AİHM'den oybirliği ile karar: 17-25 Aralık soruşturmalarına yayın yasağı getirilemez

Egemen Bağış, Erdoğan Bayraktar, Muammer Güler, Zafer Çağlayan
Egemen Bağış, Erdoğan Bayraktar, Muammer Güler, Zafer Çağlayan © kolaj
By Sertaç Aktan
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Bu kez dava, 17 ve 25 Aralık 2013 tarihlerinde İstanbul polisi tarafından düzenlenen operasyonun ardından dört eski bakana karşı yolsuzluk iddialarına ilişkin parlamento soruşturması bilgilerinin herhangi bir ortamda yayınlanmasına karşı mahkeme tarafından alınan ihtiyati tedbir kararı hakkındaydı.

REKLAM

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Türkiye'yi ifade özgürlüğü konusunda mahkum etti.

Bu kez dava 17 ve 25 Aralık 2013 tarihlerinde İstanbul polisi tarafından düzenlenen operasyonun ardından dört eski bakana (Egemen Bağış, Erdoğan Bayraktar, Muammer Güler ve Zafer Çağlayan) karşı yolsuzluk iddiaları konusunda parlamento soruşturmasına ilişkin bilgilerin herhangi bir ortamda yayınlanmasına karşı mahkeme tarafından alınan ihtiyati tedbir kararı hakkında açılmıştı.

Bu konuda Bilgi Üniversitesi Hukuk Profesörü Yaman Akdeniz, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi Hukuk Profesörü Asistanı Kerem Altıparmak ve Gazeteci Fatma Banu Güven konuyu önce Anayasa Mahkemesi'ne taşıdılar ancak sonuç alamadılar.

Anayasa Mahkemesi davacıların konun direk muhatabı ve zarar gören tarafı olmadığını ileri sürdü. Bunun üzerine AİHM'de dava açıldı.

Mahkeme oy birliği ile Güven'i haklı buldu

4 Mayıs Salı günü açıklanan kararda AİHM mahkemesi oy birliği ile işi bu konuları haber yapmak ve kamuoyuna duyurmak olan gazeteci Banu Güven'in haklarını ihlal edildiğine karar verdi.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin ifade hürriyetine ilişkin 10. maddesi temel gösterilerek açılan davada çıkarılan ihtiyati tedbirin bilgi ve fikri ifade özgürlüğünün haksız ihlali olduğuna da yine oy birliği ile karar verildi.

Kararda şu ifadeler yer aldı:

"Nitekim, ihtilaf konusu olan ihtiyati tedbir, gelecekteki herhangi bir yayımı veya yayını yasaklamayı amaçlayan önleyici bir tedbir teşkil etmiştir. Bu sebeple, bilgiye ulaşmak ve düşüncesini ifade etmek isteyen davacının hakları gerektiği gibi yeterli düzeyde korunmamış ve özgürlük hakkını kullanmasına engel teşkil etmiştir. Böyle bir müdahalenin, demokratik bir toplumda ve 10.Madde kapsamında 'yasal bir dayanağı' yoktur."

Akademisyenlerin başvuruları kabul edilmedi

Ancak AİHM Akdeniz ve Altıparmak'ın Güven ile aynı statüde olmadığını bu nedenle bireysel olarak haklarının ihlal edilmemiş olduğunu belirterek çoğunluk kararı ile onların başvurularını reddetti.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

AB'de sarı un kurdu sofralara geliyor, larvası artık gıda olarak tüketilecek

Avrupa Birliği basın özgürlüğünü AB hukuku çerçevesinde güvence altına almak için düğmeye basıyor

Polonya'da yolsuzluk iddiası: Eski adalet bakanı ve yardımcısının evleri arandı