Tecavüz iddialarının gündemde olduğu Avustralya genelinde düzenlenen yürüyüşe katılan binlerce kadın hemcinsleri için adalet talep etti.
Tecavüz iddialarının gündemde olduğu Avustralya genelinde düzenlenen yürüyüşe katılan binlerce kadın hemcinsleri için adalet talep etti. Gösterilere katılan kadınlar, karşılaştıkları tehlikeli kurum kültürü ve kadın düşmanlığına dikkati çekti.
Başkent Canberra'da parlamento binası önünde bir araya gelen, çoğunluğu kadın olan ve siyah giyinen yüzlerce kişi, "Kadınlar için Adalet" ve "Erkekler Suçunuzu Kabul Edin" yazılı pankartlar taşıdı.
Protestocular, Başbakan Scott Morrison'dan parlamento binası önündekilere konuşma yapması taleplerine olumlu yanıt alamadı.
Gösteriyi organize edenlerden Janine Hendry, "kapının önünde durduklarını ve o kapının eşiğini geçmenin hükümete bağlı olduğunu" söyledi.
Hendry, kapalı kapılar ardında görüşmeyeceklerini vurguladı.
Morrison, daha sona parlamentoda yaptığı konuşmada, protestocuların endişelerini paylaştığını dile getirdi.
Bu durumun, mevcut hükümetin ve bundan önceki hükümetlerin konuya ilişkin iyi niyetli ve samimi çabalar göstermediği anlamına gelmeyeceğini aktaran Morrison, ancak sonuca ulaşılamadığını kaydetti.
İsimsiz mektuptaki tecavüz iddiası
Morrison'un makamına şubat sonunda gönderilen isimsiz bir mektupta, kabine üyelerinden birinin 1988'de 16 yaşındaki bir kız çocuğuna tecavüz ettiği ileri sürülmüştü.
Başbakan Morrison 1 Mart'ta yaptığı açıklamada, tecavüz iddiasına adı karışan bakanla da görüştüğünü belirterek, "Bakan, kesinlikle tecavüz iddialarını reddediyor." ifadesini kullanmıştı.
Ülke basınındaki haberlerde söz konusu kabine üyesinin Başsavcı Porter olduğuna ilişkin haberler yer almıştı.
Avustralya polisi, 2 Mart'ta soruşturma başlatmak için "yeterli" delil bulunmadığını açıklamasının ardından avukatlar ve kadının arkadaşları, Porter aleyhindeki kanıt ve iddiaların değerlendirilmesi için bağımsız bir soruşturma yapılması çağrısında bulunmuştu.
Başbakan Morrison de Porter'ın olayı reddettiğine dikkati çekerek konunun polise bırakılması gerektiğini kaydetmişti.
Başsavcı Porter, 3 Mart'ta hakkındaki tecavüz iddialarını reddederek, istifa etmeyeceğini bunun yerine "kafasını dinlemek için" bir süre izin alacağını söylemişti.
Tecavüze uğradığını iddia eden kişinin Şubat 2020'de polise şikayette bulunduktan sonra Haziran 2020'de intihar ettiği belirtilmişti.