Türkiye'de koronavirüs tanı ve izleme prosedürleri nasıl işliyor?

Türkiye'de koronavirüs tanı ve izleme prosedürleri nasıl işliyor?
Türkiye'de koronavirüs tanı ve izleme prosedürleri nasıl işliyor? © AP Photo/Paul Sancya
By Menekse Tokyay
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Türkiye'de tespit edilen koronavirüslü hasta sayısı gün geçtikçe artarken hükümet ve devlet yetkilileri, salgının önüne geçmek için ne gibi önlemler alıyor? Covid-19 salgını için tanı ve izleme prosedürleri nasıl işliyor?

REKLAM

Türkiye'de tespit edilen koronavirüslü hasta sayısı 16 Mart itibariyle 47’ye ulaştı. Öte yandan, aynı gün içerisinde sinema, tiyatro, düğün salonu, müzikli lokanta, taverna, kahvehane, kıraathane, nargile kafe, spor salonu ve internet kafeler geçici olarak kapatıldı.

KONDA’nın Mart 2020 araştırmasının bulgularına göre; toplumun yüzde 85'i koronavirüse karşı alınacak önlemleri biliyor. Ancak bu önlemleri uygulayanlar yalnızca yüzde 55’lik bir kesimi oluşturuyor.

Dolayısıyla, küresel bir tehdit haline gelen koronavirüs salgını karşısında Türkiye’de de virüse dair şüphe doğduğu andan itibaren yapılması gerekenlerin net bir tablo olarak ortaya konması oldukça önemli.

Sağlık Bakanlığı cuma günü birçok şehirde koronavirüs tespiti yapılan hastaneleri açıkladı. Öte yandan, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü bünyesindeki Halk Sağlığı Acilleri Operasyon Merkezi'nde 7/24 esasına göre çalışan ekipler oluşturuldu. Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi bünyesinde de "Korona Danışma Hattı" kuruldu ve "Alo 184" üzerinden hizmet verilmeye başlandı.

Rehber hazırlandı

Önlemler çerçevesinde; hastalığa yönelik tanı, olası vakada izlenecek prosedürler, korunma ve kontrol önlemlerine dair bir rehber hazırlandı.

Bu rehbere göre; hastalandığından şüphelenilen kişide koronavirüs tespitinin öncelikli olarak resmi bir sağlık kurumu tarafından yapılmasının ardından, ilgili vaka söz konusu kurum tarafından İl Sağlık Müdürlüğü’ne (İSM) en hızlı şekilde bildiriliyor. Söz konusu bildirim, “Bulaşıcı Hastalıklar Bildirim Sistemi” çerçevesinde U07.3 ICD 10 tanı kodu kullanılarak gerçekleşiyor. Hastaya yönelik korunma önlemleri alınıyor ve hasta bulunduğu kurumda, tıbbi maske takılıp tek kişilik odaya alınarak izole ediliyor.

Bu süreçte hastanelere ziyaretçi kısıtlaması söz konusu ve mesai saatleri içerisinde hastanelerde ziyaretçi kabul edilmiyor. Bu da virüsün yayılma riskinin önüne geçilmesine yönelik bir önlem.

İzole edilen kişiden ilgili kriterlere uygun numune alınarak Bakanlığın belirlediği şartlarda saklanıyor ve hakkında COVID-19 Vaka Bildirim Formu dolduruluyor. Bu form ve numune derhal bulunduğu şehirdeki İl / İlçe Sağlık Müdürlüğü’ne iletiliyor ve vaka, bulunduğu şehirde Bakanlığın belirlediği hastaneler tarafından izleniyor.

Damlacık ve temas

Koronavirüs, hasta kişilerin hapşırma ve öksürük ile havaya saçtığı damlacıklardan yakın çevrelerindeki kişilere, havadaki damlacıkların solunum yoluyla alınması veya damlacıkların yere inerken düştüğü yüzeylere temas edilmesiyle, ellerle ağız ve gözlere dokunulmasıyla bulaşıyor. Dolayısıyla hastanın izlenmesinde damlacık ve temas izolasyonu önemli yer tutuyor.

Hasta, il / ilçe sağlık müdürlüğünün denetiminde 2. veya 3. basamak hastaneye sevk ediliyor ve bu hastanelerde kendileri için daha önceden belirlenmiş olan birim ve alanda izole edilip, damlacık ve temas izolasyon kuralları uyarınca izleniyorlar, kendilerinden solunum yolu örneği alınıyor. Pozitif örnek durumunda uygun tedavi uygulanıyor. Negatif örnek durumunda alternatif tanıya yönelik tedavi veriliyor ve semptomlarda 48 saat içerisinde bir düzelme yoksa, COVID-19 tanısı için 2.örnek gönderiliyor. Burada da örnek negatif çıkarsa, COVID-19 şüphesi dışlanıyor ve hastalığa yönelik tedavi uygulanıyor; pozitif çıkarsa ise ilgili tedaviye başlanıyor. Yoğun bakım ihtiyacı olan hastalar, yoğun bakım ünitelerindeki izolasyon odalarında izleme altına alınıyor.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) en güncel verilerine göre 2018 yılında Türkiye’nin hastane yatağı kapasitesi 231 bin 193. Bunlardan 139 bin 651’i Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelerde, 42 bin 66’si üniversite hastanelerinde ve 50 bin 196’sı ise özel hastanelerde yer alıyor. Türkiye, dünyadaki 47 ülke içinde hastane yatağı kapasitesinde 38'inci sırada bulunuyor ve bu rakamlarla yatak kapasitesinde ABD, Kanada ve İngiltere’den iyi durumda bulunuyor.

Kümelenmiş vakalar

Öte yandan, ilgili rehbere göre, eğer bir vakayla bağlantılı “kümelenmiş vakalardan” şüpheleniliyorsa, örneğin aile fertleri arasındaki epidemiyolojik bağlantılar araştırılıyor. Bir diğer deyişle, vakanın temas kurduğu herkes için ayrı bir “temaslı izlem formu” dolduruluyor. Bu kişilerden bakanlığın belirlediği Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü (HSGM) Mikrobiyoloji Referans Laboratuvarlarından alınan numune sonuçları ise Sağlık Kurumları’na iletiliyor.

Bu süreci yakından izleyen duayen isimlerin başında gelen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, "Şeffaflık ve güvenilirlik çok önemli. Artık “tek olgu” su olan bir ülke değiliz. Vakalar ve iller Sağlık Bakanlığı resmî sitesinde günlük ilan edilmeli" diyor.

Öte yandan, koronavirüs konusunda alınan tedbirler kapsamında, yurt dışından son 14 gün içinde Türkiye'ye dönenlerin, ilk 14 günlerini evlerinde geçirmeleri gerekiyor.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Covid-19: Eski İtalya Başbakanı Berlusconi Lombardiya bölgesine 10 milyon euro bağışladı

Yabancı basında çıkan 'Erdoğan kalp krizi geçirdi' haberlerine yalanlama

Canlı yayında rahatsızlanan Erdoğan programı erken bitirdi