Çin, Uygur Türklerini doğum kontrole zorluyor; uzmanlar uygulamayı 'soykırım' olarak niteledi

Kazak kadın Gulnar Omirzakh ve çocukları
Kazak kadın Gulnar Omirzakh ve çocukları © Mukhit Toktassyn/Copyright 2020 The Associated Press. All rights reserved.
By Melis Ozoglu
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Çin hükümetinin, Müslüman nüfusunu kontrol altına almak adına Uygur Türkleri ve diğer azınlıklara uyguladığı doğum kontrol programını genişlettiği ortaya çıktı

REKLAM

Çin hükümetinin, Müslüman nüfusu kontrol altına almak adına Uygur Türkleri ve diğer azınlıklara uyguladığı doğum kontrol programını çok daha genişlettiği ortaya çıktı.

AP haber ajansının devlet istatistikleri, hükümet belgeleri toplama kamplarında tutuklu kalan 30 kadın, aile üyeleri ve eski toplama kampı eğitmeni ile gerçekleştirdiği mülakatlara dayanarak yaptığı araştırmaya göre, uygulama artık çok daha yaygın ve sistematik.

Araştırmayı değerlendiren uzmanlar, Çin'in uzak batı bölgesindeki Sincan'da (Doğu Türkistan) son dört yıldır sürdürülen uygulamayı "demografik soykırım" olarak isimlendiriyor.

Pekin yönetimi uzun süredir azınlık toplumlarına mensup kadınları düzenli olarak hamilelik kontrollerine tabi tutuyor ve yüz binlerce kadını rahim içi doğum kontrolü uygulamaya ya da kürtaja zorluyor.

Doğum kontrolü ayrıca kitlesel gözaltı gibi bazı konularda bir tehdit olarak kullanılıyor. Yine fazlaca çocuğa sahip olmak da insanların gözaltı kamplarına (toplama kamplarına) gönderilmesinin ana nedenlerinden biri.

AP'nin haberinde, 'eğer 3’ten fazla çocuk sahibi olanlar yüklü miktarda para cezasına çarptırılıyor. Ancak bu bu meblağı ödeyemiyorsanız, çocuklarınız sizden uzaklaştırılıyor’ ifadesi yer aldı.

Hatta yüzlerce Uygur'a göre çok daha kırsal bölgelerde sadece 3 çocuğunuz varsa bile cezalandırılıyorsunuz. Polisin bir korkutma yöntemi olarak, evlere baskın düzenlemesi ve ‘sözde’ evde saklanan fazla çocukları araması da azınlıklara uygulanan politikanın bir parçası.

İkiden fazla çocuğu olduğu için para cezası

Çin doğumlu bir Kazak olan Gulnar Omirzakh'a üçüncü çocuğunu doğurduktan sonra hükümet tarafından Spiral veya Rahim İçi Araç (RİA) takması emredilmiş, iki yıl sonra 2018'de de askeri kamuflaj giymiş dört yetkili evin kapısını çalarak, gözaltında tutulan bir sebze tüccarının karısı olan Omirzakh'a, ikiden fazla çocuğu olduğu için 2.685 dolar para cezası ödemek için üç gün vermiş.

Yetkililer, eğer bu cezayı ödemezse kocasının ve bir milyon diğer etnik azınlığın olduğu toplama kamplarına gönderilme tehtidinde de bulunmuş.

“İnsanların çocuk sahibi olmasını önlemek yanlış” diyen Omirzakh, “Bizi yok etmek istiyorlar” şeklinde konuşuyor.

Doğum oranları Uygur bölgesinde 2015'ten 2018'e kadar olan süreçte yüzde 60'tan fazla düştü

Hükümet istatistiklerine göre Uygurların yoğunlukta yaşadığı Hoten ve Kaşgar kentlerindeki doğum oranları, 2015'ten 2018'e kadar olan süreçte yüzde 60'tan fazla düştü.

Doğu Türkistan'da genel olarak doğum oranları düşmeye devam ediyor. Sadece geçen yıl yüzde 24’lük bir düşüş yaşandı. Oysa bu oran Çin genelinde ise sadece yüzde 4,2’ydi.

"Bu tür bir düşüş benzeri görülmemiş bir şey" diyen Alman bilim insanı ve Doğu Türkistan konusunda uzman araştırmacı Adrian Zen ayrıca Pekin hükümetinin Uygurları kontrol altına için uyguladığı yöntemlere yüz milyonlarca dolar harcadığını söylüyor.

Andy Wong/AP
Hotan bölgesinde Uygur bir kadın çocukları taşıyorAndy Wong/AP

Spiral takılan kadınların sayısında rekor artış

Kayıtlara geçmeyen kürtaj işlemlerini saymazsak, 2014 yılında, Doğu Türkistan'da 200 binden fazla kadına spiral takılmış. 2018'de ise yüzde 60'tan fazla bir artışla bu rakam yaklaşık 330 bine yükselmiş.

Doğum kontrolünü sağlamakta en etkin kişiler ise polisler.

Birçok bölgede silahlı polisler, yeni evli, hamile ya da çok fazla çocuğu olduğu tahmin edilen kadınların yaşadığı evlere baskınlar düzenliyor. Bu kişileri, doğum kontrolüne zorunlu bırakıyor ya da hamilelik testi yaptırmaya zorlanıyor.

"Test edilmesi gereken herkesi test edin" 2018'de hükümetin bir ilçeye gönderdiği talimat bu şekilde.

Eğer polis, evin içinde zorunlu olarak kaydedilen sayıdan fazla çocuk bulursa da ebeynleri gözaltına alabiliyor.

REKLAM

Her çocuğu için bir yıl hapis cezası

Yedi çocuk babası Abduşukur Umar da bu şekilde hapse atılanlardan biri. Umar’a her çocuğu için birer yıl hapis cezası verilmiş.

Umar’ın Türkiye’de olan kuzeni Zuhra Sultan, "Kuzenim tüm zamanını ailesine bakmak için harcadı, hiçbir zaman siyasi hareketlere katılmadı. Çok fazla çocuğu olduğu için nasıl yedi yıl hapis cezası alabilirsiniz? 21. yüzyılda yaşıyoruz" diyor.

Sadece Umar değil, araştırmaya göre yüzlerce kişi bu şekilde hapse mahkum edilmiş durumda. Sultan, Çin’in Uygur politikasını şu sözlerle anlatıyor;

Çin hükümeti Uygur nüfusunu kontrol etmek ve biz yok oluncaya kadar sayımızı azaltmak istiyor

Dina Nurdybay adlı Kazak kadın, evli ve evli olmayan kadınları ayıran bir kampta gözaltına alınmış, Nurdybay, hapisteyken bir yetkiliye “Mesela Han halkının sadece bir çocuğu olmasına izin verilmesinin adil olduğunu düşünüyor musunuz?” diye sorduğunu, aldığı cevabın ise Siz etnik azınlıklar utanmaz, vahşi ve uygar değilsiniz.” Olduğunu söylüyor.

Bir başka eski tutuklu Tursunay Ziyawudun ise gözaltındayken, yumurtlama dönemi boyunca kendisine ilaç enjekte edildiğini ve sorgulama sırasında karnından defalarca tekmelendiğini anlatıyor.

REKLAM

Ziyawudun artık çocuk sahibi olamıyor.

Kürtaj uygulamaları oldukça ‘acımasız ve tehlikeli’

Başka bir kadın Gülbahar Celilova da tutulduğu kampta birçok kadının hamileliliğinin zorla sonlandırıldığını belirtiyor.

Kamplardaki kadınların ifadelerine göre, kürtaj yapan Çinli kişilerin uygulamaları ise oldukça ‘acımasız ve tehlikeli’.

Çin’in Müslüman azınlıklar arasındaki doğumları kontrol etme çabasının ne derece ‘başarılı’ olduğunu rakamlarla da görmek mümkün.

Dünya ise Çin'in azınlıklara uyguladığı baskıcı politikalara gözünü ve kulağını kapatmaya devam ediyor.

REKLAM

Türkiye'de Dışişleri Bakanlığı daha önce yaptığı açıklamalarda, Çin makamlarının Uygur Türklerine yönelik sistematik asimilasyon politikasının insanlık adına büyük bir utanç kaynağı olduğunu belirtmişti.

Ancak 'Çin'in Doğu Türkistan'da Uygur Türklerine yönelik baskıcı uygulamalarının incelenmesi' amacıyla İYİ Parti'nin meclis araştırması açılmasına ilişkin verdiği iki önerge de AK Parti'nin ret, Milliyetçi Hareket Partisi'nin ise çekimser oyuyla reddedildi.

Şimdiye kadar da hiçbir yaptırım veya ikaz kararı alınmadı.

Ek kaynaklar • AP

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Amerikalı aktör Bradley Whitford'dan NBA yönetimine Hong Kong ve Uygur tepkisi

Doğum oranlarında Covid-19 etkisi: 'İtalya'da bu yıl yeni doğan bebek sayısı 10 bin düşecek' | Rapor

Uygur Bölgesi’ni ziyaret eden Şi Cinping "İslam’ın Çinlileştirilmesi" çağrısında bulundu