Polonya’da iktidardaki Hukuk ve Adalet Partisi, hükümetin yargı reformlarını sorgulayan veya eleştiren yargıçların görevden alınmasını öngören yasa tasarısını meclise sundu. Muhalefet partileri, hükümetin "yargıyı susturma" girişimi olarak nitelediği tasarıya karşı çıkıyor.
REKLAMPolonya’da iktidardaki Hukuk ve Adalet Partisi, hükümetin yargı reformlarını sorgulayan veya eleştiren yargıçların görevden alınmasını öngören yasa tasarısını meclise sundu. Muhalefet partileri, hükümetin "yargıyı susturma" girişimi olarak nitelediği tasarıya karşı çıkıyor.
Hükümet yetkilileri ise, ülkedeki yargı sisteminin hala komünist dönemin etkilerini taşıdığını ve yolsuzlukla mücadele için bu reformların gerekli olduğunu savunuyor.
Aralık ayının başında Polonya Yüksek Mahkemesi, yeni hakim atamalarına karar veren, hükümetin kurduğu Yargı Konseyi'nin (KRS) "yargının bağımsızlığını" sağlamadığı yönünde karar vermişti.
Buna karşı hükümet partisi, yeni atanan hakimlerin "bağımsızlıklarının" eleştirilmemesi için söz konusu yasa tasarısını gündeme taşıdı.
Polonyalı hakim: Eğer yasa yürürlüğe girerse, Türkiye gibi oluruz
Bir radyo programında konuşan Yükse Mahkeme sözcüsü Michal Laskowski, "Bu yasanın, hukukun üstünlüğü ilkesinin baltalandığını inanan yargıçları susturmaktan başa bir amacı yok" diyerek yasanın hukuk ilkeleri ile bağdaşmadığını ifade etti.
Hükümetin yargı reformlarına karşı çıkan bir diğer hakim Igor Tuleya, "Söz konusu değişikliklerin yürürlüğe girmesi halinde, Belarus gibi değil, ancak Türkiye gibi oluruz" diye konuştu.
- Yargı bağımsızlığı tehlikeye girdi, Polonyalılar sokağa döküldü
- AB Komisyonu'ndan yargı bağımsızlığını korumadığı gerekçesiyle Polonya hükümetine dava
AB, hükümetin reformlarına karşı çıkıyor
Polonya yargısında başlatılan reformlar Avrupa Birliği tarafından milliyetçi muhafazakar hükümetin yargıyı ele geçirme girişimi olarak değerlendiriliyor. AB Polonya'yı hukukun üstünlüğü ve yargının bağımsızlığı ilkelerini çiğnemekle suçluyor.
Avrupa Komisyonu, Polonya ve Macaristan'nın yargı ve medyayı kontrol etme çabalarına karşı, söz konusu ülkelerin hukuk devleti kriterlerini uyup uymadığını araştırmak için soruşturma başlattı. Söz konusu ülkelerin AB nezdindeki oy haklarının askıya alınması gündemde.
Brüksel, AB bütçe fonlarına erişimi için, üye ülkelerin hukukun üstünlüğüne ve demokratik standartlara bağlı kalması zorunluluğunu getirmeyi düşünüyor.