Adana’da çiftçiler pandemi sürecinde kronikleşen sorunlarına çözüm bekliyor

Tarım arazileri
Tarım arazileri © Anadolu
© Anadolu
By Menekse Tokyay
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Akdeniz Bölgesi’ndeki patates ve soğan üreticileri, hasadın yapıldığı bugünlerde ihracatın kısıtlanarak ithalatın yapılmasıyla yaşadıkları mağduriyetlerini dile getiriyorlar.

REKLAM

Akdeniz Bölgesi’ndeki patates ve soğan üreticileri, hasadın yapıldığı bugünlerde ihracatın kısıtlanarak ithalatın yapılmasıyla birlikte mağduriyetlerini dile getiriyor ve yetkililerden etkin bir çözüm bekliyor.

Patates ve soğan üreticisi 50’li yaşlarındaki Adanalı Nebi Işık, Türkiye’nin önemli tarım merkezlerinden biri olan Çukurova’daki 150 dönümlük tarlasının önünde yaşadığı zorlukları sesi titreyerek anlatıyor.

euronews Türkçe’ye konuşan Işık, “Adana’da iki senedir çiftçi ekonomik olarak çok zor durumda. Önce aşırı yağış ve donla birlikte iklim değişikliğinin etkilerini yaşadık, şimdi de koronavirüs salgınının. İşler Ankara’dan göründüğü gibi değil,” diyor.

Birkaç günlüğüne ve sayılı firmaya ihracat izni

Soğan ihracatı için üreticilere sadece birkaç günlüğüne izin verildiğini ve müracaatların firma başına toplam 106 ton olacak şekilde alındığını, bürokratik sürecin de günler alması sebebiyle üreticinin elindeki soğanı dayanıklılığı kısa olduğu için çürüdüklerini ve uzun süre depolayamadığını belirten Işık, çok sayıda firmanın bu yüzden elindeki ürünü ihraç edemediğini ve kendisininkiler dahil tonlarca ürünün tarlada çürümeye terk edildiğini söylüyor.

Geçtiğimiz ay hasadı yapılan kısa gün soğanlarının içinde su miktarı fazla olduğu için belli süre sonunda çürüme gösteriyor. Dayanıklılığı kısa süreli olduğu için da kota sınırlaması olmaksızın hızlı bir şekilde ihraç edilmesi gerektiği söyleniyor. Ayrıca Adana soğanının hasattan 15 gün sonra tüketilmesi gerekiyor.

Geçtiğimiz sene Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile bir kereye mahsus gümrük vergisini sıfırlayarak 200 bin ton patates ithalatı yapılmış, bu karar üreticinin oldukça yoğun tepkisine konu olmuştu. Hükümetin amacı ise, iç piyasa fiyatlarını makul düzeyde tutabilmek ve olası “spekülatif hareketleri” önlemek idi.

İthal patates ne kadar güvenli?

Işık, pandemi öncesinde ürünlerini Azerbaycan ve Gürcistan’a ihraç ederek kalabalık ailesinin geçimini sağlıyordu. Ancak salgının ardından yaşanan ekonomik daralma ve ticaret kısıtlamaları neticesinde birçok sektör gibi tarım sektörü de kritik bir sınamadan geçiyor.

“Fiyat düşsün diye nereden ithal edildiği belli olmayan patates ve soğan sürdüler piyasaya. Çok kalitesiz ve kimse yemiyor. Ancak bizim kaliteli ürünlerimiz tarlada kalıyor. Serbest piyasa ilkeleri geçerli olmalı, ama tarım serbest piyasaya bırakılamayacak kadar ciddi bir konu” diyor Işık.

Öte yandan, Türkiye’nin yerli tohumdan vazgeçip ithal patates tohumuna geçmesinin de tarlalardaki hastalıkları artırdığı ve toprağın kalitesini bozduğu ileri sürülüyor.

Salgın sonrasında restoranların kapatılmasıyla ve iç piyasada da yeterince talep olmamasıyla birlikte Işık’ın müşterilerinin önemli bir kısmı gitmiş.

Altı kuşaktır tarımsal üretim yapan Işık, yüksek girdi maliyetlerine rağmen soğan ve patates tarımı için toplam 750 dönümlük iki tarlasında onlarca işçi çalıştırıyor.

“Kızım ziraat fakültesinde eğitim görüyor ve bana ilk kez bu sene “keşke tarımsal üretim yapmasaydık baba” dedi. Bu cümle bile birçok şeyi anlatıyor” diyor Işık.

euronews Türkçe’ye konuşan Adana’daki üreticiler, ürünlerini ihracat kotası sınırlamasına tabi olmaksızın ihraç etmek ve patates ve soğan ithalatının da kısıtlanmasını sağlamak istiyorlar. Birçoğu da Mısır’dan ithal edilen patateslerin çürük olmasından dolayı iç pazarda alıcı bulamadığına dikkat çekiyor.

Üretici-odaklı politikalar gerekli

Adana’nın bir diğer önemli özelliği, turfanda patates ve soğanın merkezi olması.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) de bir süredir tarıma ve çiftçiye destek çağrısında bulunuyor ve vekiller üretici köylülerle bir araya gelerek sorunlarını dinliyorlar.

CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, “Soğan ve patateste ihracat kotalarının derhal kaldırılması gerekiyor. Üreticinin en azından maliyetini kurtarması için üretici odaklı somut adımlar gerekiyor” diyor.

euronews Türkçe’ye konuşan Bulut, patates ve soğan üreticilerinin desteklenmesinin tarımda gıda güvenliği ve yerli üretimin desteklenmesi için önemli olduğunu da belirtiyor ve ekliyor:

“Adana'da soğan hasadının başlamasından sonra üretici tarafında soğan fiyatının tarla teslimi kilosu 1 lira civarındaydı, ancak şimdi 50-60 kuruştan bile alıcı bulamıyor. İhracatın önü açılırsa, çiftçi en azından üretim maliyetini çıkarabilir.”

REKLAM

Geçtiğimiz günlerde HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları da bölgede üreticiyi mağdur eden patates ithalatı ve soğan ihracatına sınırlama getirilmesi konusunu Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye sormuştu.

Tarım sigortacılığı

Adana Seyhan Ziraat Odası Başkanı Süleyman Girmen, patates ve soğan üreticilerinin tarım sigortacılığını tercih etmediğini, çünkü tarla tarımının iklim kaynaklı risklerden dolayı sigortalanmasının yüksek maliyetli olduğunu kaydediyor.

euronews Türkçe’ye konuşan Girmen, “Bu yıl soğan ve patates ekimi çok fazla değildi. Her seneki ortalamalar düzeyindeydi. Ama tarlada kaldı, çünkü ihracat yasaklandı. Hükümet geçen seneki fiyat artışlarının önüne geçebilmek için ihracatı yasakladı. Daha sonra ihracatı açmaya çalıştılar, ama çok komik rakamlar söz konusu oldu ve sadece 2017 yılında ihracat yapan şirketlere izin verildi” diyor.

İhracat izninin bu şekilde sınırlandırılması sonucunda sadece 80 firma soğan ve patates ihracatı yapabildi.

"Ankara, tarımla ilgili karar verirken sektörü iyi bilenlere danışmalı"

Sektör temsilcileri, tarım sektörünü ve gıda güvenliğini ilgilendiren bu tür kararlarda sektörü iyi bilenlere danışılması gerektiğini vurguluyorlar.

REKLAM

Girmen, geçtiğimiz hafta 40 derece sıcaktan dolayı çok büyük bir hasar geçiren ve bundan sonra satılabilecek özelliği kalmayan soğan miktarına dikkat çekiyor ve bu tarlalar için yetkililer tarafından hasar tespiti yapılmasını öneriyor.

“Bu çiftçiler çok zor durumda. Yıllık cirosu çok yüksek olan üreticiler bile zirai kredilerden dolayı çok ciddi borç yükü altındalar. Ziraat Bankası’ndan aldıkları tarım kredi borçları ertelenebilir. Vakit geçirmeden ihracat konusuna da çözüm getirilmeli, ama bu saatten sonra ne yapılabilir, o da meçhul” diye ekliyor Girmen.

Pandemi süreciyle birlikte sağlık ve gıda sektörünün kalitesi ve sürdürülebilirliğinin önemi bir kez daha gözler önüne serildi. Dolayısıyla sektör temsilcileri, tarım politikalarında özellikle kriz döneminde ayyuka çıkan çiftçinin sorun ve taleplerinin Ankara nezdinde dikkate alınması çağrısında bulunuyorlar.

Adana'da bu yıl 33 bin dekar soğan, 68 bin dekar patates ekimi yapıldı. Beklenen rekolteler ise, soğanda 150 ila 170 bin ton, patateste ise yaklaşık 200 bin ton civarında.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Covid-19'un ekonomik etkileri: Amerikan araç kiralama şirketi Hertz konkordato başvurusu yaptı

İngiltere'de çiftçilerin protestosu: 'Hükümet, Brexit sonrası haklarımızı koruyamadı'

Çiftçilerden Champs-Ellysee caddesinde protesto gösterisi: 66 gözaltı