İngiltere'de parlamentonun açılışını sembolize eden geleneksel konuşma bu yıl sağlık sorunları nedeniyle katılmayan 96 yaşındaki Kraliçe II. Elizabeth'in yerine oğlu Galler Prensi Charles tarafından yapıldı. Konuşmada Johnson hükümetinin önümüzdeki yıl parlamentoya sunacağı yasa tasarıları açıklandı
REKLAMİngiltere'de parlamentonun açılışını sembolize eden geleneksel konuşmayı bu yıl sağlık sorunları nedeniyle katılamayan 96 yaşındaki Kraliçe II. Elizabeth'in yerine oğlu Galler Prensi Charles yaptı.
Hükümetin önümüzdeki bir yıl içerisinde parlamentoya sunacağı yasa tasarılarını ifade eden konuşmada Boris Johnson yönetimideki Muhafazakar Parti hükümeti ekonomik büyümeden kamu düzenine, Brexit'ten enerjye 38 yasa tasarısına ait genel hatlar çizildi.
Prens Charles hükümette görevli bakanların hazırladığı metni kraliçe adına okuyarak yüzyıllardır yaşayan gelenekte ilk tam resmi görevle ilk defa yerini aldı. Charles "Majestelerinin hükümeti" ifadelerini kullanarak metindeki programı sundu. Kraliçe ise bu metinleri sunarken "Hükümetim" ifadelerini kullanıyordu.
Bu yıl tahta çıkışının 70inci yılını kutlayacak olan Kraliçe II. Elizabeth daha önce yalnızca iki kez, 1959'da Prens Andrew'ün, 1963'te ise Prens Edward'a hamile olduğu tarihlerde bu konuşmayı yapamamıştı. Kraliçenin törene katılmasına engel olan sağlık sorunun bir süredir yürümesine engel olan ağrılar olduğu belirtildi ve töreni televizyondan takip ettiği kaydedildi.
Gelenekler neyi anlatıyor?
Kraliçenin genelikle mayıs ayında seçimlerin ardından parlamentonun resmi açılışını şimgeleyen konuşma öncesinde Prens Charles araba içerisinde parlamentoya geldi. Kraliçenin 3 bin pırlantayla süslü tacı ve diğer önemli törensel aksesuarlar Buckhingham Sarayı'nın en üst düzey yetkiilileri tarafından ayrı arabalarla parlamentoya taşındı ve tören bitiminde saraya geri götürüldü.
Taç konuşma sırasında kraliçeyi temsil etmek üzere Charles'ın önünde ayrı bir yerde sergilendi. Törene katılan Prens Charles'ın eşi Cornwall Düşesi Camila ve oğlu Cambridge Dükü Prens William da konuşma yapılan tahtın iki yanına yerleştiren sandalyelerde yerlerini aldı.
Tören parlamentonun atanmışlardan oluşan üst kanadı Lordlar Kamarası'nda yapıldı. Monarşinin Avam Kamarası'na adım atmasına izin verilmediğinden Black Rod adı verilen bir ulak milletvekillerini konuşmayı dinlemek üzere Lordlar kamarası'na davet etti. 1642'de dönemin kralı Charles'ın milletvekillerini tutuklama çabası karşısında yakalanarak başınınn kesilmesinden bu yana bu kural uygulanıyor. Black Rd Ava m kamarası'nın kapısını çaldığında kapı yüzüne kapatılıyor. Bu gelenek de parlamentonun haklarını ve monarşiden bağımsızlığını sembolize ediyor.
Bir başka geleneğe göre de bir milletvekili törensel olarak Buckingham Sarayı'nda kral ya da kraliöe geri dönene kadar rehin tutuluyor.
İngiliz hükümeti önümüzdeki yıl hangi yasaları hayata geçirmeyi amaçlıyor?
Hayat pahalılığıyla mücadele
Konuşmada Johnson hükümeti ekonomiyi büyütme, güçlendirme ve ailelere artan hayat pahalılığının etkilerini hafifletilmesine yardımcı olma vaadinde bulundu. Ancak hartan enerji ve gıda fiyatları karşısında zor durumda kalan hane halklarını destek olmak üzere önerilen önlemlerin azlığı bütün muhalefet partileir tarafından programın en çok eleştirilen yönü oldu.
Başbakan Boris Johnson Kraliçe adına Prens Charles'ın yaptığı konuşma öncesinde yayınladığı bir video mesajında hükümet programındaki önerilerle "ülkenin yeniden rayına oturtaacapını" belirtti ve görevlerini yüksek ücret, yüksek nitelikli işgücü ile bütün Birleşik Krallık çapında ekonomik büyümeyi sağlamak olduğunu ifade etti.
Ancak Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik başlattığı savaila daha da derinleşen, Brexit ve Covid-19 pandemisinden olumsuz etkilenen ülkede enflasyonun yüzde 7'ye yükseldiği bir dönemde hayat pahalılığı en önemli gündem maddesni oluşturuyor.
Johnson hükümeti bugüne kadar artan enerji fiyatları karşısında hane halklarına 150 sterlin tutarında vergi iadesi yaptı ancak ana muhalefetteki İşçi Partisi'nin büyük enerji firmalarının enerji fiyatları ile artan karının halkla paylaşılması önerisine sıcak bakmıyor.
Çok tartışılan yasalar
Hükümet, Muhafazakar Parti'ye "ödünç oy" verdiği belirtilen sol eğilmli seçmenleri memnun etmek adına eğitimden sağlık hizmetlerine, konut sorunundan geri kalmış bölgelerin ekonomik açıdan ülkenin diğer bölgeleriyle eşitlenmesine kadar bir dizi yasa tasarısı öne çıkardı.
Öte yandan kendi sağ eğilimli seçmen tabanına hitap etmek üzere ise hükümet "Brexit özgürlükleri" vaadederek İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden ayrılmasının yarattığı bürokratik engellerin kaldırılmayı, finans hizmetlerini ve veri düzenlemelerini yeniden gözden geçirmeyi hedeliyor.
Çevre, iklim değişikliği ve kamu hakları gibi konularda seslerini duyurmaya çalışan aktivist grupları hedef alan Haklar Yasası teklifi de eleştirilere konu olan önerilerden biri olarak öne çıktı. Geçtiğimiz yıllarda Extinction Rebellion ve Insulate Britain gibi grupların altyapı hizmetlerini bloke eden protestoları gibi eylemlerin önüne geçmeyi amaçlayan yasa tasarısına birçok muhalif kesim karşı çıkıyor.
Yasa tasarısının ayrıca İngiltere'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne dayanan bazı hakların yerine geçecek olması da insan hakları grupları tarafından eleştiriliyor.
Tartışmalı bir başka konu da halen yasak olan genetiği değiştirilmiş gıda üretiminin önünü açacak olan yasa tasarısı.
Kuzey İrlanda düğümü de önümüzdeki döndemde çözülmesi gereken önemli ve hassas sorunlardan biri olarak hükümet programında dikkat çekti. Henüz net bir adım tanımlamayan Johnson hükümetinin Kuzey İrlanda'da mlliyetçi Sinn Fein ile hükümet kurmak için Brexit sırasında imzalanan Kuzey İrlanda Protokolü'nün kaldırılması koşulunu ileri süren Demokratik Ulusal Parti ile çözüm geliştirme konusunda çok dikkatli bir dil kullandığı ve zaman kazanmaya çalıacağı belirtiliyor.