CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın darbe girişiminin olacağını bildiğini ve bu yüzden ne olur ne olmaz diye Marmaris'e gittiğini savundu. Ana muhalefet lideri, "15-20 Temmuz'dan sonra sarayın lale devri başlamıştır" diye konuştu.
REKLAMCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, darbe girişiminin ardından devletin, iktidarın arka bahçesi olduğunu ileri sürerek, "15-20 Temmuz'dan sonra sarayın lale devri başlamıştır." dedi.
Partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuşan ana muhalefet lideri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın darbe girişiminin olacağını bildiğini, "ne olur ne olmaz" diye Marmaris'e gittiğini öne sürdü.
Kılıçdaroğlu, darbe girişiminin yaşandığı gece yaverleri de FETÖ mensubu olan Erdoğan'ın Marmaris'te 'gizlendiğini' söyledi.
Cumhurbaşkanının, "Darbe gecesine dair şüphe bulutları artık dağıtılmalı. Kılıçdaroğlu o gece kimlerle konuştuğunu, hangi pazarlıkları yaptığını anlatmalıdır" sözlerine Kılıçdaroğlu şu yanıtı verdi: "Bütün HTS kayıtları sende. Benim kimlerle konuştuğumu ben biliyorum, sen de biliyorsun, devlet de biliyor. O gece kim kiminle konuştu, kim kiminle neyi konuştu hepsi devletin arşivinde zaten. Bunları açıkla kardeşim. Niye açıklamıyorsun? Lafa gelince dil bir karış. Bizzat kendisi FETÖ'nün bir numaralı siyasi ayağıdır."
"Sarayın 15 Temmuz'u, halkın 15 Temmuz'u"
FETÖ'nün bütün unsurlarının devletin kılcal damarlarına yerleştirildiğini, atamaları yapanın FETÖ'nün siyasi ayağı olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, "Bunu anlamamak için afedersin beyinsiz olmak lazım. Bu kadar basit." dedi.
İki 15 Temmuz olduğunu savunan CHP Genel Başkanı, "Sarayın 15 Temmuz'u, halkın 15 Temmuz'u. Halkın 15 Temmuz'unda 251 şehidimiz, 2 bin 194 gazimiz var, sokağa çıkan yüz binler, darbeye karşı çıkanlar, hayatlarını verip bedel ödeyenler var." diye konuştu.
"Sarayın lale devri"
Darbe girişimi ve 20 Temmuz sonrası sarayın ayrı bir konuma geldiğini belirten Kılıçdaroğlu, "15-20 Temmuz'dan sonra sarayın lale devri başlamıştır. Devleti tümüyle kendi arka bahçesi haline getirmiştir. Devlette liyakat... 'Ne demek liyakat. Ben söyledikten, ben atadıktan sonra liyakat mı olur? Ben istediğim adamı atarım, benim atadığım adam zaten liyakatlidir. Onun liyakat ölçüsü bana sadakattir zaten.' Bitti. Liyakat kavramı, onda sadakat olarak anlaşılıyor." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz'un "Allah'ın lütfu" olarak görüldüğünü, 20 Temmuz'da OHAL ile sivil darbe yapıldığını ileri sürerek, FETÖ'nün, Bank Asya'nın önünden geçmiş insanların cezaevine konulduğunu, "parası, dayısı olanların dışarıda olduğunu" savundu.
"Neden korkuyorlar, neden çekiniyorlar?"
CHP lideri, TBMM'de FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin bir araştırma komisyonu kurulduğunu hatırlatarak, "Erdoğan, bu araştırma komisyonuna iki kişinin gelmesini yasakladı: MİT Müsteşarı ve dönemin Genelkurmay Başkanı. Bütün ayrıntıları biliyorlar. Bunların gelip TBMM'ye bilgi vermelerine Erdoğan niye yasak koydu? 15 Temmuz darbe girişiminin perde arkası öğrenilmesin diye. Ama biz bütün ayrıntıları olabildiğince araştırdık. Komisyon raporu çıktı. 4 yıldır rapor yayınlanmıyor. Niçin? Neden korkuyorlar, neden çekiniyorlar? Millet gerçekleri görmesin diye." ifadelerini kullandı.
15 Temmuz şehitlerinin yakınları ve gaziler için olduğu gibi Beşiktaş saldırısında şehit olan polislerin yakınları için de yardım toplandığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Bu paraları biz takip etmeseydik tamamen yok edeceklerdi. 'Vakıf' diyorlardı, vakfı kurmamışlardı. Erdoğan, Kaddafi'den aldığı 250 bin doları şehit derneklerine verecekti, hala o paranın nereye gittiğini bilmiyoruz. Nerede bu paralar, niye vermiyorsunuz?" dedi.