CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, salı günü partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda, Türkiye'de pek çok kentte koronavirüs tedbirlerinin kırmızı seviyesine çıkarılmasını 'Lebaleb kongreleri doldurdu, bir de onunla övündü. Bunlar devleti yönetiyor." sözleriyle eleştirdi.
REKLAMCHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, salı günü partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda, Türkiye'de pek çok kentte koronavirüs tedbirlerinin kırmızı seviyesine çıkarılmasını "Lebaleb kongreleri doldurdu, bir de onunla övündü. Bunlar devleti yönetiyor." sözleriyle eleştirdi.
CHP Genel Başkanı, devleti yönetenlerin topluma örnek olması gerektiğini belirterek, "Efendim pandemi var sosyal mesafeyi koruyalım, sokağa. Peki Türkiye niye kıpkırmızı oldu? Lebaleb kongreleri doldurdu, bir de onunla övündü. Bunlar devleti yönetiyor. Şimdi yeniden kapanma başladı. Fatura kime? Esnafa. Saray'dakilere fatura mı çıkar?" ifadelerini kullandı.
'O zorba gidecek, İstanbul Sözleşmesi geri gelecek'
Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesi hakkında "İstanbul Sözleşmesi ne oldu? Ben feshettim diyor. Meclis Başkanı'ndan haber var mı? TBMM'nin iradesini ipotek altına alamazsın deniyor mu? diyemiyor. O zorba gidecek, İstanbul Sözleşmesi geri gelecek, hiç kimse endişe etmesin." şeklinde konuştu.
'Devlet, kinle ve öfkeyle yönetilmez'
Her devletin bir anayasası ve kuralları bulunduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"İktidar, o kurallar çerçevesinde devleti yönetir. Kuralların dışına çıkmamaya, hukukun üstünlüğüne özen gösterir. Bu, aynı zamanda devlete saygınlık kazandırır. Devlet; bilgiyle, gelenekleriyle, ilimle, irfanla yönetilir. Devlet, kinle ve öfkeyle yönetilmez. Devlet, ahlakla ve adaletle yönetilir. Hazreti Ali'nin söylediği gibi 'Devletin dini adalettir.' Dolayısıyla biz devletimizi böyle biliyoruz, böyle kabul ediyoruz."
'Yargıya müdahale ettiğiniz andan itibaren devlette çürüme başlar'
Kılıçdaroğlu, devleti yönetenlerin hukukun üstünlüğüne inanmak zorunda olduklarının altını çizerek, "Yargı bağımsızlığına medya özgürlüğüne inanmak zorundadırlar. Yargıya müdahale etmemek zorundadırlar. Yargıya müdahale ettiğiniz andan itibaren devlette çürüme başlar." ifadelerini kullandı.
'13 uçak demek milyonlarca kişinin hakkını gaspetmek demektir'
Çağdaş devletlerde devleti yöneten siyasal iktidarın, israftan olabildiğince kaçındığını anlatan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"İsraf, inancımıza göre de haramdır. Mademki haramdır, mademki israftan kaçınacağız; o zaman devleti yönetenler, görkemli, şatafatlı işlerden özenle kaçınırlar. Çünkü devleti yönetenler israf batağında yüzerlerse bütün dünyada alay konusu olurlar. Bu nedenle en saygın devletlerde devleti yöneten iktidarın başındaki, en tepedeki kişinin, dünyada hiçbir örneği yoktur, 13 uçağı olmaz. 13 uçak demek milyonlarca kişinin hakkını gaspetmek demektir. Bu nedenle devleti yönetenler israftan kaçınırlar. Tam tersine devleti yönetenler; kendileri, aileleri ve yakınlarıyla beraber topluma örnek olurlar. Mütevazı bir yaşamları olur ve toplum onları gördüğü zaman gururlanır. 'Bizim seçtiğimiz kişiler bize örnek oluyorlar. İsraftan kaçınıyorlar. Har vurup harman savurmuyorlar. Kaynakları yandaşlara aktarmıyorlar, toplum için kullanıyorlar.' denir. Dolayısıyla bizim temel felsefemiz budur."
'Bir haftada Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne tam bir felaket yaşattılar'
Merkez Bankası Başkanı'nın değişmesi nedeniyle merkezi yönetimin dış borcunun yedi günde 75 milyar 800 milyon lira arttığını ifade eden CHP lideri, "Reel sektörün dış borcu bir haftada yaklaşık 126 milyar Türk Lirası arttı." açıklamasında bulundu.
Kılıçdaroğlu, "Borsa İstanbul'un değeri ise 30 milyar dolar düştü." dedi.
Bankalar Birliği'nin 173 firmanın 35 milyar liralık borcu yeniden yapılandırıldığını hatırlatan CHP Genel Başkanı, "Yüzbinlerce çiftçinin borcu yapılandırılmıyor." eleştirisinde bulundu.
Kılıçdaroğlu çiftçilere, "Pandemi döneminde Tarım Krediden veya bankalardan aldığınız kredilerin faizlerini sıfırlayacağız ve anaparayı da makul takside bağlayacağız." sözü verdi.