Hayvan deneyleri yine gündemde: İnsanlığın yeni bir evreye geçmesinin zamanı geldi mi?

Tavşan Ralph animasyonundan
Tavşan Ralph animasyonundan © Kısa film
© Kısa film
By Sertaç Aktan
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

'Tavşan Ralph' kısa filmi sosyal medyanın gündemine oturdu. Başta kozmetik olmak üzere insan sağlığı için deneylerde kullanılan test hayvanlarına yaşatılan eziyete dikkat çekmek isteyen kısa animasyon film tartışmaları da beraberinde getirdi.

REKLAM

'Tavşan Ralph' kısa filmi sosyal medyanın gündemine oturdu. Başta kozmetik olmak üzere insan sağlığı için deneylerde kullanılan test hayvanlarına yaşatılan eziyete dikkat çekmek isteyen kısa animasyon film tartışmaları da beraberinde getirdi.

Orijinal ismi 'Ralph'i Kurtar' olan filmde tüm ailesi test için kullanılıp öldürülen Ralph, bunu son derece normal bir durum olduğunu ve hayata geliş amacının bu olduğunu kabullenmiş olarak başına gelenleri anlatıyor.

Ricky Gervais gibi ünlü isimler tarafından seslendirilen film yayınlandıktan sonra sosyal medyada en çok tartışılan konular arasına girdi.

Konuyla ilgili euronews Türkçe'ye konuşan vegan diyetisyen Kevser Başkara tüketiciyi bilinçlendirmenin önemine dikkat çekerek şunları söyledi:

"Test konusu çok sıkıntılı. Kozmetik aslında hayvan deneylerinin yüzde olarak en az yapıldığı alan. Tıp alanında çok daha yaygın. İnsanlar bu videoya baya ilgi gösterdiler ancak bir yandan da bana gelen insanlar 'Bizim kafamız karıştı' diyorlar. Mesela bazı markalar 'Biz deney yapmıyoruz' diyor ama nasıl bileceğiz nasıl ayırt edeceğiz? gibi sorular çok var. Ben bunları 4 madde ile anlatıyorum: Bir ürün vegan ve deneysiz olduğu kadar ham maddesi üzerinde de deney yapılmamış olacak ve Çin'de satışı olmayacak. Ancak o zaman emin olabilirsiniz."

Ürün Çin'de satışa çıkmış olmayacak

Üretimi için vegan sertifikası da almış olsa eğer bir ürün Çin'de satışa çıkıyorsa onayladığı zorunlu anlaşma gereği Çin devleti o ürünü alıp Çin'de kendi hayvanlı deneylerini yapabiliyor. Ancak Çin'in de çok yakında bu uygulamalara ilişkin yeni düzenlemelere geçmesi olasılığı mevcut. Başkara Çin'den yapılacak açıklamaları beklediklerini aktarıyor.

Başkara insanlara işe yarar tavsiyeler verilmesi gerektiğini belirterek, "Hiçbir şey kullanmayın, almayın, külliyen bırakın demekle olacak şeyler değil. Bunlar çok büyük ekonomilerin döndüğü köklü sektörler" diyor.

"Teknolojik alternatifler mevcut, karar vericiler adım atmalı"

İlaç üretimi konusunda da kademe kademe gerekli adımları atmak gerektiğine inanan Başkara, hayvan testlerinin zaten insanlar için gerekli güvenilirliği sağlamadığını ve hayvan testlerinden edinilen sonuçların önemli oranda insanlar söz konusu olunca geçersiz olduğunun ortaya çıktığını kaydederek yeni teknolojilerin el verdiği alternatif dikkat çekiyor.

Organizmaları taklit edebilen mikroçipler, 3 boyutlu yazıcılarla geliştirilen organlar, kültürler ve daha birçok yeni imkanın ortaya çıktığını aktaran Başkara, tüketiciler kadar karar vericilerin de bu alanda cesur adımlar atmalarının zamanının geldiğini ileri sürüyor.

AFP
Test MaymunuAFP

"En önemli engel şu an maliyet"

Kadın Doğum Uzmanı Operatör Doktor İlter Yenidede artık hayvanlı deneylere gerek bırakmayacak teknolojilerin oluştuğunu şu sözlerle anlatıyor:

"Eskiden bu kadar gelişmiş teknolojiler ve ölçüm yapan cihazlar bulunmadığı için hayvanlar başvurduğumuz bir yoldu ancak bugün bunun yerini alacak olan bir sürü laboratuvar yöntemi, çeşitli bilgisayar simülasyonları ve yapay zeka kullanılan yöntemler var. Ancak kalıplaşmış, kabul görmüş bilgilerle ve nispeten ucuz olması ve ciddi bir altyapı gerektirmemesi sebebiyle kullanımı devam ediyor."

Gelecekte bundan mutlaka uzaklaşılacağını anlatan Yenidede, bunun hemen olmamasının nedeninin maliyet olduğunu belirtiyor. Gelişmiş laboratuvar donanımlarının gerektiğini ve bunun her yerde bulunmadığını aktaran Yenidede, doğru çalıştığı ve doğru sonuç verdiği gösterilmiş uluslararası standartlarda bir kuruluş olması gerekeceği için bunlara sahip olan, buna başvuracak ve maliyetini kaldıracak olan çok az firma bulunduğunu kaydediyor.

"Hayvansız çalışılamaz diye bir şey yok, gayet çalışılır"

Amerikan FDA ve Avrupa'da EMA gibi dünyadaki otorite kurumların bu süreçlere onay vermesi için siyasi iradeden ziyade bilim insanları arasında genel kabul görmesi gerektiğini düşünen Yenidede, bilimsel veriler ve istatistikler ortaya konuldukça bunun ana akım olmaya başlayacağına ve yetkililerin de bu yönde o zaman adım atacağına inanıyor ve şöyle devam ediyor:

"Geçmişte iki sene bir ilaç firmasında da çalıştım. Bu ARGE çalışmalarını kısmen gözleme şansım oldu. Bu teknoloji var şu an. Hücre ve doku bazında birçok deney son 10 yıldır zaten yapılıyor. O anlamda herhangi bir geri kalmışlık yok. Yapay dokular, biyosimülatörler ve bazen laboratuvara bile gerek duymadan bilgisayarda yapılabilen örneklemeler var. O nedenle hayvansız çalışamayız diye bir şey yok gayet çalışılabilir şu an."

Hayvanların refahı açısından deneyler konusunda Türkiye'deki yasal düzenlemelerin iyi bir seviyede olduğunu ve oldukça katı etik kurul kararları bulunduğunu dile getiren Yenidede, deneylerde mümkün olan en az sayıda hayvanın kullanılması ve en az acının çektirilmesine ilişkin düzenlemelerin var olduğunu belirtiyor ancak şunu da ekliyor:

"Kurallar ve kurullar da olsa gerçekte olanlar ile yazılanlar çoğu kez bağdaşmıyor"

Hayvanlı deneyin yerini tutmaz

Hayvanların deneylerde kullanılmasının gerekliliği ve önemi hakkında lobi çalışması yürüten 'Speaking of Research' adlı organizasyonun sitesinde ise bilgisayar modellemelerinin yeterli olmadığı argümanı yer alıyor. 

1970lerden bu yana hayvan çalışmalarının insan çalışmaları kadar artmadığı, 2010lu yıllarda insan çalışmalarında yılda 600 bin kadar bilimsel makale yayınlanırken hayvanlı çalışmalara ait yayınların 100 bin civarında olduğu aktarılıyor.

REKLAM

Klinik deneylerde de fizyolojik ve biyokimyasal mekanizmaların anlaşılmasında hayvan deneylerinin yerinin alınamayacağı ancak ve ancak bu deneylere destek sağlayabileceği ve tamamlayıcı bir işlevi olabileceği ileri sürülüyor.

Ayrıca biyolojik canlıların geçirdikleri evrimler, oluşturdukları proteinler ve enzimlerin karmaşıklığı nedeniyle yapay zeka yazılımlarının belki de hiç bir zaman yeterli derecede öngörü yapma kabiliyetinin olamayacağı iddia ediliyor.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Nesli tükendiği sanılan kaplumbağa türü 100 yıl sonra ortaya çıktı

Bitkisel et satışları yükseliyor, geleneksel et satışları düşüyor

Dudağından öptüğü çocuğa 'dilimi em' diyen ruhani lider Dalay Lama tepkiler sonrası özür diledi