013 yılından beri baca gazı kükürt giderim tesisi, filtre sistemleri veya kül barajı gibi çevre yatırımlarını gerçekleştirme taahhütlerini yerine getirmediklerini, kendilerine daha önce verilen üç yıllık ek sürede de gerekli yatırımları yapmadıklarını belirtiyor.

“Termik santrallere “kirletme izni”nin verildiği bölgelerin bu yıl hava kirliliği durumları incelendiğinde tamamında hava kirliliği sınır değerinin aşıldığı görülüyor,” diyen Aykaç, “kirletme izni” verilecek santrallerin üç tanesinin zaten hava kirliliği açısından çok ciddi sorunlar yaşayan Bursa, Manisa ve Yatağan’da olduğuna da dikkat çekiyor.

REKLAM

DSÖ sınır değerlerinin çok üzerinde

Temiz Hava Hakkı Platformu’nun raporu, 7 santralın bulunduğu Zonguldak’ta geçtiğimiz yıl yapılan ölçümlerde partikül madde değerlerinin Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) sınır değerlerinin 3 katı olduğunu ortaya çıkarmıştı.

Akciğer kanseri, otizm, kalp krizleri, sinir sistemi hastalıkları, bebeklerde düşük doğum ağırlığı ve çocuklarda akciğer gelişim bozuklukları, astım hastalığı, alerjik hastalıklar öncelikli dikkat çekilen sağlık riskleri arasında.

CHP Anayasa Mahkemesi'ne taşıyacak

CHP Kütahya Milletvekili ve TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Üyesi Dr. Ali Fazıl Kasap, geçtiğimiz günlerde Kütahya’da bir amatör futbol takımının maçından izlenimlerini şu şekilde paylaşıyor:

“Bölgedeki termik santralin faaliyetleri sonucunda hava o kadar kirlendi ki futbolcular artık maske takarak oynayabiliyorlar. “Zehirli hava solumak istemiyoruz” diyen vatandaşlar da maske taktılar. Burada, Dünya Sağlık Örgütü kriterlerinin üç katı kadar partikül soluyoruz,” diyor Kasap.

Aynı zamanda çocuk doktoru olan Kasap, bölgede solunum yolu hastalıklarının ve ölüm yaşının çok aşağı seviyelere indiğine ve bunda termik santrallerin etkisinin büyük olduğuna da dikkat çekiyor.

REKLAM

AK Parti Milletvekili ve Grup Başkanı Mehmet Muş 17 Temmuz 2019 tarihinde Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Elbistan’da, Afşin’de yaşayanların içlerinin rahat olmasını söylemiş ve “O şirketlere tanıdığımız süre bu yıl sonu itibarıyla bitiyor, o süre zarfında buradaki standartlara uygun şekilde filtreleme yapılacaktır; uzatma süresi verilmemiştir, verilmeyecektir” demişti.

Ayrıca çarşamba günü parti kurmaylarıyla bir araya geldiği MYK toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, termik santrallere yönelik kesin talimat vermiş; baca gazı filtreleme sistemi olmayan termik santrallerden kaynaklı kirliliğe dair “kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. Kimse milletin havasını kirletemez. Mutlaka filtreleme sistemi yapılmalı. Bu konuyu da bizzat takip edeceğim” demişti.

CHP konuyu iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne götürmeye hazırlanıyor.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Türkiye'de kükürtdioksit emisyonları hava kalitesini tehdit ediyor

Jeotermik enerjide yeni bir devir mi başlıyor?

Almanya'daki kömür madenleri ve termik santraller kapatılacak mı?