Rus göçmenler bir asırdır kültür dünyasını etkilemeye devam ediyor

Rus göçmenler bir asırdır kültür dünyasını etkilemeye devam ediyor
© euronews
© euronews
By Naomi Lloyd
Haberi paylaşın
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

CULT'ın bu özel bölümü, Rusya'dan ilk dalga göçlerin 100. yıl dönümüne denk geliyor ve Rus sanatçıların kültür dünyası üzerindeki etkisine odaklanıyor.

REKLAM

CULT'ın bu özel bölümü, Rusya'dan ilk dalga göçlerin 100. yıl dönümüne denk geliyor ve Rus sanatçıların kültür dünyası üzerindeki etkisine odaklanıyor.

Rusya’daki devrim sonrasında bir milyondan fazla Rus göç etti. Ruslar, geldikleri ülkelere bilimde, sanatta ve kamusal alanda izler bıraktı.

Beyaz göçmenler olarak bilinen yaklaşık 50 bin Rus, Fransa’ya yerleşti.

İlk dalga göçmenler arasında Tolstoy ve Çehov’un edebi varisi olarak görülen yazar ve şair Ivan Bunin de yer alıyordu. Bunin, 1933’te Nobel Edebiyat ödülünü kazanan ilk Rus yazar oldu.

Paris’teki La Coupole gibi kafeler 1920’ler ve 30’larda entelektüel ve sanatsal yaşamın kalbindeydi. Ivan Bunin’in yazmak ve diğer Rus göçmenlerle buluşmak için geldiği yer burasıydı.

"Paris’te" (in Paris) isimli romanlarından birinde bu kafe La Coupole’den bahseder ve kahramanlarından ikisinin romantik bir akşam geçirdiği yer burasıdır.

Anna Lushenkova Foscolo Rus Edebiyatı doçenti ve Bunin hakkındaki "Les Artistes-lecteurs chez Marcel Proust et Ivan Bounine" kitabının yazarı.

Foscolo, ödülün Bunin'in özel hayatı üzerinde büyük bir etkisi olduğunu söylüyor ve ekliyor: "Bunin’in öncüsü Tolstoy ve Dostoyevski gibi Rus yazarların Fransa’da ve yurt dışında son derece popüler olduğunu biliyoruz. Bu ödülle, Rus edebiyatı ve onun yurt dışında tanınırlığı bir tür canlanma yaşadı."

Dansta çığır açan isim: Serge Diaghilev

Rus göçmenler arasında önde gelen isimlerden bir diğeri, efsanevi Ballets Russes’ü kuran ve Paris’le dünyanın geri kalanını kasıp kavuran Serge Diaghilev’di.

Chaillot Ulusal Dans Tiyatrosu direktörü ve koreograf Didier Deschamps, "Serge Diaghilev’le ilgili son derece çarpıcı olan şey, bu inanılmaz derecede ünlü dans şirketiyle gelmesi ve izleyicinin dünyayı farklı şekilde görmesini sağlayan tamamen yeni ve benzeri görülmemiş performanslar yaratması." şeklinde konuşuyor.

Dansçıların hayret verici tekniği ve Picasso, Coco Chanel, Stravinsky gibi sanatçılarla çığır açan iş birliği bugün de etkisini sürdürüyor.

Deschamps'a göre, "The Ballet Russes dansçıların kendilerini tutuş şeklini, dinamikleri, pozisyonları, her hareketin gücünü tamamiyle değiştiren yeni bir fiziksel koreografi stili yarattı – bu tamamen yeniydi. Ve bu bugün koreografların çok fazla ilgisini çeken bir şey."

Paris’in merkezindeki Chaillot tiyatrosunda "Nijinska – The Woman"ın yapımı için hazırlıklar sürüyor. Bu çağdaş dans prodüksiyonu, Ballets Russes ile balerin ve koreograf Nijinska'ya saygı duruşunda bulunuyor. "Nijinska - The Woman" Mart 2021'de Chaillot tiyatrosunda sergilenecek.

'İnsanlar Rus kültürünü modern zamanın dinamik örnekleriyle tanıyor'

Rus sanatçılar bugün bu gurur verici mirası taşımaya devam ediyor.

Moskova’da yaşayan Yuri Bashmet bir orkestra şefi ve kemancı ve dünya genelinde konserlerde sahne alıyor. Bashmet, "Batı’nın Rusya’dan aldığı şey inanılmaz genç bir enerji, sonuçta biz ulus olarak daha genciz. Biz Ruslar ruhumuzu sunuyoruz ve dünyanın geri kalanını da aynısını yapması için teşvik ediyoruz" şeklinde konuşuyor.

Rus kültürünü uluslararası alanda tanıtmak için Russian Centres'ı kuran Rusya hükümet ajansı Rossotrudnichestvo'nun başkanı Yevgeny Primakov, "İnsanların Rus kültürünü yalnızca klasiklerle değil, modern zamanın dinamik örnekleriyle de tanıması harika. Bu muhteşem. Kültür her zaman bir diyalog, fikirler ve değerlerin alışverişidir" ifadelerini kullanıyor.

Gazeteci adı • Gizem Sade

Haberi paylaşın

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Körfez'in 'eğlenceli' yanı: Dubai'nin komedyenleri

Dubrovnik 'manevi koruyucusunu' andı: Aziz Vlas yortusu