ABD Temsilciler Meclisi, Başkan Trump yönetiminin savaş yetkilerini kısıtlamayı öngören, Demokratların hazırladığı tasarıyı bugün oylayacak. Demokratlar ayrıca Kasım Süleymani'nin öldürülmesi kararının kamuya açık oturumda tartışılmasını istiyor.
Amerika Birleşik Devletleri'nde Demokratlar Başkan Donald Trump'ın İran'a yönelik askeri müdahale yetkisini kısıtlamanın yollarını arıyor.
Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, Trump'ın İranlı General Kasım Süleymani'nin öldürülmesiyle Amerikan misyonunu tehlikeye attığını söyleyerek, Beyaz Saray'ın yetkilerini kısıtlamayı öngören tasarıyı meclise sunacaklarını açıklamıştı.
Söz konusu tasarının oylaması bugün yapılacak.
Amerikan medyasına konuşan Demokrat vekiller, söz konusu tasarıya "evet" oyu vereceklerini ve Trump'ın İran'la gerilimi daha fazla artırmaması gerektiğini dile getirdi.
Demokratlar ayrıca, Kasım Süleymani'nin öldürülmesi kararının kamuya açık oturumda tartışılmasını istiyor.
Trump yönetiminin Kongre'yi konuyla ilgili yeterince bilgilendirmediği tartışmaları da devam ediyor. Pelosi, "Beyaz Saray'ın bir an önce gerilimin giderilmesi için Kongre ile birlikte hareket etmesi gerektiğini ifade etti. Temsilciler Meclisi Başkanı ayrıca, dünyanın bir savaşı daha kaldıracak durumda olmadığını söyledi.
Başkan Trump ise bugün sosyal medyadaki paylaşımıyla tüm Cumhuriyetçi üyeleri, "Çılgın Pelosi'nin savaş yetkileri tasarısını" reddetmeye çağırdı.
ABD ile İran arasında gerilimi tırmandıran Süleymani'nin ölümü
3 Ocak günü, İran Devrim Muhafızları Ordusu'na (DMO) bağlı Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani'nin ABD Başkanı Trump'ın talimatı ile düzenlenen operasyonda öldürüldüğü duyurulmuştu.
Saldırıda, Süleymani ve İranlı subayların yanı sıra Haşdi Şabi Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis'in de aralarında bulunduğu 10 kişi hayatını kaybetmişti.
Saldırının ardından karşılıklı savaş tehditleri savuran taraflardan İran intikam yemini ederken, ABD ise herhangi bir misillemeye orantısız karşılık verileceğini söylüyor.
Gelişmelerin gölgesinde Tahran yönetimi, nükleer anlaşmayı da askıya alarak, uranyum zenginleştirme, depolama, araştırma ve geliştirmeyle ilgili hiçbir taahhüde uyulmayacağını açıkladı.