CHP, daha önce Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen "Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanun Teklifi"nin yeniden TBMM gündemine gelmesini eleştirdi.
REKLAMCumhuriyet Halk Partisi (CHP), daha önce Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından iptal edilen "Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanun Teklifi"nin yeniden Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine gelmesini eleştirdi.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, "Bugün yapacakları toplantı hukuksuzdur, Anayasa ve İçtüzüğe aykırıdır" ifadelerini kullandı.
"Vatandaşlarımızın gözünün önünde bu oyun bozanlıktır"
Kanun teklifinin Meclis Genel Kurulu'nda muhalefetin oylarıyla reddedilmesinin ardından Meclis Başkanı Mustafa Şentop’un Meclis Başkanlık Divanı’nı toplama kararı için "Vatandaşlarımızın gözünün önünde bu oyun bozanlıktır, mızıkçılıktır" diyen Özel ayrıca şu ifadeleri kullandı;
"Bu, İstanbul seçimindeki durumdur. 13 bin farkla Ekrem Bey kazandı, 'Seçimi tekrar edeceğiz.' Dün ciddi bir farkla muhalefet kazandı, 'Oylamayı tekrar edeceğiz.' Cumhur İttifakı'nın, AK Parti'nin arzuhalcisi, bu İçtüzüğü bir kez daha ayaklar altına almaya niyetlenmiş. Anayasal denetim altındadır. Bunu yapmaya kalkarlarsa eylemli İçtüzük ihlalinden Anayasa Mahkemesine gideriz"
Özel ayrıca, Üzülerek söylemek gerekir ki Meclis Başkanı Cumhur İttifakı’nın arzuhalcisine dönüşmüş durumdadır. Dün 9 aydır Meclis gündeminde olan defalarca gelip gelip giden bir kanun görüşülüyor. Kanun güvenlik soruşturmasını içeriyor. Tepeden tırnağa Anayasa’ya aykırı. Zaten AYM bozduğu için tekrar gelmiş. Anayasa Mahkemesi AK Parti’nin getirdiği güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması fişleme kanunu başvurumuz sonucu iptal etmiş, Ak Parti de onu yine getirmiş. 9 aydır geliyor gidiyor kendileri de rahatsızlar. Çünkü 1 sene sonra iktidar bize geçtiğinde bu kanuna göre AK Partili memurlar hepsi gidebilir korkusu var. Biz de diyoruz ki geçirseniz bile kullanmayız, iptal ederiz, bu kadar Anayasa’ya aykırı kanun olmaz" şeklinde konuştu.
TBMM Başkanı Şentop: Tartışmalar manipülatif
Türkiye Büyük Millet Melisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, yaşanan tartışmaları 'münipülatif' olarak değerlendirdi. Daha önce alınan benzer kararlar olduğunu belirten Şentop, tartışmalarla ilgili şunları söyledi: "Bu TBMM'de ilk karşılaşılan bir durum değil. Daha önce 2015 ve 1997 yıllarında benzer şeylerle karşılaşılmış. İç tüzüğün 141. maddesi yöneten başkanla başkanvekili arkadaşımızla, divan dendiğinde 2 de katip var, başkan ile katip üyeler aralarında herhangi bir ihtilaf yoksa başkan açıklar. Ama ihtilaf varsa bu nasıl oluyor, katip üyelerden birisi diyor ki yeter sayı yok. Bu bir itiraz. Bu ihtilaf üzerine o zaman elektronik oylamaya geçilmesi gerekiyor. 1998 yılında alınmış kararlarda da var. İç tüzük bunu gerektiriyor. İtiraz var mı yok mu buna bakılır. İtiraz olduğu görüntülerde de var. İtiraz olduğunda hemen elektronik oylamaya geçilmesi gerekiyor. Bu konuyla ilgili olarak bir itiraz hakkı yapma hakkı var. Başkanlık divanına itiraz yapılıyor. Daha sonra bir karar alınıyor ve Genel Kurul'a sunuluyor. Daha sonra bir oylama oluyor. Toplantı hemen mi yapılır, evet aynı gün içinde yapılmış. 3 Mart 2015'te o zaman HDP'li arkadaşların talebi üzerine meclis başkanı başkanlık divanını hemen toplamış ve karar verilmiş. Burada Meclis iradesi tabi bağlamındaki tartışmaları tamamen manipülatif bir tartışma olarak görüyorum. Burada mesele zaten Meclis iradesinin doğru tespit edilip edilmediğidir. Bu tartışma aşılmadıkça Meclis iradesi şu şekildeydi demek ön yargıyla hareket etmek demektir.
AYM, güvenlik soruşturmasında kişisel verilere ulaşılmasını Anayasa'ya aykırı bulmuştu
CHP geçen sene milletvekilleri güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmakla görevli birimlerin kamu görevinde çalıştırılacak kişilerle ilgili çeşitli bilgilere erişmesine olanak tanıyan hükmün iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurdu.
İptal talebinin gerekçesinde, kuralın güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması faaliyeti kapsamında kamu idaresine, kamu görevine girme hakkını kullanmak isteyen kişiye ait kişisel verilere sınırsız bir şekilde erişme ve bu verileri toplama, sınıflandırma, işleme ve değerlendirme imkanı verdiği, kamu hizmetine girme hakkına öngörülemez bir sınırlama getirdiği belirtilerek hükmün Anayasa'ya aykırı olduğu kaydedilmişti.
AYM de güvenlik soruşturmasında kişisel verilere ulaşılmasını Anayasa'ya aykırı buldu.