BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, Myanmar'da güvenlik güçlerinin darbe karşıtı göstericilere yönelik şiddet kullanımını kınayarak, "Myanmar ordusu, protestocuları öldürmeyi ve hapse atmayı bırakmak zorunda." ifadelerini kullandı
REKLAMBirleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, Myanmar'da güvenlik güçlerinin darbe karşıtı göstericilere yönelik şiddet kullanımını kınayarak, "Myanmar ordusu, protestocuları öldürmeyi ve hapse atmayı bırakmak zorunda." ifadelerini kullandı.
Bachelet, yaptığı açıklamada, Myanmar güvenlik güçlerinin protestoculara karşı gerçek mühimmat kullanmasını "tam anlamıyla iğrenç" şeklinde nitelendirdi.
Yaralıları tedavi etmeye çalışan acil sağlık personeline ve ambulanslara yönelik belgelenmiş saldırılardan da dehşete düştüğünü vurgulayan Bachelet, "BM İnsan Hakları Ofisi, 1 Şubat darbesinden bu yana polis ve askeri görevlilerce en az 54 kişinin öldürüldüğü bilgisini doğruladı. Ancak gerçek ölü sayısı, Ofis'in doğrulayabildiği rakamlardan çok daha yüksek olabilir." bilgisini paylaştı. Bachelet, tam rakamı bilinmemekle birlikte gösterilerde yüzlerce kişinin de yaralandığını aktardı.
Darbeye karşı ülkede 537 yerde gösteri yapıldığını belirten Bachelet, 1 Şubat'tan bu yana aralarında parlamento üyeleri, siyasi aktivistler, seçim yetkilileri, yazarlar, insan hakları savunucuları, öğretmenler, sağlık çalışanları, memurlar, gazeteciler, keşişler ve ünlü kişilerin de olduğu en az 1700 kişinin keyfi olarak tutuklandığını ve gözaltına alındığını kaydetti.
BM Myanmar Temsilcisi Burgener: Darbeci generallere karşı çok güçlü önlem alınsın
Bachelet, güvenlik güçlerinin en az 29 gazeteciyi de tutukladığını vurgulayarak, "Myanmar ordusu, protestocuları öldürmeyi ve hapse atmayı bırakmak zorunda." çağrısını yaptı.
Birleşmiş Milletler Myanmar Özel Temsilcisi Christine Schraner Burgener, yaptığı basın toplantısında, BM üyesi devletleri Myanmar'daki darbeci generallere karşı "çok güçlü önlemler alınmasını" talep etmeye çağırdı. Burgener, Myanmar'dan gelen haberlerinin şok edici olduğunu ve askeri darbenin gerçekleştiği 1 Şubat'tan bu yana en kanlı günlerin yaşandığını belirterek, bu durumun bölgedeki istikrarı zora soktuğunu ve gerçek bir savaşa yol açabileceğini söyledi.
Papa Francis: Halkın istediklerine saygı duyulsun
Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus, Myanmar'daki "kanlı çatışmalar ve ölenler" için üzüntü duyduğunu ifade ederek, ülkede halkın isteklerine saygı duyulması çağrısında bulundu.
İnsan Hakları İzleme Örgütünden "insan hakları felaketi" nitelemesi
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Myanmar'daki durumu insan hakları felaketi olarak niteledi.
HRW Avrupa Birliği Direktörü Lotte Leicht, Birlik ülkelerini yaptırım uygulama sözlerini yerine getirmeye ve ordu mensuplarını yaptırım listesine almaya çağırdı. HRW'nin Kriz ve Çatışma Biriminde görev yapan araştırmacı Richard Weir, endişe ve öfke duymanın yeterli olmadığını, küresel silah ambargosu uygulamak da dahil olmak üzere hedeflenen yaptırımların uygulanması gerektiğini belirtti.
Myanmarlılardan Çin ve Rusya'ya rejim destekçiliği tepkisi
Özgür Rohingya Koalisyonu Koordinatörlerinden Myanmarlı insan hakları aktivisti Maung Zarni, Çin ve Rusya'yı BM Güvenlik Konseyinde "terörist rejimi" korumakla suçladı. Burma İnsan Hakları Ağının (BHRN) kurucusu Kyaw Win, Myanmar'daki sivillerin "şiddetli baskı" ile karşı karşıya olduğunu belirtti. Win, Myanmar halkının "faşist ordunun" barbarlığından korunmaya ihtiyacı olduğunun altını çizdi. BM Güvenlik Konseyinin yarın Myanmar'la ilgili toplantı düzenlenmesi bekleniyor.
Myanmar'daki askeri darbe
Myanmar ordusu, 8 Kasım 2020 seçimlerinde hile yapıldığı iddialarının ardından 1 Şubat'ta yönetime el koymuştu. Ordu, Dışişleri Bakanı ve ülkenin fiili lideri Aung San Suu Kyi başta olmak üzere pek çok yetkili ve iktidar partisi yöneticisini gözaltına almış ve 1 yıllığına olağanüstü hal (OHAL) ilan etmişti. Myanmarlılar, 6 Şubat'ta demokrasiye dönüş talebiyle gösterilere başlamış ve güvenlik güçlerinin silahlı müdahalelerinde 56 gösterici hayatını kaybetmişti. Ülkede geniş katılımlı gösteriler ve gözaltındaki üst düzey hükümet yetkililerinin askeri mahkemede yargılanmaları sürüyor.