Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Filistin'in üst düzey isimleriyle işgal altındaki Batı Şeria'nın Ramallah kentinde, İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'da yer alan yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerini "ilhak" planına karşı izlenecek yolu görüşmek üzere bir araya geldi.
REKLAMFilistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Filistin'in üst düzey isimleriyle işgal altındaki Batı Şeria'nın Ramallah kentinde, İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'da yer alan yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerini "ilhak" planına karşı izlenecek yolu görüşmek üzere bir araya geldi.
Toplantıda konuşan Abbas, "Filistin, Filistin Kurtuluş Örgütü, İsrail ve ABD ile yapılan güvenlik anlaşmasının da dahil olduğu tüm anlaşma ve mutabakatlara bağlı kalmayacaktır" dedi.
Gelişmelerden ABD yönetiminin de sorumlu olduğunu dile getiren Abbas, "Filistin halkına karşı yapılan zulümden ABD yönetimini sorumlu tutuyor ve işgalci İsrail hükümetinin halkımıza yönelik tüm saldırgan, haksız kararları ve tedbirlerinde ABD yönetiminin birincil dereceden ortak olduğunu düşünüyoruz" diye konuştu.
Abbas, başkenti Doğu Kudüs olan 1967 sınırları üzerinde bağımsız egemen bir Filistin Devleti'nin kurulmasını öngören iki devletli çözüme bağlı olduklarını vurgulayarak, söz konusu sürecin sadece ABD'nin değil uluslararası ara bulucularla yürütülmesi gerektiğini kaydetti.
Mahmud Abbas, daha önce buna benzer açıklamalarda bulunsa da Filistin yönetiminden somut bir adım gelmemişti.
'Güvenlik birimlerine İsrail ile koordineyi durdurun talimatı'
İsrail Kamu Yayın Kuruluşunun (KAN) adı açıklanmayan bir Filistinli yetkiliye dayandırdığı haberine göre, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, (İsrail ile iletişimden sorumlu) Filistin Sivil İşler Genel Kurulu Başkanı Hüseyin eş-Şeyh ve İstihbarat Başkanı Macid Ferec'e Tel Aviv'le iletişimi derhal durdurma talimatı verdi.
ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail Başkanı Binyamin Netanyahu ile 28 Ocak'ta Beyaz Saray'da düzenlediği basın toplantısında açıkladığı sözde Orta Doğu barış planında, Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşim yerlerinin "İsrail'in toprağı" olarak kabul edilmesi ve Tel Aviv yönetiminin Filistin'e ait Ürdün Vadisi üzerindeki hakimiyetini sürdürmesi maddeleri yer alıyordu.
Netanyahu, koalisyon hükümetinin yemin töreni öncesi 17 Mayıs'ta Meclis'te yaptığı konuşmada, Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerini ilhak etmenin vaktinin geldiği değerlendirmesinde bulunmuştu.
ABD ve İsrailli yetkililerden oluşan ortak komisyon, sözde barış planının ardından söz konusu bölgelerin "ilhakı" için Batı Şeria'da haritalandırma sürecine başlamıştı.