Timothy Garton Ash: Avrupalı liderler Afganistan krizinde asıl söylemeleri gerekeni söylemedi

Timothy Garton Ash: Avrupalı liderler Afganistan krizinde asıl söylemeleri gerekeni söylemedi
© euronews
© euronews
By Sandor Zsiroseuronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

Oxford Üniversitesi'nde Avrupa Çalışmaları Profesörü olan İngiliz tarihçi Timothy Garton Ash euronews'e konuştu. Ash, Macaristan ve Polonya gibi ülkelerde Avrupa Birliği değerlerinin büyük ölçüde ihlal edildiğini söyledi.

Oxford Üniversitesi'nde Avrupa Çalışmaları Profesörü olan İngiliz tarihçi Timothy Garton Ash, Avrupa tarihi, siyaseti ve güncel olaylar konusunda önde gelen uzmanlardan biri olarak kabul ediliyor.

Kapsamlı kariyeri boyunca siyasi alanda 10 kitap kaleme aldı. Aynı zamanda Oxford'daki St Antony's College'da Isaiah Berlin Profesörlük Üyesi ve Stanford Üniversitesi'ndeki Hoover Enstitüsü'nde Kıdemli Araştırmacı.

Ash bu sefer ise Brüksel'deki Avrupa Tarihi Evi'nde euronews'e Afganistan'dan çekilme, Avrupa Birliği'nin değerleri, üye devletlerin egemenliği ve Angela Merkel'in siyaseti hakkında görüşlerini aktardı.

Sándor Zsiros, euronews:

Brüksel'de Avrupa Tarihi Evi'ndeyiz. Siz, NATO'nun Afganistan'dan kaotik bir şekilde çekilmesinin tarih kitaplarında yer alacağını düşünüyor musunuz?

Oxford Üniversitesi Avrupa Çalışmaları Profesörü Timothy Garton:

Sanırım öyle, çünkü ilginç bir şekilde Başkan Joe Biden, tüm Avrupalıların konuştuğu şeyi, yani stratejik özerkliği ve Avrupa egemenliğini savundu. Ancak ilginç olan şu ki çoğu Avrupalı lider, söylemeleri gereklerin dışında konuşarak, mülteciler ve yeni bir göç krizi korkusu üzerine konuşarak tepkisini gösterdi.

Afganistan'da istikrarı sağlamak için iki bin beş yüz Amerikan askeri vardı, yalnızca Fransa ve İngiltere'nin hızlı tepki gücü içinde 10 bin askeri var. Bu konuda neler yapabileceğimiz konusunda neden bir Avrupa görüşmesi yapmadık?

Sándor Zsiros, euronews:

Bu başarısızlık NATO'nun 20 yıllık misyonunun boşuna olduğu anlamına mı geliyor?

Oxford Üniversitesi Avrupa Çalışmaları Profesörü Timothy Garton:

Bu, özgür ve eşit bir hayata sahip olabileceğinizi söylediğimiz tüm insanlara, özellikle de kadınlara ve kızlara karşı büyük bir yenilgi ve korkunç bir ihanet. Korkunç; ve teröristler geri geliyor. Yani, evet ayrıca bunu da söylemeliyiz iki trilyon dolar da boşa gitti. Bu hikayenin artılarını görmek çok zor.

Sándor Zsiros, euronews:

Batılı demokrasilerimizi dünyanın diğer bölgelerine ihraç etmeye devam edebilir miyiz yoksa bunu yapmayı bırakmalı mıyız?

Oxford Üniversitesi Avrupa Çalışmaları Profesörü Timothy Garton:

Bütün bir Afgan kuşağının göreceli özgürlüğü, özellikle kadınlar için daha fazla eşitliği, eğitim olanaklarını ve çalışmayı bilerek büyümesi tabi çok şey demek. Bu nedenle açıkçası, bunu bazı durumlarda yapmamamız gerektiğini söylemeye hazır değilim.

Ama bir şeyi ya da diğerini yapmak zorundasın. Ya oraya gidersiniz, gerçekten kötü adamları yakalarsınız ve 2003 veya 2004'te çıkarsınız.

Ya da yakın çevremizdeki diğer yerlerde yaptığımız gibi uzun bir yolda olduğumuzu söylersiniz. Bence uzun mesafe için güçlü nedenler içeren bir durum var. Eğer beş, on bin askeri tutsaydık, başka bir Afgan kadın kuşağı çok daha iyi bir hayata sahip olabilirdi.

Sándor Zsiros, euronews:

Batı'nın bu konuda güvenilirliğini kaybettiğini düşünüyor musunuz?

Oxford Üniversitesi Avrupa Çalışmaları Profesörü Timothy Garton:

Büyük ölçüde, Amerikan, İngiliz, Alman, Fransız büyükelçilikleri kapatıldı. Rus ve Çin büyükelçilikleri hala açık. Başka bir şey söylemeye gerek var mı ?

Sándor Zsiros, euronews:

Değerler hakkında konuşalım, Avrupa Birliği'nin temel değerleri hakkında neden Avrupa'da ortak bir anlayışa sahip değiliz?

Oxford Üniversitesi Avrupa Çalışmaları Profesörü Timothy Garton:

Temel antlaşmasının ikinci maddesine bu değerleri açıkça tanımlamadan koyan Avrupa Birliği aslında şimdi bu değerleri tanımladı.

Dolayısıyla Macaristan ve Polonya gibi ülkelerde büyük ölçüde ihlal edilen Avrupa Birliği değerlerimiz var. Bence bu değerler için sesimizi yükseltmemiz gerekiyor.

Sándor Zsiros, euronews:

Nasıl bir duruş sergilemeli?

Oxford Üniversitesi Avrupa Çalışmaları Profesörü Timothy Garton:

Viktor Orban pastasını yiyor. Brüksel'i durdur diyerek ve Avrupa Birliği'ne karşı kampanya yürüterek, ancak milyarlarca Avrupalı vergi mükellefinin de parasını alarak seçimleri kazanıyor.

Bu nedenle, etkili bir yanıtın anahtarı, değerler Avrupası ile para Avrupası arasında bir bağlantı kurmaktır. Ve Avrupa Birliği'nin şimdiye kadar yapamadığı da buydu.

Sándor Zsiros, euronews:

Ne düşünüyorsunuz? Avrupa değerlerini parayla ilişkilendirmek mantıklı bir değiş tokuş mu?

Oxford Üniversitesi Avrupa Çalışmaları Profesörü Timothy Garton:

Tabiki öyle. Benim görüşüme göre artık bir demokrasisi olmayan, medya özgürlüğünü yok eden, adil seçimleri olmayan, özgür ama adil olmayan seçimleri olan bir Avrupa Birliği üye devletine sahip olmanız kesinlikle rezalet.

Özgür ama adil olmayan seçimlerden bahsediyorum, Orta Avrupa'nın en iyi üniversitesini kapı dışarı eden, aşırı derecede yabancı düşmanlığı propagandasıyla, göçmenlere yönelik kötü muameleye ve benzerlerine müsamaha gösteren ve halen AB fonlarından milyarlarca euro alınan çok çirkin bir durum.

Sándor Zsiros, euronews:

Viktor Orban'ın liberalizminin AB için gerçek bir tehdit olduğunu düşünüyor musunuz?

Oxford Üniversitesi Avrupa Çalışmaları Profesörü Timothy Garton:

Sorgusuz sualsiz. Avrupa tarihinde bir Macar liderin bu kadar önemli olduğu bir dönemi bulmak için uzun bir yol kat etmek gerekiyor.

O, diğer Avrupa'nın, muhafazakar anti-liberal, etnik milliyetçi, Hristiyan, sosyal olarak muhafazakar Avrupa'nın sembolik lideri haline gelmiş durumda.

Ve Matteo Salvini, Marine Le Pen, Nigel Farage, Geert Wilders hepsi onunla birlikte. Dolayısıyla Avrupa Birliği'nin sadece orta ölçekli bir üye devletini temsil etmiyor. Tüm Avrupa Birliği'nde çok önemli bir eğilimi temsil ediyor.

Sándor Zsiros, euronews:

Milyonlarca seçmen aslında Viktor Orban'ın Brüksel'den egemenliği geri almamız gerektiğini söylediğiyle aynı şeyi söylüyor.

Ve bu, bu siyasi hareket için iyi bir argüman olabilir. Öyleyse Brüksel'in bu özel soru üzerinde hareket etmesi gerektiğini düşünüyor musunuz?

Oxford Üniversitesi Avrupa Çalışmaları Profesörü Timothy Garton:

Egemenlikten mi?

Sándor Zsiros, euronews:

Evet, üye devletlere bir miktar egemenliği geri vermek.

Oxford Üniversitesi Avrupa Çalışmaları Profesörü Timothy Garton:

Daha fazla egemenlik istediğini söyleyen ve ayrılan İngilizlerin dürüst saflığına sahipsiniz ve Viktor Orban'ın Macaristan'ının dürüst olmayan zekasına. Daha fazla egemenliğe sahip olmaktan bahsediyor, ancak tüm faydalar nedeniyle AB'de kalıyor.

Yani bir bakıma, İngilizlerin saflığına sahip olarak ayrılmak daha dürüst bir durum.

Sándor Zsiros, euronews:

Angela Merkel'in tarih kitaplarında kendi sayfası olacağını düşünüyor musunuz?

Oxford Üniversitesi Avrupa Çalışmaları Profesörü Timothy Garton:

Liderliğin en sıra dışı dönemi. Yani sadece bir sayfa değil, bütün bir bölüme sahip olacak. Bilançonun karışacağını düşünüyorum. Tüm olumlu anlamlarda, sahip olduğumuz en iyi Almanya'yı, medeni, ılımlı, liberal, feminen Almanya’yı karakterize etti. Ancak başta euro bölgesi krizine kararlı bir şekilde tepki verilmemesi, gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında gerçekleşmeyen reformlar, etkili bir Avrupa dış politikasının olmaması gibi birçok ihmal da var.

Yine de euro bölgesi tamamen güvende değil çünkü herkes hala kurtarma fonunun geçici olduğunu söylüyor. Yani onun halefleri için yapılacaklar listesi oldukça uzun.

Sándor Zsiros, euronews:

Peki Avrupa Birliği'nde değerler açısından mirası ne olacak?

Oxford Üniversitesi Avrupa Çalışmaları Profesörü Timothy Garton:

İlginç bir soru, elbette, olumlu, liberal, liberal muhafazakar, aslında Avrupa değerlerini, mülteci krizine ilk tepkisi de dahil olmak üzere, mümkün olan her şekilde kişiselleştirdi.

Öte yandan, bu değerlerin Macaristan'da neden büyük ölçüde aşındığını sorarsak, o zaman en sorumlu Avrupalı, Batı Avrupalı politikacı Angela Merkel'dir, çünkü aslında Alman şansölyesi olarak bunu durdurma gücüne sahipti ve başaramadı. Bu gücü kullanmadı. Yani karışık bir sicil.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Güvenlik endişelerine rağmen TikTok'un Avrupalı politikacılar arasında popülaritesi artıyor

Araştırma: Yamyamlık 15 bin yıl önce Avrupa'da yaygın bir cenaze ritüeliydi

İngiltere'de bir üniversitede ilk defa büyü dalında master programı açılıyor