Çin'in Doğu Türkistan bölgesinde hamile kaldığı yedinci çocuğunun can güvenliği için Türkiye'ye göç eden Kalbinur Tursun, 5 çocuğu ve kocasından oldu. Tursun ailesinin bir çocuğu ise Çin'in toplama kamplarında çekilen TikTok videosunda görüldü.
REKLAMÇin'in Doğu Türkistan bölgesinde hamile kaldığı yedinci çocuğunun can güvenliği için Türkiye'ye göç eden Kalbinur Tursun, 5 çocuğu ve kocasından oldu. Tursun'un kocası geride bıraktıkları 5 çocuğunu almaya gittiği Çin'de 'terör' suçlamasıyla hapse atıldı. Tursun ailesinin bir çocuğu ise Çin'in toplama kamplarında çekilen TikTok videosunda görüldü.
2016 yılının nisan ayında İstanbul’a olan bu göçün nedeni, karnındaki bebeğinin can güvenliğinin olmaması. İddiasına göre; Çin hükümeti Uygur Türklerinin çoğalmasını istemiyor ve ikiden fazla doğumu yasaklıyor. Bu korku yüzünden Tursun, Doğu Türkistan'ın (Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin) başkenti Urumçi dışında yedinci çocuğunu doğurmaya karar veriyor. Zaten altı çocuğunu da Urimçi dışında doğurduğunu söylüyor.
Kalbinur Tursun ile eşi Abdurrehim Rozi, altıncı çocuklarını güvenli bir şekilde dünyaya getirebilmek için 5 çocuklarını geride bırakarak Çin'den aldıkları pasaportla 2016 yılında Türkiye'ye geldi. Çin'den çıkışta sorun yaşanmaması üzerine baba Tursun akrabalarına bıraktığı 5 çocuğunu almak için Doğu Türkistan'a geri döndü. Beş çocuğunun pasaport ve bilet işlemlerini kısa sürede tamamlayan baba Tursun, Türkiye’ye gelmek için yola çıktılarında Çin polisi tarafından göz altına alınıyor.
Kalbinur Tursun’un iddiasına göre, sorgulama sırasında eşine Türkiye’ye girişi ve ailesine para göndermesi ile ilgili sorular yöneltiliyor. Abdurrehim Rozi, 'terörist' suçlamasıyla 14 yıl hapis cezasına çarptırılıyor. Çin polisi Abdurrehim Rozi’nin irtibat içinde olduğu yakınlarını da kısa sürede tutukluyor.
Kalbinur Tursun, kocasının tutuklanması neticesinde yaklaşık üç buçuk yıldır beş çocuğu ve ailesinden haber alamadığını söylüyor. Haber alamadıkları arasında sadece çocukları ve kocası yok, aynı zamanda annesi, babası ve kardeşleri bulunuyor.
Ancak 2018’in aralık ayında sosyal medyada paylaşılan bir videoda kızını görüyor. Bu videonun daha önce yaşadığı Kaşgar şehrinin 500 km uzağında olan Hotan şehrindeki bir kampa ait olduğunu ifade eden Tursun, kızının Çin kamplarından birinde asimile edildiğini söylüyor.
Videodaki yerin bir okul olmadığını ortamdan ve çocukların kıyafetlerinden anlayan Kalbinur Tursun, videodaki eşyaların ve yatakların da Çinliler tarafından kullanıldığını, Uygurlulara ait okullarda bulunmadığını belirtiyor.
Şimdilerde İstanbul’da iki çocuğu ile birlikte açtığı terzihanenin bir bölümünü ev olarak kullanarak yaşama tutunmaya çalışan Kalbinur Tursun, dinini rahat yaşamak ve çocuklarını okutmak için çıktığı bu yolda daha kötü bir hal içerisinde.
Çin hükümetinin denetiminde olan bu kampların artık kapatılmasını isteyen Kalbinur Tursun, çocuklarının eğitim yerine annelerine ihtiyacı olduğunu vurguluyor. Daha önceki bir kaç girişimiyle sesini yetkililere duyurmaya çalışan Tursun’un çabaları sonuç vermemiş. Ama yine de sesini duyurmak için adım atmaktan vazgeçmeyeceğini söylüyor.