BM İnsan Hakları Komiseri Bachelet: Çin izin vermezse Doğu Türkistan için farklı seçenekler var

Doğu Türkistan'ın Artuş kentindeki bir toplama kampının dışarıdan görünümü
Doğu Türkistan'ın Artuş kentindeki bir toplama kampının dışarıdan görünümü © AP
© AP
By Mustafa Bag
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Bachelet, İnsan Hakları Konseyi'ne yaptığı açıklamada, Doğu Türkistan'da yaşananlara dair bilgi toplamak için farklı seçeneklerin de olduğunu ima etti

REKLAM

İnsan hakları savunucuları ve Batılı diplomatlar, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri'nin, Çin memnun olmasa bile, Uygurların Doğu Türkistan'daki gün geçtikçe kötüleşen durumuna ilişkin kendi bulgularını belgelendirmesi gerektiğini belirtiyor.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, pazartesi günü yaptığı açıklamada, toplu gözaltı, işkence ve zorla çalıştırma iddialarını araştırmak için bu yıl uzun zamandır beklenen Doğu Türkistan ziyareti için Çin'le şartlar üzerinde mutabık kalmayı umduğunu söylemişti.

Pekin, Uygurların ve diğer Türk toplumlarına mensup kişilerin kötü muameleye maruz kaldığı yönündeki tüm iddiaları reddediyor.

Doğu Türkistan'daki toplama kamplarını ise dini aşırılıkçılıkla mücadele için mesleki eğitim merkezleri olarak dünyaya lanse ediyor.

Birleşmiş Milletler'de Kanada öncülüğünde 45 ülke, salı günü BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet'nin Doğu Türkistan'a erişimi için Pekin'e izin vermesi çağrısında bulunmuştu.

Çin'e hitaben yapılan ortak çağrı, Avustralya, İngiltere, Fransa, Almanya, Japonya ve ABD'nin de aralarında bulunduğu ülkeler adına Kanada Büyükelçisi Leslie Norton tarafından BM İnsan Hakları Konseyi'nde okunmuştu.

Bu ülkeler, toplama kampları, işkence ve zorla çalıştırmaya dair durumun yerince incelenmesini ve resmi olarak raporlanmasını istiyor.

Ancak Çin, çağrıyı "siyasi güdüler" ile yönlendirilen müdahale olarak nitelendirerek reddetti.

Bachelet'nin ziyaretinin memnuniyetle karşılanacağını belirten Pekin, ancak bu ziyaretin "sözde suçluluk karinesine dayalı bir soruşturmadan ziyade değişim ve işbirliğini teşvik etmeye" odaklanması gerektiğini belirtti.

Çin'in yaklaşımına sert tepki gösteren Bachelet, İnsan Hakları Konseyi'ne yaptığı açıklamada, Doğu Türkistan'da yaşananlara dair bilgi toplamak için farklı seçeneklerin de olduğunu ima etti.

Bununla birlikte bölgeyi ziyaret etmek için 2018'den bu yana Çin'den cevap (izin) beklediğini kaydetti.

Ayrıca Bachelet, "Bu arada ofis, Sincan'daki (Doğu Türkistan) iddia edilen insan hakları ihlallerine ilişkin analizlerini ve değerlendirmelerini derinleştirmeye devam ediyor." açıklamasında bulundu.

Bachelet, BM'nin kendisine tanıdığı yetki kapsamında, hak ihlallerine ilişkin tanıklıkları Konsey'den izin almadan ya da ilgili ülkenin daveti olmaksızın uzaktan toplayabiliyor.

İnsan Hakları İzleme Örgütü Genel Direktörü Kenneth Roth gazetecilere yaptığı açıklamada, "Sincan'da (Doğu Türkistan) neler olduğuna dair resmi bir Birleşmiş Milletler değerlendirmesi yok ve Pekin'in inkarı göz önüne alındığında buna ihtiyacımız var." demişti.

Roth, bu ifadelerle BM'yi Doğu Türkistan konusunda artık harekete geçmeye çağırmıştı.

İnsan hakları ihlalleri ile ilgili küresel çapta faaliyet yürüten dünyanın en büyük iki sivil toplum kuruluşu olan İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ve Uluslararası Af Örgütü (Amnesty), yaptıkları açıklamada, Çin'in Doğu Türkistan'daki eylemlerinin 'insanlığa karşı suç teşkil edebileceğini' belirtmiş ve bunu belgelendirdiklerini bildirmişlerdi.

Cenevre merkezli The International Service for Human Rights isimli hak örgütünden Çin uzmanı Sarah Brooks, "Bundan sonra kalan tek şey, Yüksek Komiser Bachelet'in adım atması. Çin'in işbirliği, kendi işini yapmasının bir ön koşulu şeklinde yanlış yorumlanmamalı." sözleriyle BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet'nin bir an önce harekete geçmesi gerektiğini ifade etti.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

ABD çekilmenin tamamlanmasının ardından Afganistan'da 650 asker bulunduracak

AB üyeleri, Brüksel'in Rusya politikası konusunda ikiye bölündü

ABD, İsrail'i ‘soykırım’ ile suçlayan BM raporunu reddetti; raportör tehditler aldığını söyledi