Tüm zamanların en büyük hip hop gruplarından biri olan ve 1992 yılında New York'ta kurulan Wu-Tang Clan'ın albümleri dünya çapında 40 milyondan fazla sattı. Grubun üyeleri Dubai'deki Sole DXB Festivali'nde sahneye çıkmadan önce kuliste euronews'e özel bir mülakat verdi. Hip hop dünyasında öncü olduklarını dile getiren grup üyeleri gençlere bu konuda yol gösterdiklerini söyledi.
Jane Witherspoon, euronews: Sole DXB Festivali için Dubai'desiniz. Daha önce burada hiç sahne almış mıydınız?
REKLAMInspectah Deck, Wu-Tang Clan: Buraya ilk gelişim. Çok beğendim. Bu akşam sahneyi yıkacağız.
Raekwon, Wu-Tang Clan: Heyecanlıyız. Burayı yakacağız. En iyi yaptığımız şeyi yapacağız. Bazı klasikleri çalarak herkesin bizi bildiği gibi, enerjiyi alıp dışarı çıkaracağız. Özel bir gece olacak.
'Dubai ve Amerika birbirinden çok farklı. Burada kaybolan cüzdanınızı bulabilirsiniz'
euronews: Dubai'ye dair izlenimleriniz neler?
U-God, Wu-Tang Clan: Dubai'yi sevdim. Silah yok, şiddet yok. Amerika'da sahip olmadığımız şeyler var, Amerika'dan çok farklı küçük bir ülke. Biliyorsunuz, aynı yasalara sahip değiller. Burada kanunlar biraz daha katı. Yapılması gereken şeyler var.
Inspectah Deck, Wu-Tang Clan: Ki bu daha iyi bir şey.
REKLAMCappadonna, Wu-Tang Clan: Düzeni sağlıyor.
U-God, Wu-Tang Clan: Endişelenmeye gerek yok. Burada travma sonrası stres bozukluğu olmuyor. Burada gardımı biraz indirebilirim.
Raekwon, Wu-Tang Clan: Alışveriş merkezlerine gidiyoruz, insanlarla tanışıp etrafta koşuşturuyoruz. İnsanlar çok mütevazı. Burada sevdiğim şey, eğer bir yere gidip cüzdanınızı düşürdüğünüzü söylerseniz cüzdanınızı geri alıyorsunuz. O cüzdanı geri alabiliyorsunuz, evet. Böyle insanlar görmek bir nimet. Burada, bu tür insanlara konser vermek bir lütuf.
'Genç müzisyenlerin bu konuma gelmesini kolaylaştırdık'
euronews: Çok uzun zamandır bu mesleği yapıyorsunuz. Yıllar içinde bu sektörde ne gibi değişiklikler gördünüz?
Cappadonna, Wu-Tang Clan: Yani, gelişti diyebiliriz. Biz de farklıyız. Sektör şimdi genç neslin elinde. Biz öncüydük. Yeni sanatçılara yol açtık, genç müzisyenlerin bu konuma gelmesi, yaratıcı olması ve kendi yolunda ilerlemesini kolaylaştırdık. Ama biliyorsunuz ki hala kral biziz. Kralız ve onlara harika şarkılar yapmaya devam edeceğiz.
'Dram hep var'
euronews: Staten Island'dan geliyorsunuz ve bildiğiniz gibi, o zamanlar işler çok farklıydı. Yaşadığınız deneyimler, hayatınız şimdiki hayatınızdan çok farklıydı. Peki gerçek hayatta nasıl yaşıyorsunuz, ilham nasıl geliyor?
U-God, Wu-Tang Clan: Benim için gerçeklik faturaları ödemek, bebeklerime bakmak, bela ve tehlikeden uzak durmak. Temelde sadece yaşadığım şeyleri biliyorum; yaşadığım ve yaşamakta olduğum şeyleri yazıyorum. Dramatize ediyorum. Çünkü dram hep var.
Inspectah Deck, Wu-Tang Clan: Katılıyorum. Bugünlerde gerçeklik ailene bakmak, faturaları ödemek ve sağlığına dikkat etmek.
euronews: Sene içerisinde grup için birkaç televizyon dizisi ve belgesel çektiniz. Geriye bakmak, nasıl başladığınızı ve kariyerinizde nereye geldiğinizi görmek nasıl bir duygu?
Raekwon, Wu-Tang Clan: Bu bir yansıma. Bilirsiniz, hayallerin gerçek olması gibi. Çok çalışıyorsun, insanlar iş ahlakının iyi olduğunu görüyorlar, geçmişinde yoksulluk çektiğini biliyorlar. Biz çok çabaladık. Dediğimiz gibi, gençlere kapılar açtık. Bizi ilahi bir güç gibi görüyorlar. Aynı zamanda nereye gittiğimizi de biliyoruz. İşte müzik, o gemi oldu. Anılarımızı taze tutmayı sağlayan bir gemi. Şimdi bu dizileri yapmak ve insanlara nereden geldiğimizi anlatmak güzel bir şey. Annemi gülümsetiyor, herkesin ailesini gülümsetiyor.
REKLAM'Sadece siyahilerin değil, tüm yaşamlar değerlidir'
euronews: Amerika ile Dubai'nin ne kadar farklı olduğuna değindiniz. Black Lives Matter (Siyahların Yaşamları Değerlidir) gibi hareketler var. Bugünlerde böyle bir hareketi başlatma ve insanların sesini duyurabilmesinde sosyal medyanın etkisi sizce nedir?
U-God, Wu-Tang Clan: Bu terimden nefret ediyorum. Bir nevi yanlış bir ifade.
Cappadonna, Wu-Tang Clan: Tüm yaşamlar değerlidir.
Inspectah Deck, Wu-Tang Clan: 'Siyahların Yaşamları Değerlidir' denmesinin sebebi, polisin ya da birbirimizin elinde ne olursa olsun, gezegendeki siyahi insanların sayısının diğer kültürdeki insanlara göre daha hızlı azalıyor olması. İşte bence siyahi insanların hayatının önemli olduğu yer burası, siyahileri diğerlerinden önemli gibi ayırmak değil. İstatistiklere bir bakın, sayımızın azaldığını göreceksiniz.
euronews: Peki sorun ne? Ne yapılabilir?
DJ Mathematics, Wu-Tang Clan: Genel olarak insanların değişmesi gerekiyor. İnsanların büyümesi, gelişmesi, değişmesi lazım.
U-God, Wu-Tang Clan: Ve birbirine yardım etmesi.
DJ Mathematics, Wu-Tang Clan: Bu da değişimin bir parçası. Büyük ve gelişmek. Bireyin kendinde başlıyor.
Cappadonna, Wu-Tang Clan: Evet, bizim için sözde sosyal ve ekonomik düzeydeki eşitsizlikler çok fazla. Yani biliyorsunuz, biz daha acımasız gerçeklerle karşılaştık ve bu, farklı şeyler yapmamıza neden oluyor.
'Trump'ı destekleyesim gelmiyor'
euronews: Amerika Birleşik Devletleri'nin politikasında bir sorun olduğunu düşünüyor musunuz? Trump'ın başkanlığı ve yönetimi altında ırkla alakalı gerilimlere bakarsak, bunun ele alınması gereken bir şey olduğunu düşünüyor musunuz?
Cappadonna, Wu-Tang Clan: Bu uzun zamandır olan bir şey, sadece Trump değil.
Inspectah Deck, Wu-Tang Clan: Trump sadece bir yüz.
Raekwon, Wu-Tang Clan: Bu çılgınlık. Son iki senedir televizyonda haberlere bakıyorum, siyasete bakıyorum. Her gün takip ediyorum. Komedi gibi olmaya başladı.
Demek istediğim şey, şimdi bana daha çok bir komedi gibi geliyor. Çoğu zaman kendileriyle çelişiyorlar. Trump kötü evet, ama diğer yandan ekonomiye bakıyorum. Borsada arkadaşlarım var ve bana Trump yönetimi altında hayatlarında hiç olmadığı kadar çok para kazandıklarını söylüyorlar. Ama sonra Trump'taki kibir ve saçmalığı görüyorsun ve onu destekleyesin gelmiyor. Ben Trump'ı desteklemiyorum.
U-God, Wu-Tang Clan: Başkanlar önceden daha klastı. Başkan olmanın bir anlamı vardı, şimdi ise yok.
euronews: Müziğe geri dönecek olursak, geriye bir miras bıraktınız. Kariyerinizi belirleyen şey neydi?
Raekwon, Wu-Tang Clan: Başlangıç. Yola çıkmaktı, bu kadar insana kapıyı açmak için çıkmak zorunda olduğumuz bir yol. Yani insanlara ilham verebilmek, bu gerçekten en büyük lütuf, mutluluk.
