Kuzey Kore, Güney Kore'yi yeniden "düşman" ilan etti, acil iletişim hattını kesme kararı aldı. Son günlerde Pyongyang yönetimi, Güney Kore’deki aktivistlerin sınırda havadan yönetim karşıtı broşür atmasına tepki gösteriyordu
REKLAMKuzey Kore ile Güney Kore arasında broşür krizi patlak verdi. Pyongyang yönetimi, Seul'u yeniden "düşman" ilan etti.
Kuzey Kore resmi haber ajansının haberinde, bugün TSİ 06.00'da irtibat bürosundaki acil iletişim hattının ve başkanlık sarayları arasındaki kırmızı hattın kesileceği belirtildi.
Son günlerde Pyongyang yönetimi, Güney Kore’deki aktivistlerin havadan "yönetim karşıtı" broşür atmasına tepki gösteriyordu. Seul yönetimini buna seyirci kalmakla suçlayan Kuzey Kore, tüm ortak projelere son verme tehdidinde bulunmuştu.
İki ülke yetkilileri ortak irtibat ofisi aracılığıyla her gün saat 09.00 ve 17.00'de iki kez görüşüyordu. Güney Kore dün, 21 aydır ilk kez Kuzey Kore yetkililerinin telefona çıkmadığını açıklamıştı.
Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jae-in ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un'un Nisan 2018'de bir araya geldiği zirvede irtibat bürosu kurulması yönünde mutabakata varılmıştı.
İki ülke, sınır ötesi iletişim ve iş birliğini kolaylaştırmak, diyaloğu artırmak için aynı yılın eylülünde sınır kenti Kaesong'da ortak irtibat bürosu açmıştı.
Broşür krizi
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un'ın kız kardeşi Kim Yo Jong, 4 Haziran'da, broşürlerin yer aldığı balonları uçuran ilticacılar için ana vatanlarına ihanet eden "alçaklar ve melez köpekler" ifadesini kullanarak, "Güney Koreli yetkililer, birtakım mazeretler sunarken bu durumun devam etmesine izin vermeyi sürdürürse ağır bir bedel ödemek zorunda kalacaktır." değerlendirmesinde bulunmuştu.
Güney Kore'de, Kuzey sınırında balonla broşür atma, yıllardır aktivistlerin başvurduğu bir yöntem. Kuzey Kore, bu eylemi kendisine yönelik bir saldırı olarak değerlendiriyor.
Seul yönetimi, gerilimin yüksek olduğu dönemlerde bu tür eylemleri önlemek için bölgeye polis ekipleri gönderirken, Kuzey Kore'nin bunları tamamen yasaklaması yönündeki çağrılarına aktivistlerin özgürce hareket etme hakkı bulunduğunu vurgulayarak direniyordu.