Sosyal medyadan yurt dışında tedavi görmek için kampanya başlatıp el konulan pasaportunu geri alarak adını duyuran KHK'lı psikiyatri profesörü Haluk Savaş kansere yenik düştü
REKLAMKanun Hükmüyle Kararname'yle (KHK) ihraç edildikten sonra pasaportuna el konulan ve yurt dışında tedavi görmek için pasaportu üzerindeki tahdidin kaldırılması talebini sosyal medya üzerinden yaptığı çağrıyla duyuran psikiyatri profesörü Haluk Savaş hayatını kaybetti.
Savaş'ın Adana’da tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdiğini kurucularından olduğu KHK TV twitter hesabından duyurdu.
Savaş, bir müddet cezaevinde kaldıktan sonra beraat etmiş ve suçsuzluğu ispatlanmasına rağmen kanser tedavisi için yurt dışına çıkmada pasaport engeliyle karşılaşmıştı. Ses getiren sosyal medya kampanyasının ardından eşi ve kendisi 26 Mayıs'ta pasaportunu aldıktan sonra euronews Türkçe'ye konuşmuştu.
KHK'lı Haluk Savaş durumunu sosyal medyadan duyurmuştu
Prof. Dr. Haluk Savaş 2019 Mayıs ayında pasaportunun iptal edildiğini ve yurt dışına çıkmasının mümkün olmadığını öğrenmiş, durumunu sosyal medya hesabından kamuoyuna duyurmuştu.
Kanser hastası olan ve alternatif tedavi yöntemlerini denemek için yurt dışına çıkmada pasaport engeliyle karşılaşan Savaş'ın çağrısı, #HalukSavaşaPasaport hashtagiyle kendisine destek olan binlerce insan tarafında yankı bulmuştu.
Haluk Savaş ve eşine kısa süre sonra Adana Valiliğince pasaport sözü verildi ve pasaport "zaruri haller" kapsamında çıkarıldı.
Pasaportunu aldıktan sonra euronews Türkçe'nin sorularını yeniden yanıtlayan Savaş, "Toplumun vicdanının ne kadar diri olduğunu, benim olaya intikalimden daha hızlı cevap verdiğini gördüm. Çok şaşırdım, çok sevindim. Bu sadece benim yaşadığım ülke açısından değil, dünya açısından da yeni ümit kapıları açan bir süreçti" şeklinde konuşmuştu.
Savaş ayrıca sözlerine şöyle devam etmişti: "515 bin kişinin pasaportu iptal durumda, bu sadece benimle ilgili bir şey değil. Çok birikmiş bir mağduriyet duygusu var toplumda. Ve sürekli de aşağılanma, dışlanma... İnsanlara terör örgütü muamelesi yapılıyor, işlerinden atılıyorlar."
Kendisine Ergenekon yargılamaları sırasında takındığı tutum nedeniyle getirilen eleştirilere "O yargılama süreçleri esnasındaki gayri insani boyutları yeterince fark edememiş olmak, ona karşı kamuoyunu yeterince uyaramamış olmaktan... Ortalama bir vatandaş olarak yeterince ses çıkarmadığımdan dolayı özür dilerim" sözleriyle yanıt vermişti.