Afganistan'dan çekilmeyi planlayan NATO ve ABD, geride nasıl bir tablo bırakacak?

Afganistan'da görev yapan Amerikan askerleri
Afganistan'da görev yapan Amerikan askerleri © AP
© AP
By Mustafa BagAP
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Afganistan'dan çekilmeyi planlayan NATO ve ABD, geride ne bırakacak?

REKLAM

Olası bir kaos ve kargaşaya sürüklenmeden Afganistan'dan nasıl asker çekilir?

20 yıldır devam eden askeri angajman ve harcanan milyarlarca dolar paranın ardından Amerika Birleşik Devletleri ile NATO şimdilerde bu muamma ile mücadele ediyor ve cevap bulmaya çalışıyor.

Bir önceki yönetimin öncülüğünde alelacele bir şekilde Afganistan'dan asker çekme yönünde atılan adım, on yıllardır zorluklarla mücadele eden Afgan halkını nelerin beklediğinin de sinyallerini veriyor.

NATO ve ABD, çekilmeyi düşünedursun, ülkede şiddet olayları tırmanışta.

Suçlularsa; Taliban, IŞİD, savaş ağaları, suç örgütleri, çeteler ve yozlaşmış hükümet yetkilileri.

AP
Afganistan'ın başkenti Kabil'de devriye gezen Amerikan askerleri (arşiv)AP

Afganistan'da hali hazırda 2 bin 500'ü Amerikan olmak üzere 10 bin civarında NATO askeri bulunuyor. NATO savunma bakanları ise bundan sonraki yol haritasını görüşmek üzere çarşamba ve perşembe günü bir araya gelecek.

Beyaz Saray'daki görevine yeni başlayan ABD Başkanı Joe Biden'ın selefi Donald Trump yönetiminin Taliban ile 2020'de yaptığı 'barış' anlaşmasını gözden geçirdiği biliniyor. Anlaşma, ABD'nin, 1 Mayıs itibarıyla tüm askerlerini çekmesini öngörüyor.

Ancak Washington'da asker çekmeyi erteleme ya da daha az sayıda da olsa istihbarat temelli bir varlık gösterme yönündeki çağrılar giderek artıyor.

Afganistan'ın yarısından fazlasının kontrolünü elinde bulunduran Taliban, Kabil hükümetiyle (Afganlar arası müzakereler) 2020'nin sonlarında Katar'da görüşmeye başlamıştı. Ancak örgüt saldırılarına hiç ara vermedi.

Ülkede son zamanlarda aralarında gazeteciler, insan hakları savunucuları, sivil toplum kuruluşlarının liderleri, ve entellektüel isimlere yönelik faili meçhul cinayetler hız kazanmış durumda. Hedef alınarak kasıtlı yapılan cinayetlerde, halk ve hükümet nezdinde bu suçların asıl sorumlusu Taliban.

Örgüt ise kendine yöneltilen suçlamaları reddediyor. Ancak ateşkes yapmayı reddettikleri için toplum nezdinde güvenilirlikleri yok. Ayrıca ABD Hazine Bakanlığı'nın ocak ayında yayınladığı bir rapora göre Taliban, Trump yönetimiyle imzaladığı anlaşma kapsamında, bağlarını koparması gerektiği el Kaide militanlarıyla mevcut ilişkilerini sürdürüyor, hatta iki örgütün ilişkileri daha da güçlenmiş durumda.

AP
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve dönemin ABD Savunma Bakanı Mark Esper'le görüşen Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani (arşiv)AP

Taliban'ın halen kontrolü altında tuttuğu bölgelerde halk yine katı şeriat kanunlarıyla yönetiliyor. Örgüt kız çocuklarının okula gitmesine müsade ederken hem kız hem de erkek çocuklar sadece medrese eğitiminde alınan dini derslere yönlendiriliyor.

Savaş ağaları

Halkın korktuğu bir başka grupsa, savaş suçu işlemekle itham edilen savaş ağaları. Taliban yönetiminin 2001'de yıkılmasının ardından yabancı ülkelerle iş birlikleri nedeniyle güçlerine güç, servetlerine servet kattılar.

ABD ve NATO'nun çekilmesinin ardından, ağır silahlara sahip savaş ağalarının tıpkı 1992-1996 arası dönemde olduğu gibi silahlarını birbirlerine doğrultmalarından korkuluyor. Sovyetler Birliği'nin çıkmasının ardından 90'lı yıllarda patlak veren kanlı iç savaşlarda çoğu sivil, on binlerce kişi hayatını kaybetmişti. Ayrıca başkent Kabil yerle bir olmuştu.

Savaş ağalarından biri, şimdilerde Kabil'in kilit oyuncularından olan Abdurrasul Sayyaf. Kendisine bağlı grup, 1996 yılında Üsame Bin Ladin'i Sudan'dan Afganistan'a getirmişti. Sayyaf'ın adı ayrıca, Filipinlerde terör örgütü olarak kabul edilen Ebu Sayyaf grubuna da ilham kaynağı olmuştu.

Kabil'deki bir başka savaş ağası olan Gülbuddin Hikmetyar, 2001 yılına kadar el Kaide lideri bin Ladin'i koruyarak ona güvenli bir sığınak sağladı. Hikmetyar 2017'de Afganistan Devlet Başkanı Eşref Gani ile bir barış anlaşması imzaladı ve şu anda 'Barış Uzlaşı Konseyi'nin' bir üyesi.

Afgan ordusu

Eleştirilen bir başka grupsa Afgan ordusu. Birleşmiş Milletler tarafından ocak ayında yayımlanan bir rapora göre, gözaltı merkezlerinde tutulanların yaklaşık üçte biri, en az bir tür işkenceye ve kötü muameleye maruz kaldığını belirtiyor. ABD merkezli bir gözlem grubuna göre, ordunun içerisinde yolsuzluk çok yaygın. Hükümet gereğinin yapılacağı sözünü verse de bu çok nadiren gerçekleşiyor.

IŞİD

Özellikle Şii azınlığı hedef alan ve kendilerini IŞİD'in Horasan kolu olarak tanımlayan grup da son yıllarda büyük saldırılar gerçekleştirdi. IŞİD-Horasan, Afgan ordusunun gücünü test eden bir başka unsur.

REKLAM
AP
Afgan güvenlik güçleri, 2 Şuat 2021'de meydana gelen saldırının ardından bir araçta inceleme yaparken (arşiv)AP

Aslan payının güvenliğe gittiği Afganistan'da son 20 yıllık savaşta 1 trilyon dolar para harcandı. Buna rağmen kanunlara riayet etmeme ve yolsuzluk hala çok yaygın. ABD Dışişleri Bakanlığı'na göre, Kabil'de suç oldukça yaygın. Suçlular genellikle gruplar halinde hareket ediyor ve ölümcül güç kullanıyorlar. ABD Dışişleri Bakanlığının belgelerinde, "Yerel makamlar genellikle suçu caydırmada etkisiz kalıyor. Memurlar, yerel kolluk kuvvetlerinin her seviyesinde açıkça rüşvet talep ediyor. Hatta bazı durumlarda, memurlar suçları kendileri işliyor" deniliyor.

Ekonomi kötüye gidiyor

Dünya Bankası'nın verilerine göre, yoksulluk oranı 2019'da yüzde 55 iken bu rakam 2020'de yüzde 72'ye yükseldi. Afgan halkının üçte ikisi günlük 1,90 dolardan daha az parayla yaşıyor. Ayrıca Dünya Bankası geçen hafta yaptığı açıklamada, işsizliğin 2020'de yüzde 23,9'dan yüzde 37,9'a yükseldiği bilgisini paylaştı.

Afgan gençler endişeli

Bu arada Afgan gençler, aktivistler, kadınlar ve azınlıklar, 2001'den bu yana (hala kırılgan da olsa) kazanılan özgürlüklerinin ellerinden alınmasından endişe ediyorlar. Taliban'ın olası bir hükümetin parçası olması ya da savaş ağalarının yeniden işbaşına gelmesi, onlar açısından elde ettikleri tüm kazanımların tersine dönmesi anlamına geliyor.

ABD ve NATO için en büyük endişe kaynağı ise ulusal güvenlik. Her ikisi de, Afganistan'ın, hem Taliban döneminde hem de savaş ağalarının hüküm sürdüğü zaman olduğu gibi, terör örgütleri için bir daha güvenli bir sığınak olmamasının garanti altına alınmasını istiyor.

AP
Afganistan'ın Paktiya kentinde dağlık bir alanda uçan Amerikan helikopterleriAP

Analistler, NATO’nun varlık gösterse de göstermese de Afganistan’ın kötüye giden koşullarına çözüm bulmanın kolay olmadığı konusunda hemfikirler.

REKLAM
Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Afganistan barış sürecine ilişkin toplantı İstanbul'da düzenlenecek

2020 yılı genelinde AB ekonomisi yüzde 6,4, Euro Bölgesi yüzde 6,8 küçüldü

Afganistan'da sel felaketi: 33 ölü, 27 yaralı