Haluk Levent 300 bin gönüllülü AHBAP'ı anlattı: Ben mutluluğu tattım mı bırakamıyorum

REKLAM

Anadolu Rock müziği ile bir neslin yakından tanıdığı ve takip ettiği sanatçı Haluk Levent, şimdilerde adından AHBAP ile söz ettiriyor. Ahbap Platformu çatısı altında, 24 bin 530'u sahada olmak üzere 300 bine yakın gönüllü şimdiye kadar yüz binlerce insanın ihtiyacına gönüllük temelinde koştu. Peki Ahbap Platformu bu işleyişi nasıl sağladı, bu kadar kısa sürede milyonlarca insanın güvenini nasıl kazandı?

Euronews Ahbap Platformu'nun İstanbul ofisinde bir günlük çalışmasını takip etti, işin sırrını da Ahbap Platformu Başkanı sanatçı Haluk Levent ile konuştu.

Euronews: AHBAP (Anadolu Halk ve Barış Platformu) nasıl ortaya çıktı?

Haluk Levent: AHBAP bir kaç sebeple ortaya çıktı. Ben sosyal zaten sekiz yıl öncesinden sosyal medya üzerinden bazı yardımlarda bulunuyordum. Fakat bu yardımları arkadaş grubu içerisinde yapıyordum. O da AHBAP’tı. Ama ismi yoktu. Beni gizli gizli ararlardı, tweet atarlardı. Ben onlarla görüşürdüm ve ameliyat olacak bir çocuğumuz için gider masraflarını hallederdik. Fakat bir gün, aynı çocuğun başka bir isimle başka bir hastanede ameliyat olması için bizden yardım istendi. İşte orada bir bit yeniği vardı. Araştırmalara girdik, baktık ki çocuk o çocuk değil. Öyle bir durum oldu ki bu iş istismar ediliyor. Çünkü insanımız çok duygusal. Ve biz şöyle bir oluşum istedik, artık sosyal medyada her şeyin açık yapılması lazım. Yardımın bilinmesi lazım ki diğer insanlar ona yardım ettik, bir daha yardım etmeyelim diyebilsin. İkincisi çok ötekileştirildik. Birbirine tahammül edemeyen bir gençlik var. Fikirler biraz tartışmaya açık, ortak paydada neler var diye düşünmeliyiz. Bu nedenle AHBAP, ikinci madde olarak ötekileştirmeyi koydu. Üçüncüsü çevreye karşı olan duyarlılıkta sadece yazıyorduk, sadece tweet atıyorduk. Ben sahada olmayı seviyorum. Pratik çok önemli, bir şey yapmalı. Ya da o dönemde de kadın cinayetleri vardı ama organize olamıyorduk. Kişisel olmuyordu, örgütlü olmak lazım.

euronews: AHBAP yardım ederken hangi kriterlere dikkat ediyor?

Haluk Levent: Önce ilgili şehrin gönüllü AHBAP’larına yazı atıyoruz. Onlar gidiyor yerinde tespitler yapıyor. Sonra kampanya başlatıyoruz. Bir iki günde yardım topluyoruz. Çünkü biz güven telkin ettik. Yıllarca ne söylediysek yaptık, ufak tefek eksikler vardır. Biz çok emek harcadık, üç buçuk yıldır gece gündüz AHBAP ile ilgileniyorum. Kendi maddiyatımı da AHBAP’a yönlendirdim. Her insanın zaafları vardır, ben de karşımdakinin mutluluğu ile mutlu olmayı ilke değil, bir yaşam biçimi edindim.

• Ömer Faruk Gergerlioğlu: İnsan hakları ihlallerine karşı mücadeleyle geçen bir ömür
• Dr. Tetsu Nakamura: Afganistan'da hayır işlerine adanmış bir hayat

euronews: AHBAP gönüllüsü olabilmek için ne yapmak gerekir?

Haluk Levent: Bu sadece gönüllülük, bir form dolduruyorsunuz. Bu neredeyse taşmış durumda, 300 bine yakın gönüllümüz var. 70 şehirde, 79 üniversitedeyiz. O kadar kalabalığız ki, muazzam işler yapıyor bu çocuklar. Mesela Konya’dayız ama aynı zamanda Necmettin Erbakan Üniversitesindeyiz. Bu hafta orada sanat çalışması var, enteresan şeyler yapıyorlar. Hani onların başkanı olmaktan o kadar onur duyuyorum ki, herkes bir şey yapıyor. Ben sadece bir dinamiti fitilledim, hadi çocuklar dedim ve onların arkasında durdum.

euronews: AHBAP’ın sosyal medya hesaplarını kim yönetiyor?

Haluk Levent: Sosyal medya hesaplarını sadece ben kullanıyorum, zor oluyor ama küçücük bir kelime sosyal medyada linç edilmenize yetiyor. Günde yüzlerce bildirim, talep geliyor. Hepsine bakamıyoruz, çünkü biz bir kurum değiliz.

"Hayırseverler ile ihtiyaç sahipleri arasında köprü oluyoruz"

euronews: Türkiye’de sosyal devlet işleyişinde nerede sorun var? İnsanlar ihtiyaçları için neden size ulaşıyor?

Haluk Levent: Sağlık Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığı sosyal medyalarını değiştirdi. AHBAP (Anadolu Halk ve Barış Platformu) bir nevi öncü oldu ve çok iyi oldu. Şu anda ulaşılabilirler. Ben onları görsünler diye retweet yapıyorum. Ben bakanlıklar ile görüşüyorum, umarım bir zaman sonra AHBAP’ın sağlık ve aile ile ilgili sorunları onlara gidecek bir hal alır. Bu çok güzel olur, biz ise diğer konular ile ilgileniriz. Çünkü biz çok yoğunuz. Ve bizler çok fazla pratiğiz bunun nedeni de gönüllüyüz biz. Gönüllü çocuklar bizden daha heyecanlı. AHBAP’ın bu kadar görünür olmasının nedeni bu. Ülkemizin yapısı içerisinde, sağlık sistemini ne kadar geliştirirseniz geliştirin, bazen bilgisiz ve acil durumlar oluyor. Sosyal devlet statüsünün istenirse çok güzel şeyler yapacağına inanıyorum. AHBAP bunu gösterdi. Eğer biz ilgili bakanlıklarla eğer kurumsal bir şey oluşturursak, daha güzel şeyler olacaktır. Sağlık Bakanlığı ile mesela görüşmelerimiz var, diğerleri ile de olacaktır. Bizden bilgi akışı gitsin istiyoruz onlara. Biz hayırseverler ile ihtiyaç sahipleri arasında köprü oluyoruz. Nereye kadar gidebiliriz?,

euronews:Yardım ettikleriniz arasında sizi en çok etkileyen olay ne oldu?

Haluk Levent: Bir şehirde bir kız çocuğu babası tarafından istismar ediliyor ve mahkemeye yansıyor. Babası ağır bir ceza alıyor. Kız çocuğu olayın etkisinden kurtulamıyor ve onlar anne ve üç çocuk Türkiye’nin bir ucuna gidiyorlar. Orada yaşıyorlar ve kız çocuğu 15-16 yaşlarında resimler çiziyor. Çünkü ev kirasını karşılaması gerekiyor ve evden atılmışlar. Günlerce beni yıprattı bu olay. Bunun gibi çok olay var. Bir tane de Nurettin var. Bir tarikat yurdunda kalıyor ve orada çalışıyor. Çalışırken elini kıyma makinesine kaptırıyor. Tazminat davası açıyorlar ama reddediliyor. Aksine hiçbir şey yapmıyorlar biz ilgilendik. Valilikten izin aldık, 160 bin protez masrafını iki günde topladık. Ve on beş güne protez takılacak.

euronews: Elinize bir imkan verilse, Türkiye’de çözmek istediğiniz sorun ne olurdu?

Haluk Levent: Kısa vadede ülkem için bir işe yarayacağını düşünmüyorum ama kesinlikle eğitim. Eğitim uzun vadeli bir iş ama bugün baktığınızda toplumun her kesiminde cehaletin çağdaş eğitimin önüne geçtiğini görüyorsunuz. Eğitilen bir gençlik, bir ülke çok dik durur. Eğitilen bir ülke para bulur. Ekonomi yoksa ekonomiyi düzeltir, sağlık yoksa sağlığı düzeltir. Adalet yoksa adaleti düzeltir. Ben her işin başının eğitimden geçtiğini çok sonradan anladım. Sadece eğitim, başka bir şey yok. Çağdaş eğitim, bilime dayalı eğitim, insanların dini duygularını yok ederek değil, ama muhakkak ki felsefi eğitim. Ama düşündüm bunun 30 yıl sonrasında eğitimli insanların oluşu ülkeyi değiştirebileceğine inandım.

"Müzikal olarak gelmek istediğim noktadayım"

euronews: Müzik kariyerinizde neler yapıyorsunuz?

Haluk Levent: Ben müzik kariyerimde her zaman Anadolu kokulu bir rock müzik yapıyorum diyorum. Çünkü ben doğduğum yeri, beslendiğim kişileri örnek almaya çalıştım. Hani şu anda bir batı müziği yapabilirim, ama bu ben olamam. Ben o tınıyı o türkülerde almak zorundayım. Bir yarış halinde değilim, bu benim. Son albümü sabah dinledim o kadar güzel şarkılar var ki. Kendime göre bir şarkı var. Vicdan diye, sendin be kadın diye bir şarkı var. Vicdan’a önümüzdeki günlerde klip çekeceğim. Gelecek yıllarda çok fazla kişiye ulaşacağına inandığım şarkılar yaptım. Denemeler yapmıyor da değilim, akapella grupları ile çalışıyorum. Kendi müziğim belli kalıplar içerisinde, onu zenginleştirmek için neler yapılabilir ona bakıyorum. Müzikal olarak gelmek istediğim noktadayım, konserlerim tıklım tıklım. Talep var. Bir de gittiğim şehirlerde AHBAP gönüllüleri ile toplantılar yapıyorum. Konserlerin böyle bir faydası da var. Gelirimin bir kısmı AHBAP’a gidiyor zaten.

REKLAM

euronews: Bir dönem borçlar ile uğraştınız, o dönem bitti mi?

Haluk Levent: Eksiden çok zor şartlarda ekonomik zorluklar yaşadım, battım, beceremedim. Bunun sorumlusu benim, kimseyi de suçlamıyorum. Ama daha sonra çalıştım, uğraştım. Düzlüğe çıktıktan sonra da hayallerimi yapacağım şeylere yönelttim, AHBAP’a yönelttim. Ve şu anda da öyle gidiyor. Bu süreç bana sadece uçağa bindiğinizde birazdan ölebilirim, pek ben ne yaptım demeyi öğretti.

euronews: Başka projeleriniz var mı?

Haluk Levent: Ben proje adamı değilim, yarın AHBAP kapanabilir, doğalında olabilir her şey. Ama ben o gönüllü çocukların AHBAP’ı daha iyi yerlere taşımasını istiyorum. Çünkü AHBAP’ta para yok. Bir dernek hesabı var orada burslu çocuklar okutuluyor. Ama platformda yüz milyonlarca yardım yapıldı. Ama elde dönen bir para yok. Sahada faaliyette olan 24 bin 530 kişinin eline tek kuruş geçmez, yasak zaten.