BioNtech'in Türk ortaklarından Trump'a cevap: Aşının geciktirilmesi, hızlandırılması mümkün değil

Covid-19 aşısını geliştiren Alman BioNTech firmasının Türk asıllı kurucu ortakları Dr. Uğur Şahin ve Dr. Özlem Türeci.
Covid-19 aşısını geliştiren Alman BioNTech firmasının Türk asıllı kurucu ortakları Dr. Uğur Şahin ve Dr. Özlem Türeci. © Flickr-Ennoti
© Flickr-Ennoti
By Kerem Congar
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Covid-19 aşısını geliştiren Alman BioNTech firmasının Türk asıllı kurucu ortakları Prof. Dr. Uğur Şahin ve eşi Dr. Özlem Türeci, söz konusu aşının geciktirilmesi, hızlandırılması ya da durdurulmasının mümkün olmadığını söyledi.

REKLAM

ABD'li Pfizer ile birlikte Covid-19 aşısını geliştiren Alman BioNTech firmasının Türk asıllı kurucu ortakları Prof. Dr. Uğur Şahin ve eşi Dr. Özlem Türeci, söz konusu aşının geciktirilmesi, hızlandırılması ya da durdurulmasının mümkün olmadığını belirterek "klinik deneyler sıkı bir şekilde yönetmeliklere uygun olarak geliştirilir." diye konuştu.

Şahin ve Türeci çifti, "Burada Almanya'da ABD seçimlerinine müdahale etmek ya da aşının geciktirilmesi gibi şeylerle ilgilenmiyoruz." ifadelerini kullandı.

ABD'nin mevcut Başkanı Donald Trump, Pfizer-BioNTech firmalarının aşı geliştirme çalışmalarını bilerek geciktirdiğini iddia etmiş ve bu firmaları 2020 ABD Seçimleri'ne müdahale etmekle suçlamıştı.

Şahin ve Türeci çifti, New York Times gazetesinin podcast programına konuk olarak teknoloji alanında haberlere imza atan araştırmacı yazar Kara Swisher'ın sorularını yanıtladı.

Trump'ın seçimi kaybetmesi için aşı keşfinin geç açıklandığını iddiasına yanıt veren Dr. Özlem Türeci, "Siyasetle ilgilenmiyoruz. Günün sonunda bizim çıkarımız mümkün mertebe en hızlı şekilde bu aşıyı geliştirmek. Burada Almanya'da, geciktirmek ya da ABD seçimlerine müdahale etmekte herhangi bir çıkarımız yok. Ve biliyorsunuz ki, klinik denemeler son derece kurallara uygun düzenleniyor ve bu gerçekten geciktirebileceğiniz, durdurabileceğiniz ya da hızlandırabileceğiniz bir şey değil.Etik standartları takip etmek, bilimsel standartları takip etmek zorundayız." ifadelerini kullandı.

"Henüz aşı olmadık"

Aşı çalışmaları hakkında diğer gelişmelere de değinen Türk asıllı Alman çift BioNTech şirketi çalışanlarının henüz aşı olmadığını kaydetti.

Konuyla ilgili konuşan Dr. Şahin, "Klinik düzenlemelerden dolayı aşı yaptırmamıza izin verilmiyor. Aşı şu anda sadece klinik deneyler dahilinde uygulanabiliyor. Ve klinik denemelere şirket çalışanlarının katılmasına izin verilmiyor. Yani bu, aşıya diğer insanların da erişimi olduğunda bizim de erişebileceğimiz anlamına geliyor." dedi.

"Farklı firmaların aşı üretmesi iyi bir şey"

Moderna ve AstraZeneca gibi diğer firmaların aşı geliştirme çalışmalarında bulunmasının oldukça önemli olduğunu dile getiren Şahin, "Piyasada farklı aşıların bulunması iyi bir şey ve kritik derecede önemli. Burada asıl zorluk aşıyı hızlı bir şekilde bulmak değil, yeterli miktarda üretebilmektir. 2020 için asgari ölçüde aşı temin edebileceğiz. 2021'de ise 500 milyon doz. Ancak dünya nüfusunu göz önünde bulundurursak 7 milyar doz aşıya ihtiyacımız olduğu görülüyor. Bu sebeple başka firmaların aşı geliştirmesi iyi bir şey. Ve bu aşılar farklı teknolojilerle üretiliyor." değerlendirmesinde bulundu.

"Aşı olup olmamaya devletler değil, bireyler karar vermeli"

Aşı bulunduktan sonra risk altında olmayanların "aşı olup olmamaları" konusuna da açıklık getiren Dr. Türeci, "Hiç kimseyi ikna etmeye çalışmıyoruz. Bizim bu sürece katkımız yeterince şeffaf olmak ve testlerdeki verileri en ayrıntılı şekilde kamuya açıklamak olmalı. Bu soruyu uzmanlar değerlendirip yorumlamalı." diye konuştu.

Doktor çift son olarak devletlerin zorunlu aşı kampanyaları yaptığı Slovakya ve Polonya gibi ülkelerin uygulamalarına da değinerek, "Bence aşı kampanyaları. ABD'deki gibi olmalı. Aşı olup olmamaya bireyler karar verebilmeli." ifadelerini kullandı.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Türkiye'nin 4 Aralık güncel koronavirüs tablosu: 193 can kaybı, 32 binin üzerinde yeni vaka

Erdoğan: Macron Fransa'nın başına beladır, Macron ile Fransa çok tehlikeli bir dönem yaşıyor

Almanya'da her beş kişiden biri yoksulluk ya da sosyal dışlanma riski altında