Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sosyal medya ve 'Ekşi Sözlük' gibi platformlarla ilgili yaptığı son açıklamalarını, İnci Sözlük ve Uludağ Sözlük'ün sahibi Serkan İnci Euronews Türkçe'ye değerlendirdi.
REKLAMCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sosyal medya ve 'Ekşi Sözlük' gibi platformlarla ilgili yaptığı son açıklamalarını, İnci Sözlük ve Uludağ Sözlük'ün sahibi Serkan İnci Euronews Türkçe'ye değerlendirdi.
Erdoğan'ın "Hiçbir dijital mecra, hukuktan azade değildir. Onlar da bedelini ödeyecektir. Takma isimlerin arkasına saklanarak, kişilere hakaret edilmesine, milli ve manevi değerlere küfür edilmesine ayaklanma çağrılarına müsaade etmeyiz. Bu platformda, yalan haber, ırkçılık, terör çağrılarının yatağı olmuş vaziyette. İtibar suikastı ne ararsan bunlarda var. Yalan tezgahı gibi çalışıyorlar. Sosyal medyaya hiç olumlu bakmıyorum. Meclisin açılmasıyla sosyal medyaya yönelik bir çalışma yapılması gerektiğine inanıyorum" ifadelerine şaşırmadığını belirten İnci şöyle konuştu:
"Muhtemelen hızlı şekilde yeni düzenlemeler çıkarılacaktır dediği gibi ve bu nedenle üzücü bir sürecin bizleri beklediğini düşünüyorum. Ne yazık ki Sayın Cumhurbaşkanı ve AK Parti hükümeti interneti ve sosyal medyayı anlayamadılar ya da anlamak istemiyorlar. Özellikle basını ele geçirdikten sonra tamamen bir eleştirilmezlik kalkanına alıştıkları için sosyal medya üzerinden gelen eleştirilerden kaçmak için yollar arıyorlar."
"Hükümetin ciddi servetler ödediği ve kontrol altına aldığı her medya kuruluşunun kısa süre içerisinde trend özelliğini kaybettiğini ve sıradanlaştığını" ileri süren İnci, bu sebeple muhalif veya iktidar yanlısı herkesin gelişmeleri sosyal medyadan takip ettiğini söyledi.
"Zamanında bize 'internette çok zamanını harcama' diyen anne babalarımız şimdi bizden daha fazla sosyal medya platformlarını takip ediyor" diyen İnci, bunun hükümetin kontrolünde olmayan bir alan olmasının iktidarı çok kızdırdığını belirtiyor.
"Bilgi paylaşımı yapıyoruz o halde yerli siteleri boğmak niye?"
İddia edildiği gibi rumuzların arkasına saklanmanın da mümkün olmadığına dikkat çeken İnci, başta sözlükler olmak üzere tüm yerli platformların emniyet yetkililerinin her talebinde bilgi paylaşmak zorunda olduğunu ve bunu da yaptığını ifade ederek şunları söylüyor:
"Burada çok ciddi bir manipülasyon var. Gizli rumuzun arkasına saklanmak diye bir şey mümkün değil. Site yönetimi talep olduğu takdirde her kullanıcının IP bilgilerini emniyetle paylaşıyor, bunu yapmak zorunda. Dolayısıyla yerli platformlar Türkiye'nin daha çok işine yarıyor aslında. Twitter veya Facebook gibi mecralar bu bilgileri paylaşmayabiliyor. 'Biz niye o zaman kendi sosyal medya sitelerimizi daha çok güçlendireceğimize boğmaya çalışıyoruz?' diye bir soru ortaya çıkıyor."
"Hala muhalif paylaşım yapanlar adalet sistemi ile yüzleşmemiş olanlar"
Kullanıcılara dair her bilgi paylaşılıyorsa nasıl oluyor da 'baskı olduğu' söylenen bir ortamda yine de herkes muhalif yazılar yazmaya devam ediyor? sorusuna ise İnci gülümseyerek şu yanıtı veriyor:
"Genelde (sert muhalif yazı) paylaşanlar henüz dersini almamış ve Türkiye adalet sistemi ile yüzleşmemiş ve bu nedenle cesaretini kaybetmemiş insanlar oluyorlar. Ancak bir dava açıldıktan sonra o eski agresifliklerini ve protest kimliklerini yavaş yavaş kaybediyorlar. Bu zaten adım adım ilerleyen bir sindirme politikası."
Türkiye'ye her girişimde mahkemeye çıkıyorum
Zamanının önemli bir kısmını ABD'de geçiren İnci bu politikaya bir örnek olarak Türkiye'ye yaptığı seyahatlerde başına gelenleri gösteriyor. Her girişinde havaalanında gözaltına alındığını ve mahkemeye çıkarıldığını anlatan İnci şunları aktarıyor:
"Havalimanında sağ olsunlar pratik mini bir mahkeme salonu kurmuşlar. Ülkeye istisnasız her girişimde o mahkemeye çıkıyorum. Oradaki hakim iyi günündeyse gece beni tutmuyor salıyor, değilse geceyi orada geçiriyorum. Ortağım zaten hep Türkiye'de ve biz devamlı Kartal Adliyesindeyiz. Sürekli davamız var. Türkiye'de sosyal medya sitesi yönetmek eşittir davalarla uğraşmak. Biz silikon vadisindeki şirketler gibi teknik, yazılım, ekonomi sorunlarıyla uğraşmıyoruz yani, hep hukuki sorunları aşmaya çalışıyoruz."
Sözlüklere açılmış olan davaların binleri geçtiğini söyleyen İnci çok sayıda insanın para ve hapis cezası ile karşı karşıya kaldığını belirtiyor.
"Sözlükler kapanmak zorunda kalabilir"
Platformların yer sağlayıcı olarak paylaşılan mesajlardaki şikayete konu sorunları üç gün içerisinde gerekli düzeltmelerle çözmesi halinde hiçbir ceza almadıklarına vurgu yapan İnci, şimdilik kanundaki bu üç gün kuralı ile korunduklarını ifade ediyor ve ekliyor:
"Eğer hükümet bu kuralı da ortadan kaldırmaya çalışırsa işte o zaman herkes korkudan siteleri kapatma yoluna gidebilir."
"Bu tamamen seçimlere hazırlık"
Erdoğan'ın verdiği yeni düzenleme sinyalinin seçimlerle doğrudan ilgisi olduğunu düşünen İnci, hükümetin bu anlamda kesinlikle gelecek seçimlere hazırlandığını ileri sürdü ve sözlerini şöyle tamamladı:
"Hükümet şu anda seçim startını vermiş görünüyor ve bunun için sosyal medyayı da kontrol etmek istiyorlar. Çok agresif adımlar atacaklardır. Allah Türkiye'nin yardımcısı olsun şimdiden. Sosyal medya bilgiye ulaşabileceğimiz son araç. Bunu kötü kullananlar üzerinden bunun faydalarından yararlanmayı bırakamayız."