'İstanbul'u kaplayan sis değil, hava kirliliği': Temiz Hava Hakkı Platformu uyarıyor

İstanbul üzerinde etkili olan sis mi hava kirliliği mi?
İstanbul üzerinde etkili olan sis mi hava kirliliği mi? © Francisco Seco/Copyright 2021 The Associated Press. All rights reserved
© Francisco Seco/Copyright 2021 The Associated Press. All rights reserved
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

Temiz Hava Hakkı Platformu, İstanbul’da son günlerde etkili olan durumun sis değil ‘smog’ olduğunu aktardı ve ‘hassas grupların sokağa çıkmaması’ gerektiği uyarısında bulundu.

REKLAM

Temiz Hava Hakkı Platformu, İstanbul’da son günlerde etkili olan durumun sis değil ‘smog’ olduğunu aktardı ve ‘hassas grupların sokağa çıkmaması’ gerektiği uyarısında bulundu.

Platformun sosyal medya hesabından yapılan açıklamada "DİKKAT, bunun adı Smog! Sis değil, hava kirliliği. Erken ölümlere yol açar, Covid-19’un vücuda girişini kolaylaştırır! Hassas gruplar sokağa çıkmamalı, hava kirliliğinden koruyan maske kullanılmalı, açık havada geçirilen süreler en aza indirilmeli!" denildi.

İstanbul'daki sis tabakasıyla ilgili olarak Euronews Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Temiz Hava Hakkı Platformu Koordinatörü Buket Atlı hava kirliliğinde sisin "smog" denilen duman kirliliğine dönüştüğünün altını çizdi.

"Hava kirli olmasaydı eğer hava olayları nedeniyle sadece sis olacak bir olay, İstanbul'da şu anda havanın kirli olduğu bir dönemde yaşandığı için 'smog' da denilen duman kirliliğine dönüştü. Havanın zaten kirli olduğu bir dönemde, Karadeniz'den İstanbul üzerine gelen soğuk hava, kirli havanın uzun bir süre havada asılı kalmasına neden oldu" diyen Atlı, bu durumun kirletici partiküllerin havada daha uzun süre kalmasına ve bunun da çok ciddi sağlık sorunlarına yol açtığına dikkat çekti.

"Solunum ve kalp hastalıkları olanlar, yaşlılar ve çocuklar kirli hava solumamalı"

Hava kirliliğinin daha yüksek olduğu bölgelerde Covid-19 vaka sayılarının daha yüksek olduğunu gözlendiğini ve Covid-19'la mücadele için hava kirliliğini azaltacak önlemlerin alınması şart olduğunu belirten Atlı, "Özellikle solunum ve kalp hastalıkları olanlar; yaşlı ve çocuklar gibi kırılgan grupların kirli havayı solumamaya dikkat etmesi gerekir. Ayrıca, hava kirliliği, Covid-19 virüsünün vücuda girişini kolaylaştırır. Araştırmalar kirli havaya hem kısa hem de uzun süreli maruz kalmanın; daha yüksek Covid-19 enfeksiyon ve ölüm oranlarına önemli ölçüde katkıda da bulunduğunu gösteriyor" diye konuştu.

Güncel çalışmalara göre çok ince partikül madde yani çapı 2.5 μm’den küçük partiküllere maruz kalmak astım, kronik tıkayıcı akciğer hastalıkları, akciğer fibrozu, nörodejeneratif hastalıklar ve tip 2 diyabet gibi hastalıklara yakalanma riskini arttırıyor.

2013 yılında İngiltere'nin başkenti Londra'da trafiğin yoğun olduğu bir karayoluna yakın yaşayan ve hayatını kaybeden astım hastası 9 yaşındaki bir çocuğun ölüm nedeni hava kirliliği olarak dünyada ilk defa ‘resmen’ ölüm sebebi olarak kayıtlara geçti.

Londra tarih boyunca duman kirliliğinin en şiddetli görüldüğü kentlerin başında geliyor. 1952 yılında beş gün süren duman kirliliği sonucunda solunum ve kalp rahatsızlığı çeken yaşlılar başta olmak üzere 4000 den fazla insan yaşamını yitirmişti.

"Pek çok ilimizde hava kirliliği sağlıksız seviyede"

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yayınlanan anlık hava kalitesi ölçümü verilerine göre şu anda Iğdır, Hatay, Batman, Kahramanmaraş, İzmir, İstanbul, Ankara başta olmak üzere pek çok ilimizde hava kirliliği sağlıksız seviyede.

Temiz Hava hakkı Platformu'nun yaptığı analizler sonucu hazırlanan Kara Rapor 2021 verilerine göre, 5 yıldır Iğdır, Kahramanmaraş, Manisa, Ağrı ve Düzce’de aşırı hava kirliliği kronikleşmiş durumda.

Ayrıca, 2020 yılında Türkiye’deki illerin yarısından fazlasında (42 il) kanserojen olan ince partikül madde (PM2.5) seviyesi yeterli düzeyde ölçülmüyor. Dünya Sağlık Örgütü önerdiği kılavuz sınır değerleri aşağıya çektiğini duyurmasına karşılık, Türkiye’nin hava kalitesi mevzuatında hala kanserojen olan PM2,5 için yıllık ve günlük sınır değerlerin belirlenmiş değil. Buket Atlı bunun için Türkiye'nin ulusal bir stratejiye ihtiyaç duyduğunu vurguladı:

"Dünya Sağlık Örgütü, 22 Eylül 2021 tarihinde önerdiği hava kalitesi kılavuz değerlerini aşağıya çekti. Ayrıca Avrupa Birliği, hava kirliliğinin azaltılmasına ilişkin politikalar için yeni yönergeleri takip edeceğini ve 2030 yılına kadar hava kirliliği kaynaklı erken ölümleri yüzde 55 azaltacağını taahhüt ediyor. Türkiye'nin de benzer bir şekilde artık ulusal bir 'Hava Kirliliği ile Mücadele Stratejisi' ortaya koyması gerekiyor".

"Smog'un sebebi fosil yakıtlar"

İstanbul'da yaşanan hava kirliliği atağı sırasında can kayıplarının yaşanmaması için genel olarak hava kirliliğini azaltmanın şart olduğuna vurgu yapan Buket Atlı, "Hava kirliliğinin kaynakları kışın artan evsel ısınmada kullanılan kömür, trafikte kullanılan benzin ve özellikle enerji üretimi başta olmak üzere sanayide kullanılan fosil yakıtlar. Örneğin; özelleştirilen kömürlü termik santraller 107 bin vatandaşın imzasına ve Cumhurbaşkanı tarafından muafiyet veren yasa tasarısının veto edilmesine rağmen çevre yatırımlarını tamamlamadan hala çalışmaya devam etmektedir. Kahramanmaraş'tan her gün vatandaşlar siyah dumanların çıktığı video ve fotoğraflar paylaşıyor. Maraş'taki santralden çıkan santraller Sivas ve Ankara gibi illere de taşınmaktadır" ifadelerini kullandı.

Temiz Hava Hakkı Platformu nedir?

Hava kirliliğinin her yıl dünyada toplam 7 milyon kişinin erken ölmesine sebep olan bu yüzyılın en büyük çevresel sağlık sorunu olduğuna dikkat çeken Temiz Hava Hakkı Platformu Türkiye'deki hava kalitesinin iyileştirilmesi ile ilgili 2015 yılından beri 16 sivil toplum kuruluşunu bir araya getiriyor.

Her yıl Türkiye'deki hava kalitesini değerlendirmek için Çevre Şehircilik ve İklim değişikliği Bakanlığı tarafından anlık olarak verileri yayınlanan hava kalitesi ölçüm istasyonlarının verilerini analiz eden platform, Türkiye'de 2017-2019 yılları arasında hava kirliliğinin trafik kazalarının en az 6 katı kadar can aldığına dikkat çekiyor.

İstanbul'da son günlerde etkili olan bu durum, görüş açısını düşürdüğü için deniz ve kara yolu trafiğini de olumsuz etkiliyor.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Birleşik Arap Emirlikleri'nden Suriye'ye yıllar sonra ilk üst düzey ziyaret

İklim krizi: 1,5 ve 2 derecelik küresel ısınma arasındaki fark nedir, nasıl sonuçlara yol açabilir?

Japonya'nın karbondioksiti yakalama, depolama ve kullanma konusundaki öncü teknolojilerini keşfedin