EventsOlaylar
Loader

Find Us

InstagramFlipboardLinkedinTelegram
Apple storeGoogle Play store
REKLAM

Kadına yönelik şiddet genelgesi: Hak savunucuları değerlendiriyor

Dünya Kadınlar Günü Yürüyüşü / 2017 / İstanbul
Dünya Kadınlar Günü Yürüyüşü / 2017 / İstanbul © Emrah Gurel/AP
© Emrah Gurel/AP
By Menekse Tokyay
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Adalet Bakanlığı’nın kadına karşı şiddetle mücadele için Çarşamba günü yayımladığı genelge ile şiddet vakalarının etkin ve hızlı yönetimi konusunda kurumsal kapasitenin güçlendirilmesinden vakanın özel durumuna yönelik tedbir kararları alınmasına dek önemli yenilikler getiriliyor

REKLAM

Adalet Bakanlığının kadına karşı şiddetle mücadele için çarşamba günü yayımladığı genelge ile şiddet vakalarının etkin ve hızlı yönetimi konusunda kurumsal kapasitenin güçlendirilmesinden vakanın özel durumuna yönelik tedbir kararları alınmasına dek önemli yenilikler getiriliyor.

Genelgenin gizlilik konusundaki hükümleri ise, kadın hakları konusunda çalışan hak savunucuları tarafından farklı yorumlara konu oluyor.

Söz konusu hükme göre; “Kural olarak gizli olan soruşturma evresiyle ilgili ifade, tutanak, belge, ses ve video kaydı gibi delillerin internet ve sosyal medya gibi platformlarda paylaşılmasının önüne geçilecek. Özel hayatın gizliliği, mahremiyet hakkı, lekelenmeme hakkı, kişisel verilerin korunması gibi temel haklara önemle riayet edilecek.”

euronews Türkçe'nin söz konusu genelge hakkında ulaştığı kadın hakları savunucuları ise, genelgenin etkisi ve içeriği konusunda farklı görüşler dile getiriyorlar.

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) Başkanı Canan Güllü ise, söz konusu hükümle birlikte sosyal medyadaki baskı unsurunun kalkacağını belirtiyor.

euronews Türkçe’ye konuşan Güllü, “Sosyal medya yargıya onlarca kez başvurmasına rağmen satırla doğranan kadınların imdat sesiydi. Mahremiyete hepimiz saygı duyuyoruz, ama zaten paylaşılan bilgiler, mağdurun kendisine destek arayışıydı, yargı süreçlerini etkilemek değil” diyor.

“Mesele üzüm yemek mi bağcıyı dövmek mi” diye soran Güllü, sadece şiddet önlenmek isteniyorsa mağdurların her evrede yanında olan sivil toplum kuruluşlarının çağrılıp sorunun kaynakları, koordinasyon eksikliğinin ortaya çıktığı noktaların bulunması gerektiğine dikkat çekiyor.

Süreçte aksaklıklar dile getirilmeli

Güllü, sosyal medyadaki paylaşımlara gizlilik hükmünün getirilmesinin, kadın cinayetlerini önlemede yetersiz kalan kolluk güçlerini koruma içgüdüsünün hayata geçirilmesine yönelik olduğunu düşünüyor ve ekliyor:

“Bu ülkede kadına yönelik şiddet var olduğu sürece onu dile getirmek zorundayız. Acil yardım hattını (0549-6569696) bunun için açtık. Süreçte aksaklıklar varsa elbette bunu dile getireceğiz. Kadın cinayetlerinin deşifre edilmesine yönelik bu tür korkutma girişimleri bizi yıldıramaz.”

Getirilen eleştirilere dair Adalet Bakanlığı Basın Müşavirliği’ne yaptığımız görüşme talebi yanıtsız bırakıldı.

Avukat Seda Akço ise, soruşturma belgelerinin yayınlanmamasına ilişkin düzenlemenin, soruşturma konusu olaylarla ilgili yayın ve paylaşımlara kısıtlama getireceğini, ancak bu kısıtlamanın genelge ile gelmediğini, yasada var olan kısıtlamanın uygulanmasının genelge ile talimatlandırılmış olduğunu kaydediyor.

euronews Türkçe’ye konuşan Akço, “Olumsuz tek yan etkisi, bazı davalarda gerekli kamuoyu baskısının oluşturulamayacağı. Kamuoyu baskısı ile adaleti işletmek de, şu anda soruşturma aşamasındaki kampanyaları savunmak da hukuken mümkün değil. Ancak reel durum da etkin soruşturma için buna ihtiyaç olduğunu gösteriyor” diyor.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu kasım ayı raporuna göre, geçtiğimiz ay 39 kadın ağırlıklı olarak ateşli silahlarla öldürüldü.

Güleda cinayeti

Geçtiğimiz günlerde eski sevgilisi Güleda Cankel’i (19) öldüren Zafer Pehlivan cinayetin sinyallerini bir hafta önce sosyal medya hesabından “Canınız istediği zaman ölmeyeceksiniz” şeklindeki tehditle vermiş, yine sosyal medya üzerinden, sokak ortasında işlediği cinayeti “Bitti” diye duyurmuştu. Cinayette görevli polis ve sağlık personeli hakkında ise ihmal soruşturması başlatılmıştı.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav, kadına karşı şiddetin önlenmesi amacıyla yayımlanan yeni genelgeyi “somut bir kazanım” olarak nitelendiriyor ve senelerdir bu konuda yetkililere çağrıda bulunduklarını belirtiyor.

euronews Türkçe’ye konuşan Kav, “Geçtiğimiz sene Adalet Bakanlığı çocuk istismarı konusunda genelde yayınladığında da bunun kadın cinayetleri konusunda örnek oluşturması için birçok kere çağrıda bulunmuştuk” dedi.

Genelgenin “gizlilik” maddesi konusunda ise, artık kadınların da cinayete kurban gitmiş kadınların ailelerinin de çok bilinçlendiğini, artık asla susturulamayacaklarını söylüyor Kav ve ekliyor:

“Artık öyle bir kamuoyu var ki üzerinde gizlilik kararı olan davalarda sessiz kalmayan bir toplum var. Yeni nesil, bilinçli bir aile türedi. Yasa uygulandığında kadınlar yaşıyor. Sosyal medya üzerindeki paylaşımların da mutlaka bir yolunu bulacağız, bunun için de mücadele edeceğiz”

REKLAM

Koruma tedbirleri çeşitlendiriliyor

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül imzasıyla, Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun Uygulanması konulu genelge, Hakimler Savcılar Kurulu ve bütün başsavcılıklara gönderildi.

“Ama biz de genelgenin uygulanmasının takipçisi olacağız. Kadınların mücadele etme azmi kırılmasın” diyor Kav.

Kav’a göre genelgenin koruma tedbirleri eylemle orantılı olarak yetersiz olduğunda daha ileri tedbirlere başvurması ve mağdurun daha önce başka bir şikayetinin bulunup bulunmadığının mutlaka kontrol edilmesi önemli bir gelişme. Zira geçtiğimiz günlerde Eskişehir’de sokak ortasında eski kocası tarafından öldürülen Ayşe Tuba Arslan'ın 23 kez suç duyurusunda bulunduğu, buna rağmen tedbir alınmadığı ortaya çıkmıştı.

Genelgeye göre, tedbir yükümlüsüne tedbire uyması gerekliliği ve tedbir kararının ihlali durumunda zorlama hapsi gibi neticelerin hatırlatılması söz konusu.

“Zorlama hapsi 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında uygulanmıyordu. Bu genelgeyle ve aradan geçen süre zarfında yaşanan onca kadın cinayetiyle birlikte uygulanması amaçlanıyor” diyor Kav.

REKLAM

Zamanında çocuk izlem merkezlerinde sorumlu hekimlik de yapmış olan Kav, genelgelerin yasaların uygulanması açısından verdiği talimatın büyük bir etki doğurduğunu, kamu görevlileri üzerinde ciddi yaptırımı olduğunu kaydediyor.

Genelgeye göre; Cumhuriyet başsavcılıkları bünyesinde, 'Aile İçi ve Kadına Yönelik Şiddet Bürosu' kurulması ve bu bürolarda çalışan Cumhuriyet savcılarının uzmanlaşmaları öngörülüyor.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Küresel Mülteciler Forumu 10 milyar dolarlık taahhütle son buldu

Kadına karşı şiddetin önlenmesine yönelik genelge neleri kapsıyor?

8 Mart Dünya Kadınlar Günü: Türkiye'de geçen yıl 403, son iki ayda 71 kadın cinayeti işlendi