Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İsveçli meslektaşı Ann Linde ile bakanlıkta yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında İsveç ve Batılı üülkelerin Dağlık Karabğ ve Türkiye'nin dış politikasında sergilediği çifte standardı eleştirdi
REKLAMDışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İsveçli mevkidaşı Ann Linde ile bakanlıkta yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında Dağlık Karabağ sorunu ile ilgili sert ifadeler kullandı.
İsveç Dışişleri Bakanı Linde'nin konuyla ilgili olarak "Yukarı Karabağ'da her ne kadar ateşkese varılmış olsa bile devam eden çatışmalardan derin endişe duyuyoruz. Tarafları bu çatışmaları durdurmaya ve anlaşmaya uymaya davet ediyorum" sözlerine Çavuşoğlu sert tepki gösterdi.
Uluslararası toplumun Dağlık Karabağ'da ateşkes çağrılarını makul karşıladıklarını belirten Çavuşoğlu, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nın (AGİT) Karabağ konusunda aldığı kararlara işaret ederek "Ateşkes çağrısına ilaveten Ermenistan'a da 'Azerbaycan topraklarından çekil' diye bir çağrı olursa, BMGK ve İsveç'in de dönem başkanlığını üstleneceği AGİT karalarını hatırlatarak bu çağrı yapılırsa o zaman uluslararası toplumun gerçekten bu sorunu çözme arzusunu görebiliriz" dedi.
Kırım'ı örnek gösterdi
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Ukrayna ve Gürcistan karşısında uluslararası toplumun takındığı tutumu örnek göstererek
"Şimdi Kırım ve Ukrayna toprakları ya da Gürcistan toprakları söz konusu olduğu zaman AGİT dahil hepimiz ne diyoruz, 'Rusya ya da oradaki başka unsurlar çekilsin. Buralar Gürcistan'ın ve Ukrayna'nın topraklardır.' Ama aynı çağrıyı Karabağ söz konusu olunca yapmıyoruz" diye konuştu.
Çavuşoğlu: İtirazımız çifte standarda
Ortak açıklamada Batılı ülkelerin Türkiye'nin Suriye, Kıbrıs ve Doğu Akdeniz politikalarında çifte standart uyguladığı eleştirisini getiren Çavuşoğlu şu ifadeleri kullandı:
"Diplomaside 'urge' kelimesini kullanmak tepeden bakmaktır. Siz kimden aldığınız yetkiyle Türkiye'ye Suriye'den çekilin diyorsunuz? Biz Suriye'yi bölmek istemiyoruz ama siz Suriye'yi bölmek isteyen PKK'yı destekliyorsunuz.
İkincisi siz diyorsunuz ki, Kıbrıs'ın egemenlik hakkı. Peki Kıbrıs Türkleri'nin haklarından niye bahsetmiyorsunuz? Hidrokarbon kaynakları üzerinde onların hakkı yok mu? Neden buna vurgu yapamıyorsunuz? Çünkü AB içinde dayanışma sergilemek istiyorsunuz. Ama yanlış işte dayanışma içinde olmak insani körleştirir. Yunanistan, sınırda ve Ege denizinde bu kadar mültecinin botlarını batırırken, niye onları eleştirmiyorsunuz? Bizim de samimi olarak itirazımız bu çifte standarda. Lütfen bunlardan kurtulun".